Danıştay Kararı 7. Daire 2018/5205 E. 2020/4473 K. 06.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/5205 E.  ,  2020/4473 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5205
Karar No : 2020/4473

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Havalimanı Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bilgisayar Anonim Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın bedelinin peşin ödenmediğinden bahisle tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Bozma kararı üzerine, tahakkuk kararında itiraz ve dava açma süresine ilişkin bilgiye yer verilmemesi sebebiyle, Anayasa’nın 40. maddesi uyarınca idari itiraz süresinin geçirildiğinden söz edilemeyeceğinden işin esasına geçildiği; 24/12/2008 tarihli beyannameden kaynaklanan kaynak kullanımını destekleme fonu payına ilişkin tahakkuk kararının, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içerisinde düzenlenip tebliğ edilmesi gerektiği, üç yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 17/02/2012 tarihinde tebliğ edilen kaynak kullanımını destekleme fonu payının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkemece bozma kararında belirtilen hususların değerlendirilmediği, tahakkukun zamanaşımına uğramadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davaya konu beyannamenin tescil tarihi itibariyle, kaynak kullanımını destekleme fonu payının, 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında bir vergi olarak yer almadığı, dolayısıyla anılan Kanun’da yer alan zamanaşımı hükümlerine tabi tutulamayacağından, işin esasının incelenerek yeniden karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin ödemenin peşin yapıldığı beyan edilmesine rağmen, düzenlenen inceleme raporu ile yurt dışındaki asıl ihracatçıya yapılan ödemenin, beyannamenin tescil tarihinden sonra gerçekleştiğinin tespit edildiğinden bahisle, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16 sayılı Genelgesi uyarınca, tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payına vaki itirazın zımmen reddi üzerine dava açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
1211 sayılı T.C. Merkez Bankası Kanunu’nun 3098 sayılı Kanun’la değişik 40. maddesinin 2. fıkrasının (b) ve (c) bendi ile 3182 sayılı mülga Bankalar Kanunu’nun 37 ve 40. maddeleri uyarınca 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Kalkınma planı ve yıllık programlarda öngörülen hedeflere uygun olarak yatırımların yönlendirilebilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi maliyetlerinin düşürülmesi” amacıyla Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ihdas edilmiş, ayrıca, 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinde, kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatlarda kaynak kullanımını destekleme fonu payının alınacağı kuralı yer almıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde ise, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkemece, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi içinde yükümlüsüne tebliğ edilmeyen kaynak kullanımını destekleme fonu payının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; kaynak kullanımını destekleme fonu payının dayanağını oluşturan düzenlemelerde zamanaşımı konusunda herhangi bir hükme yer verilmediği gibi, olay tarihi itibarıyla 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında gümrük vergisi niteliğinde olmayıp, ek mali yükümlülük olan fon payı hakkında anılan Kanun’da düzenlenen zamanaşımı hükmünün uygulanması mümkün değildir.
Bununla birlikte; Savunma Sanayii Destekleme Fonu kurulmasını öngören 3238 sayılı Kanun’un 15. maddesinde, mükellefler ile vergi sorumluları tarafından, bu Kanuna göre hesaplanarak ödenmesi gereken fon payına ait meblağ hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup; bu hüküm karşısında, söz konusu fon payı ile ilgili olarak, Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağında kuşku yoktur. Her ne kadar, davacı hakkındaki tahakkuka konu fon payı, savunma sanayii destekleme fonu payı değil, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ise de, fon payları arasında, tabi olacakları zamanaşımı süresi bakımından fark yaratılmasını haklı kılacak hukuki bir neden bulunmadığından, kaynak kullanımını destekleme fonu payı kesintilerinin de, anılan 114. maddede öngörülen süreye eşit bir zamanaşımı süresine tabi olduklarının kabulünün yerinde olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; 213 sayılı Kanun’un 114. maddesinde öngörülen vergi alacağının doğduğu 2008 takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh edilerek ilgisine 17/10/2012 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle zamanaşımı bulunmayan olayda, aksi yolda verilen temyize konu kararın uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.