Danıştay Kararı 7. Daire 2018/4200 E. 2020/3454 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/4200 E.  ,  2020/3454 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4200
Karar No : 2020/3454

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli 2013 yılına ait muhtelif tarih ve sayılı 8 adet beyanname ile 2012/D1-08110 sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, dahilde işleme rejimi hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin katma değer vergisine ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nce mükellefin taahhüt hesabının müeyyideli olarak kapatıldığı, kapatma işlemine karşı itiraz yoluna gidilmediği, dava açılmadığı belirtilerek, dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın tamamının süresi içinde yurt dışı edilmemesi üzerine, gümrük muafiyetinden çıkartılan ve teminata bağlanan beyannamelere konu eşyaya ilişkin olarak …-TL tutarıdaki katma değer vergisinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 37. maddesi uyarınca ödenmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu işlemin ekinde yer alan hesaplama tablosunda bahsi geçen ve dava konusu işlemdeki vergi tutarından fazlaya isabet eden …-TL tutarındaki katma değer vergisinin, eşyanın yurda geçici olarak girişinde tahakkuk ettirilerek teminata bağlanmakla birlikte dava konusu işlemle tahsili yoluna gidilmediği anlaşıldığından, dava açma tarihi itibariyle ortada idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemden söz edilemeyeceğinden bu tutara isabet eden kısmının esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen esastan kısmen de incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararının eksik incelemeye dayanılarak verildiği, idarece tesis edilen işlemin Anayasa’ya aykırı olduğu ve davanın …Bakanlığı’na ihbar edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ve duruşma yapılması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : … Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nce taahhüt hesabının müeyyideli olarak kapatıldığı, rejim şartlarının ihlal edildiği, teminata bağlanan fon ve vergilerin tahsili için tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davaya konu katma değer vergisinin; kaynak kullanımı destekleme fonu matrahına ilavesi sonucu mu yoksa ithalattan kaynaklanan bir vergi olup olmadığı yönünde yapılacak inceleme sonucunda, fon matrahına ilave edildiğinin anlaşılması halinde ithalat sırasında gerçekleştirilen ödeme şekillerine göre oluşan durumun değerlendirilmesi suretiyle yeniden karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, duruşmaya gerek görülmeyerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli 2013 yılına ait muhtelif tarih ve sayılı 8 adet beyanname ile 2012/D1-08110 sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, …Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nce taahhüt hesabının müeyyideli olarak kapatıldığı, geçici olarak ithal edilen eşyanın “tamamının” süresi içinde yurt dışı edilmediğinden bahisle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin tebliğ edilmesi üzerine, anılan işlemin katma değer vergisine ilişkin kısmının iptalini teminen dava açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 108. maddesinde; serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemi denildiği; 81. maddesinde, ilgili rejimin kullanılmasına ilişkin şartların, verilen izinde belirtileceği, izin hakkı sahibinin, izin verilmesinden sonra ortaya çıkan ve iznin devamını ve içeriğini etkileyebilecek olan her türlü gelişmeleri ilgili mercilere bildirmek zorunda oldukları; eşyanın şartlı muafiyet düzenlemesine tabi tutulmasının, söz konusu eşya için tahakkuk edebilecek her türlü gümrük vergilerine karşılık teminat verilmesi şartına bağlı bulunduğu; 207. maddesinde, nakdi teminat dışında, bu Kanun’a göre; a) Tahakkuk ettirilip tahsili gereken gümrük vergileri için verilen teminatın kabulü tarihinden itibaren, b) Bir şartlı muafiyet düzenlemesine ve ekonomik etkili gümrük rejimine tabi tutulan eşyanın ilgili rejimin öngördüğü hükümlere uyulmaması nedeniyle bir gümrük yükümlülüğü doğması halinde, buna ilişkin teminatın kabulü tarihinden itibaren başlamak üzere, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında faizin tahsil edileceği; 238. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde de, dahilde işleme rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde, eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsil edileceği, ayrıca bu vergilerin iki katı para cezası alınacağı hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesinde; hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu açıklanmış; 55. maddesinin birinci fıkrasında; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtilmiş; 56. maddesinde ise, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün borç ödenmediği takdirde teminatın bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği belirtilmiştir.
1211 sayılı T.C. Merkez Bankası Kanunu’nun 3098 sayılı Kanun’la değişik 40. maddesinin 2. Fıkrasının (b) ve (c) bendi ile 3182 sayılı mülga Bankalar Kanunu’nun 37 ve 40. maddeleri uyarınca 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Kalkınma planı ve yıllık programlarda öngörülen hedeflere uygun olarak yatırımların yönlendirilebilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi maliyetlerinin düşürülmesi” amacıyla Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ihdas edilmiş, ayrıca, 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinde, kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatlarda kaynak kullanımını destekleme fonu payının alınacağı kuralı yer almıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “İthalatta matrah” başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve payın ithalatta, verginin matrahına dahil olduğu hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının davanın incelenmeksizin reddine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
Mahkeme kararının, davanın esastan reddine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
Kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şeklinde gerçekleştirilen ithalatlar için, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve fon payının matraha ilavesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilmesi gereken katma değer vergisinin, ithalatların dahilde işleme rejimi kapsamında gerçekleştirilmesi nedeniyle ithalat sırasında tahakkuk ettirilmesi söz konusu olmadığından, fon payı ve fon payının matraha dahil edilmesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi yeni bir tahakkuk olup, rejim ihlalinin tespiti halinde, ödeme şekillerine göre ithalatların fona tabi olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davaya konu katma değer vergisi matrahının nasıl hesaplandığı, nelerden oluştuğu yönünde yeterli bir bilginin bulunmadığı görüldüğünden; yapılacak araştırma ile kaynak kullanımını destekleme fon payının matraha ilavesinden kaynaklanan katma değer vergisi olması halinde ödeme şekillerine göre ithalatların fona tabi olup olmadığı, teminata bağlanıp bağlanmadığı ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilmiş bir işlem ile takibine olanak bulunup bulunmadığı hususlarında yapılacak yargılamayla ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gererkirken, eksik incelemeye dayalı olarak istemin özeti bölümünde yazılı gerekçe ile verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın incelenmeksizin reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine, 01/10/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz başvurusu, davacı adına tescilli 2013 yılına ait muhtelif tarih ve sayılı 8 adet beyanname ile 2012/D1-08110 sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, dahilde işleme rejimi hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin katma değer vergisinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulmasına ilişkindir.
4458 sayılı Gümrük Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin 9. fıkrasının (a) bendi, ithalat vergisinin; eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri kapsadığını düzenlemiştir. Bu bağlamda kaynak kullanımını destekleme fonu payı da ithal vergileri kapsamında yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında verilen …tarihli ara kararı ile …Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinden, davacının müeyyideli kapatma işleminin kaldırılması istemiyle başvuru yapıp yapmadığı, dava açılıp açılmadığı dahilde işleme rejimi kapsamında ithalat esnasında tahakkuk ettirilen ( kaynak kullanımını destekleme fonu payı, katma değer vergisi) vergilere ilişkin teminat alınıp alınmadığı ve iade edilip edilmediği sorulmuş, İdarece dahilde işleme izin belgesinin müeyyideli olarak kapatıldığı, dava açılmaksızın kapatılma işleminin kesinleştiği ve alınan teminatların kaynak kullanımını destekleme fonu payını da kapsadığı bildirildiğinden, ithalat kapsamında tahakkuk eden vergilerin, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve katma değer vergilerini de kapsadığı ve teminat alındığı hususunun açıkça ortaya konulduğu ve davacının verginin hesaplanmasına dair bir itirazının da olmadığı anlaşıldığından, kararın bozmaya yönelik kısmının da onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.