Danıştay Kararı 7. Daire 2018/3895 E. 2020/4653 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/3895 E.  ,  2020/4653 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3895
Karar No : 2020/4653

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı adına … (…) Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: … Limited Şirketi adına 2014 yılında tescilli 7 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın vergilerinin ödendiğini gösterir alındı belgelerinin gerçeği yansıtmadığından bahisle müteselsil sorumlu sıfatıyla gümrük müşavirlik şirketi adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; olayda, davalı idarece, davacı gümrük müşavirliği şirketinin sorumluluğuna gidilmesini sağlayacak nitelikteki vergi kaybına neden olan durumun varlığını bildiği ya da bilmesi gerektiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin sunulamadığı, dolayısıyla müteselsil sorumlulukla ilgili yasal düzenlemelerin öngördüğü hukuki koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacı şirket adına düzenlenen ödeme emrinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Olayda, verginin ödenmesinden, ithalatçı ile birlikte ve yükümlü sıfatıyla müşterek ve müteselsil sorumlu olan davacı gümrük müşavirliği şirketi tarafından düzenlenen beyannameyle beyan edilen ve … Bankası Anonim Şirketi tarafından düzenlenen alındı belgeleriyle ödendi şeklinde gösterilen verginin, alındı belgelerinin adı geçen banka tarafından düzenlenmediğinin davalı idarece yapılan yazışmalar sonucunda tespit edilmesi karşısında, söz konusu vergilerin tahsili için düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasından sonra davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı gümrük müşavirliği şirketinin sorumlu tutulduğu vergilerin eksik tahakkuk ve tahsiline neden olan durumu bildiği veya bilmesi gerektiğine dair somut tespitlerin bulunmadığı, bu nedenle dava konusu ödeme emrinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Limited Şirketi adına 2014 yılında tescilli 7 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın vergilerinin ödendiğini gösterir alındı belgelerinin gerçeği yansıtmadığından bahisle, müteselsil sorumlu sıfatıyla gümrük müşavirlik şirketi adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının 11. bendinde, “yükümlü” deyiminin, gümrük yükümlülüğünü yerine getirmekle sorumlu olan bütün kişileri ifade ettiği belirtilmiş; aynı maddenin 1. fıkrasının 17. bendinde, “beyan sahibi” deyiminden, kendi adına beyanda bulunan veya adına beyanda bulunulan kişinin anlaşılması gerektiği açıklandıktan sonra, aynı Kanun’un 5. maddesinde, bütün kişilerin, gümrük mevzuatı ile öngörülen tasarrufları ve işlemleri gerçekleştirmek üzere gümrük idarelerindeki işleri için bir temsilci tayin edebilecekleri; temsilin, doğrudan veya dolaylı olabileceği; temsilcinin, doğrudan temsil durumunda başkasının adına ve hesabına hareket edeceği; dolaylı temsil durumunda ise kendi adına, ancak başkasının hesabına hareket edeceği öngörülmüş; aynı Kanun’un 181. maddesinin 18/06/2009 tarih ve 5911 sayılı Kanun’la değişik 2. fıkrasında, ithalatta gümrük yükümlülüğünde, yükümlünün beyan sahibi; dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan kişinin de yükümlü olduğu; dolaylı temsilde, temsilcinin yükümlülüğünün, beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı ve mutat olarak bilmesi gerektiği durumlarla sınırlı olduğu kuralına yer verilmiş; aynı Kanun’un 192. maddesinde ise, aynı gümrük vergilerinin ödenmesinden birden çok yükümlünün sorumlu olduğu hallerde, bunların söz konusu vergilerin ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde; dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan ithalatçı ile birlikte beyan sahibi olan gümrük işlemlerini yürüten gümrük müşavirinin de “yükümlü” olduğu; eşyanın, gümrük vergilerinin kısmen veya tamamen ödenmeksizin yurda girişinin yapılması durumunda; bir başka deyişle, ithalata ilişkin olarak gümrük yükümlülüğünün doğması halinde, vergilerin ödenmesinden ithalatçı ile gümrük müşavirinin yükümlü olmaları nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları; ancak 4458 sayılı Kanun’un 181. maddesinin 2. fıkrasında 5911 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik uyarınca, dolaylı temsilcinin sorumluluğunun, beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı ve mutat olarak bilmesi gerektiği durumlarla sınırlı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, gümrük müşavirlik şirketinin, ithalatçı firmayla birlikte ithal edilen eşyaya ait vergilerin ödenmesinden sorumlu tutulabilmesi için, vergi kaybına neden olan durumun varlığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hususunun açık olarak ortaya konulması gerekmektedir. Olayda, davacının vergi kaybına neden olan durumun varlığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hususunun açık olarak ortaya konulması sağlayacak nitelikte davalı idarece yapılan somut herhangi bir tesbitin bulunup bulunmadığı hususu araştırıldıktan sonra, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri dikkate alınarak, uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, Dairece, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın verilen kararda isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 16/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.