Danıştay Kararı 7. Daire 2018/3171 E. 2020/3456 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/3171 E.  ,  2020/3456 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3171
Karar No : 2020/3456

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli 2013 yılına ait muhtelif tarih ve sayılı 8 adet beyanname ile … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, dahilde işleme rejimi hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına bağlı faizin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu edilen faizinin bağlı olduğu para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında açılan davanın halen derdest, devam eden bir yargılama sürecinin bulunduğu, bu aşamada davacı adına faiz hesaplanmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu edilen faize dayanak para cezası kararına karşı yargılamanın devam ettiği, faiz tahsilinin ancak para cezasına konu tutarın ödenmesi sırasında tahsil edilebileceği dolayısıyla tahsile yönelik herhangi bir işlemin tesis edilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : İlgililerin hukukunda değişiklik meydana getiren, kesin ve yürütülebilir nitelikte olan işlemlerin idari yargıda dava konusu edilebileceği, henüz tahsil aşamasında olmayan faiz isteminin kesin ve yürütülebilir bir işlem niteliğinde olmadığı, dava konusu isteme dayanak para cezası kararının iptali istemiyle açılan davanın sonucuna göre, İdarece tesis edilecek işlemin, davacının menfaatini etkileyecek kesin ve yürütülebilir nitelikte bir işlem olduğunun kabulü gerektiğinden, istemin özetinde yer alan gerekçeyle verilen iptal kararında isabet bulunmadığı ve kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli 2013 yılına ait muhtelif tarih ve sayılı 8 adet beyanname ile … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, … Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nce taahhüt hesabının müeyyideli olarak kapatıldığı, geçici olarak ithal edilen eşyanın “tamamının” süresi içinde yurt dışı edilmediğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238. maddesinin 1. fıkrası uyarınca karara bağlanan para cezasının tebliğ edilmesi üzerine, karar içeriğinde yer aldığı iddia edilen faiz tutarının iptalini teminen iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’unun 2. maddesinin 1/a fıkrasında, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan “iptal davaları” idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanun’un değişik 14. maddesinin 3/d fıkrasında, dilekçelerin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş olup, aynı Kanun’un değişik 15. maddesinin 1/b fıkrasında da, bu durumda davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Kesin ve yürütülebilir işlem kavramı; işlemin tamamlanmasına yönelik idarî usûl kuralları uygulanarak yetkili kamu görevlisi veya görevlileri tarafından imzalanıp bu durumuyla uygulamaya konulan ve kendi başına hukukî sonuçlar doğurarak idarenin tek taraflı ve emredici gücüne dayanan işlem anlamına gelmekte olup, yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinden anlaşılacağı üzere; idarî yargı yerinde iptal davası açılabilmesi için, idarî işlemin kesin ve yürütülebilir (icraî) özellik göstermesi zorunluluk arzetmektedir.
İptal davasına konu olabilecek işlemin; kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem olarak kabul edilebilmesi, ancak başkaca bir işlemin varlığına gerek olmaksızın doğrudan hukuki sonuç doğurabilmesine bağlıdır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; 23/07/2014 tarihinde karara bağlanan para cezasının kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile katma değer vergisinden oluştuğu, anılan fon payı ve vergiler üzerinden hangi tutarlarda faiz alınacağı hususunda bir tespitin yapılmadığı, … Gümrük Müdürlüğü’nün 26/05/2017 tarih ve 53512247-641.05 sayılı yazısında; faizin bağlı olduğu para cezasının dava konusu edildiği, fer’i bir alacak niteliğinde olan faizin tahsilinin ancak bir ödeme yapılması sırasında mümkün olduğu, bu nedenle tahsil yoluna gidilmediği ve bu yönde davacıya yapılmış herhangi bir tebligatın da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Gerek 4458 sayılı Gümrük Kanunu gerekse 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca yargı kararı sonucuna göre faiz hesaplanacağı tabii olup, yukarıda yer verilen ilgili mevzuat hükmü uyarınca ancak ilgilinin hukukunda değişiklik meydana getiren, kesin ve yürütülebilir nitelikte olan işlemlerin idari yargıda dava konusu edilebileceği, bu bağlamda henüz tahsil aşamasında olmayan bir bildirim niteliğinde olan faiz isteminin kesin ve yürütülebilir işlem olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin kesin ve yürütülebilir nitelikte olduğu kabul edilmek suretiyle verilen kararda isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 01/10/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.