Danıştay Kararı 7. Daire 2018/3047 E. 2022/331 K. 01.02.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/3047 E.  ,  2022/331 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3047
Karar No : 2022/331

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Oto Lastik İmalat Geri Dönüşüm İnşaat Taahhüt İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … , … ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı “otomobil dış lastiği” ticari tanımlı eşya nedeniyle 2006/2 sayılı İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ uyarınca fazladan ödenen katma değer vergilerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca geri verilmesi istemiyle Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne yapılan başvuru sonucunda, her bir beyanname için ayrı ayrı olmak üzere yetkili idarelere başvuru yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine, 69263 sayılı beyannameye ilişkin yapılan geri verme başvurusunun reddine dair Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararının ve … sayılı beyannameye ilişkin geri verme başvurusunun reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile fazladan ödenen vergilerin tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; olayda, Tebliğ’de belirtilen birim kıymetin, eşyanın, Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmaması karşısında, ortada kanunen ödenmesi gereken bir vergi bulunmadığından, gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle … tarih ve … , 69282 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamelerine ilişkin olarak fazladan ödenen vergilerin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminde ve … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine ilişkin olarak yapılan geri verme başvurusunun reddine ilişkin Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, davacı tarafından fazladan ödenen katma değer vergilerinin 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre ödeme tarihinden itibaren davacıya iadesinin icap ettiği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline, fazladan tahsil edilen katma değer vergilerinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından Gümrük Müdürlüğüne ve Bölge Müdürlüğüne yapılan geri verme başvurularında … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin yer almadığı, davaya konu Bölge Müdürlüğü kararlarında da bu beyannamenin bulunmadığı, dolayısıyla davanın anılan beyannameye ilişkin kısmının incelenmeksizin reddinin gerektiği, diğer serbest dolaşıma giriş beyannameleri bakımından da usulüne uygun bir başvurunun yapılmadığı, ayrıca davacı tarafından “yurt dışı gider” olarak beyan edilen tutarların tümü gözetimden kaynaklanmadığından iadesi istenen vergilere ilişkin yapılan hesaplamaların hatalı olduğu, dava tarafından kendi özgür iradesiyle gözetim belgesi alma zorunluluğunu ortadan kaldırmak maksadıyla yurt dışı giderin beyan edildiği, idarece bunun neye istinaden beyan edildiğinin araştırılma zorunluluğu bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli … tarih ve … , … ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı “otomobil dış lastiği” ticari tanımlı eşya nedeniyle 2006/2 sayılı İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ uyarınca fazladan ödenen katma değer vergilerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca geri verilmesi istemiyle Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne yapılan başvuru sonucunda, her bir beyanname için ayrı ayrı olmak üzere yetkili idarelere başvuru yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine, 69263 sayılı beyannameye ilişkin yapılan geri verme başvurusunun reddine dair Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararını ve … sayılı beyannameye ilişkin geri verme başvurusunun reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemini iptal eden, fazladan ödenen vergilerin yasal faiziyle birlikte iadesine hükmeden vergi mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair vergi dava dairesi kararı temyiz edilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükümlerine yer verilmiştir. Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40. maddesine, 4709 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle eklenen 2. fıkrada ise, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” düzenlemesi yapılmıştır. Bu ek fıkranın gerekçesinde değişikliğin, bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkan sağlanması amacıyla ve son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama; hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk haline gelmesi nedeniyle yapıldığına değinilmiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesinde, yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebileceği; idareye intikal eden itirazların otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edileceği; itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve idarece yetkili makama ulaştırılacağı; itirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükmüne yer verilmiş; 211. maddesinde, kanunen ödenmemeleri gerektiği halde ödenmiş olduğu belirlenen gümrük vergilerinin geri verileceği, kanunen tahakkuk ettirilmemesi gerektiği halde tahakkuk ettirilen gümrük vergilerinin kaldırılacağı düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde, açılan davada, idari merci tecavüzünün bulunup bulunmadığının ilk inceleme esnasında inceleneceği; aynı Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, idari merci tecavüzü halinde, dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği; 2. fıkrasında, dilekçenin görevli mercie tevdi halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihinin, merciine başvurma tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Devletin bir kurumu olan gümrük idaresinin tesis ettiği idari işlemlerde; işleme karşı başvurulacak kanun yollarını, idari mercii ve başvuru sürelerinin gösterilmesi ilgili makamların takdirinde olmayıp, en üst hukuki norm olan Anayasa’nın bağlayıcılığının zorunlu bir sonucu olup, Anayasa’nın 40. maddesinin 2. fıkrasına ilişkin gerekçede belirtildiği gibi son derece karışık olan mevzuat karşısında bireylerin yargı yeri ve idari makamlar önünde haklarını sonuna kadar arayabilmelerini olanaklı kılmak amacıyla öngörülen zorunluluğa aykırı işlemler, Anayasa’nın 36. maddesinde yer bulan hak arama hürriyetini sınırlayıcı bir sonuç doğurmakta ve temel hak ve hürriyetlerin korunmasını düzenleyen Anayasa’nın 40. maddesine açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Gümrük Kanunu’nun sözü edilen 242. maddesi hükmüne göre, idari davaya konu olabilecek işlem, tahakkuk ve para cezası kararları ile idari kararlar değil, söz konusu kararlara karşı, öngörülen usule göre yapılacak itiraz üzerine, yine aynı maddede yazılı mercilerce tesis edilecek olumsuz işlem olduğundan, itiraz başvurusu, yargı yerlerine başvurulmadan önce ilgililerce tüketilmesi gereken zorunlu nitelikteki başvuru yoludur. Bu yol tüketilmeden dava açılması halinde, bu durumun idari yargı yerlerince kendiliklerinden nazara alınması; davanın, 15 günlük itiraz süresi içerisinde açılmış olması halinde dilekçenin merciine tevdii; anılan süre geçirilerek açılmış olması halinde ise merciine tevdiinin hukuki yararı kalmayacağı hususlarının gözetilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına tescilli … tarih ve … , … ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamelerine ilişkin olarak gözetim uygulaması nedeniyle fazladan ödenen katma değer vergilerinin iadesi istemiyle 03/11/2016 tarihinde Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü nezdinde başvuru yapıldığı, Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile, her bir beyanname için ayrı ayrı olmak üzere yetkili idarelere başvuru yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine, davacı tarafından, … sayılı beyannameye ilişkin olarak … tarih ve … sayı ile Bölge Müdürlüğü, … sayılı beyannameye ilişkin … tarih ve … sayı ile Gümrük Müdürlüğü kayıtlarına giren geri verme başvurularının yapıldığı, Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararı ile … sayılı beyannameye ilişkin geri verme başvurusunun usulüne uygun yapılmadığından bahisle reddine karar verildiği, kararda süresi içerisinde başvurulacak idari mercii ya da kanun yolları konusunda davacının yönlendirilmediği; diğer yandan, … sayılı beyannameye ilişkin geri verme başvurusunun usulüne uygun yapılmadığından bahisle Gümrük Müdürlüğünce reddine karar verildiği, anılan karara vaki itirazın Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle reddedildiği, Bölge Müdürlüğünün … ve … sayılı kararlarının iptali ile … tarih ve … , … ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri nedeniyle fazladan ödenen vergilerin iadesine karar verilmesi istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine ilişkin olarak yapılan geri verme başvurusu üzerine Bölge Müdürlüğünce verilen … sayılı karara karşı süresi içerisinde başvurulacak idari mercii ya da kanun yolları konusunda davacının yönlendirilmediği anlaşıldığından, Anayasa’nın 40. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak, başvurulacak mercii ve başvuru süresi konusunda bilgi sahibi olmayan davacı tarafından yapılan iade başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davada, söz konusu işleme vaki itirazın reddine dair işlem dava konusu edilebileceğinden, davanın anılan işleme isabet eden kısmına ilişkin olarak dava dilekçesinin itirazı sonuçlandırmaya yetkili merciine tevdii yönünde karar verilmesi gerekmektedir.
Her ne kadar Mahkemece, dava konusu … sayılı işlemin, … tarih ve … ve … sayılı beyannamelere ilişkin geri verme başvurusunun Gümrük Müdürlüğünce reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin olduğu şeklinde kurgulanmışsa da; … sayılı beyannamenin, davaya konu … ve … sayılı kararlarda yer almadığı gibi, davalı idarece söz konusu beyannameye ilişkin geri verme başvurusu yapılmadığının iddia edilmesine karşın, davacı tarafından 03/11/2016 tarihinde Bölge Müdürlüğü nezdinde yapılan ilk başvuruda bu beyannameye de yer verildiği, Bölge Müdürlüğünün ayrı dilekçelerle yetkili gümrük idarelerine başvuru yapılması şeklindeki yönlendirmesi üzerine, dava dilekçesi ekinde … sayılı beyannameye ilişkin olarak 18/11/2016 tarihli Gümrük Müdürlüğüne hitaben düzenlenmiş başvuru dilekçesinin ve ekinde “geri verme veya kaldırma başvuru formu”nun ibraz edildiği, dava dilekçesinde iadesi istenen katma değer vergilerine bu beyannameye ilişkin fazladan ödenen tutarın da (45.562,73 TL) dahil edildiği görüldüğünden, vergi dava dairesince, 69262 sayılı beyannameye ilişkin davalı idare kayıtlarına intikal etmiş bir başvurunun bulunup bulunmadığı hususunun taraflardan temin edilecek bilgi ve belgelerin incelenmesi suretiyle açıklığa kavuşturularak buna göre yeniden bir karar verilmesi icap etmektedir.
Öte yandan, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine ilişkin olarak fazladan ödenen katma değer vergisinin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddi kararına vaki itirazın reddine ilişkin Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemin iptali yolundaki hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasında isabetsizlik bulunmamakta ise de, davalı idarece, temyiz dilekçesinde, davacı tarafından uyuşmazlık konusu serbest dolaşıma giriş beyannamelerinde yurt dışı gider olarak beyan edilen tutarların tümünün gözetim uygulamasından kaynaklanmadığı, iadesi istenen vergilere ilişkin yapılan hesaplamaların hatalı olduğu iddia edildiğinden, bozma kararı üzerine vergi dava dairesince yeniden verilecek kararda bu hususun da ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 01/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan vergi dava dairesi kararının, davanın, 21/10/2016 tarih ve 69282 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz isteminin kısmen reddi ve kararın anılan hüküm fıkrasının onanması gerektiği oyu ile, kararın belirtilen kısmına katılmıyoruz.