Danıştay Kararı 7. Daire 2018/28 E. 2020/4205 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/28 E.  ,  2020/4205 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/28
Karar No : 2020/4205

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyannameyle dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak rejim koşullarının ihlal edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davaya konu para cezasının üzerinden hesaplandığı tahakkuklar, Mahkemelerinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararı ile iptal edildiğinden, dava konusu para cezasının dayanağının ortadan kalktığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlık konusu olayda ithal edilen eşyanın rejim hükümlerine aykırı bir şekilde kullanıldığı veya uygun şekilde yurt dışı edilmediğine yönelik idarece herhangi bir tespit yapılmadığının anlaşıldığı, ihracat beyannamelerindeki söz konusu şekil eksikliğinin ise dahilde işleme rejimi hükümlerinin ihlali anlamına gelmeyeceği, dahilde işleme rejimi koşullarının ihlal edilmediği, ortada ceza uygulanmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığı; dolayısıyla, para cezası uygulanmasını gerektirecek koşullar oluşmadığından, davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu bakımdan, davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) – KARŞI OY :
Temyiz başvurusu, davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyannameyle dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak rejim koşullarının ihlal edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulmasına ilişkindir.
Dahilde işleme rejimi, ithal girdilerle ihracat yapan üreticiyi, ithalde ödenen vergilerin finansal yükünden kurtarmaya yönelik bir ihracat teşvik uygulamasıdır. Söz konusu girdilerle üretim yapan firmalar bu avantajlardan yararlanmak için ithalatını yaptığı ürünleri taahhüdü doğrultusunda kullanarak, ihraç ettiğini ispat ederek ithalat vergilerinden muaf tutulmaktadırlar.
Davaya konu olayda; dahilde işleme izin belgesi sahibi davacının ithal ettiği eşyayı bilahare ihracat beyannamesi ile yurt dışı ettiği belirtilerek, teminat iadesi talep edilmiş ancak, ihracat ile ithalat ilişkisinin belirtilmesinin zorunlu olduğu 44 nolu hanede belirtilmesi gerekli olan ithalat ilişkisinin kurulduğu bilgilerin verilmediği, ithal edilen eşyanın 6206.30.00.00.12 tarife pozisyonda olduğu halde ihraç çıkış beyannamesinde ise 6206.30.00.00.18 pozisyonunda beyan edilerek ihraç işlemlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
İdarece, ithal edilen eşya ile ihraç edilen eşyanın aynı olmadığı tespiti yapılmıştır. Davacı tarafından bu durumun “sehven yapılmadığı” bildilerek kabul edilmiştir. Bu bilgilerin içeriği belgenin firma vekili gümrük müşaviri şirket tarafından yapıldığı anlaşılmakla beyanın bağlayıcılığı ve uzman vekil olan gümrük müşavirliği şirketinin bu beyanına itibar edilmeyeceği zira kusurun aranacağı tabiidir.
Davacı tarafından geçici olarak ithal edilen davaya konu eşyanın işlem görmesinden sonra, ihraç eşyası içeriğinde bulunup bulunmadığı ve ihraca konu eşyanın geçici olarak ithal edilen eşyayı kapsayıp kapsamadığı hususunun ispatının davacıya ait olması gerekmekle ihracat beyannamelerinin 44 numaralı hanesine ithalat giriş beyannamesinin numara ve tarihinin yazılmaması ve davacının ihraç eşyasının ithale konu eşyayı kapsadığı yönünde delili bulunmaması karşısında, geçici olarak ithal edilen ürünün yurtdışı edilmediği ve rejim şartlarının ihlal edildiğindinin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla, Dairemiz kararına katılmıyorum.