Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/1878 E. , 2022/470 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1878
Karar No : 2022/470
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2013 ve 2014 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 11 adet beyanname ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerinin tamamının ihraç edilen mamül bünyesinde kullanıldığı belirtilerek taahhüt hesabının kapatılmasından sonra yapılan incelemede, ithal edilen eşyanın işlenmesi sonucunda elde edilen ikincil işlem görmüş ürünün ithalat vergileri ödenmeksizin yurt içinde satıldığından bahisle tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve ek mali yükümlülük ile 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238. maddesi uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarında karara bağlanan para cezasına vaki itirazların reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davalı idare tarafından dava konusu ek tahakkuk tutarının 74.755,80 TL iken, 22.447,90 TL olarak; para cezası tutarının ise 710.708,98 TL iken, 354.945,40 TL olarak düzeltildiği bildirildiğinden, dava konusu işlemin kaldırılan kısımları yönünden karar verilmesine gerek bulunmadığı, dava konusu işlemin kalan kısımları yönünden ise, davacı şirket adına tanzim edilen sonradan kontrol raporunda %5 ve %15’lik iki farklı oranın belirlendiği, %5’lik ikincil işlem görmüş ürünün ithal edilen ürünün bünyesinde kullanıldığı sabit olduğundan, %15’lik kırpıntı bakımından işlemin yapıldığı, ikincil işlem görmüş ürünün işleme faaliyetleri sonucunda elde edilen asıl işlem görmüş ürün dışındaki ürünü; firenin ise işleme faaliyetleri sırasında özellikle kuruma, buharlaşma, sızma veya gaz kaçağı şeklinde yitirilen ve imha edilen kısım ile ekonomik değeri olmayan atıkları ifade ettiği, fire ve ikincil işlem görmüş ürün arasındaki farkın belirlenmesinde ürünün ekonomik değer ihtiva edip etmediğinin önem arzettiği, … Odasının şirket hakkındaki eksper raporunda üretim sonucunda ortaya çıkan %15 oranındaki kırpıntı-döküntünün ekonomik bir değeri haiz olmadığının belirtildiği, ayrıca dahilde işleme izin belgesi kapsamında gümrük muafiyetli olarak ithal edilen hammadde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerinin tamamının ihraç edilen mamul bünyesinde kullanıldığının belirlenerek belgenin müeyyidesiz olarak kapatıldığı anlaşıldığından, hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılan dava konusu işlemin kaldırılan kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kalan kısmının ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi uyarınca harçlardan sorumlu tutulamayacakları, davacı şirketin ihraç izinleri ile ilgili ham madde sarfiyat tablolarında, %15 oranında fire meydana geldiğinin kayıt edildiği, bu konuyla ilgili … Odası ile yapılan yazışmalar üzerine %15 oranında olduğu bildirilen hurda – zayiat (ikincil işlem görmüş ürün- kırpıntı/ döküntü) ekonomik değeri olan üretim artığı olarak nitelendirildiğinden, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.