Danıştay Kararı 7. Daire 2018/1378 E. 2020/4752 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/1378 E.  ,  2020/4752 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1378
Karar No : 2020/4752

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2008 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan borcunun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin 2006 yılına ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacının 29/05/2006 ila 01/12/2007 tarihleri arasında müdür olduğunun anlaşıldığı, bu durumda dava konusu ödeme emrinin 2006 yılının 1, 3 ve 5. dönemlerine ilişkin davacının müdür olmadığı dönemlere ilişkin şirket borçlarından sorumlu tutulmasının hukuka uygun olmadığı sonucuna varıldığı; 2006/7,10 dönemlerine ilişkin borçlar açısından ise, davacının müdürlük yaptığı dönemleri kapsadığı, şirket hakkındaki takip yollarının usulüne uygun bir şekilde tüketildiği, her ne kadar şirketin 2 adet aracı haczedilmiş olsa da, şirketin vergi borcu tutarı ve davalı idarenin haciz sıraları gözönüne alındığında, haczedilen araçların vergi borcunu karşılamayacağı gibi, araçların davalı idarenin talebi ile satışa çıkarılması durumunda, ilk sırada bulunmayan davalı açısından tahsilat imkanı da sağlamayacağından şirketten tahsil imkanı kalmayan kamu alacağı için ilgili dönemde kanuni temsilci olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kısmen dava konusu işlemin iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kesinleşen amme alacaklarının tahsili amacıyla tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.