Danıştay Kararı 7. Daire 2018/1181 E. 2020/4266 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/1181 E.  ,  2020/4266 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1181
Karar No : 2020/4266

DAVACI : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1-… (…) …
2- … Bakanlığı (…Bakanlığı) …
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :11/04/2018 tarih ve 30388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 05/03/2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bakanlar Kurulunun, Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Kararının 17.02 sayılı pozisyonda yer alan “Diğer şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : 4634 sayılı Şeker Kanunu’nun, şeker pancarı üreticisini desteklemek, korumak amacını taşıdığı, ülke ve kamu yararı gereğince milyonlarca kişiye doğrudan istihdam ve gelir sağlayan pancar şekeri üretimini koruyucu ve geliştirici politikaların uygulanmasını zorunlu kıldığı, en önemli uygulama araçlarından olan kota belirlemesinin de bu esaslar gözetilerek yapılması gerektiği, Bosna-Hersek’in yüksek miktarlarda Avrupa Birliği menşeli glikoz şurubunu üretemeyeceği dolayısıyla sıfır gümrük vergisinden yararlanma koşulu olan “menşe kazanma” kriterini sağladığı konusunda Bakanlık ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu nezdinde de ciddi şüpheler bulunduğu, 21/03/2018 tarih ve 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 47. maddesinde yapılan değişiklik ile nişasta bazlı şeker üretim kotasının %5 oranında belirlendiği, bu oranın arttırılmasının 4634 sayılı Şeker Kanunu’nun 1. maddesinde belirtilen amaca ve kamu yararına aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu işlemin sebep, şekil, amaç unsuru bakımından sakat olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI : Bakanlar Kurulunun, Anayasanın 73. maddesi ve 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanunun 2. maddesi çerçevesinde, verginin yasallığı ilkesi uyarınca gümrük vergisi oranlarında anılan Kanunla belirlenen sınırlar içesinde değişiklik yapma yetkisinin bulunduğunu, yerli üreticiler tarafından Ekonomi Bakanlığına yapılan başvurular değerlendirilerek, Karar kapsamındaki nişasta bazlı şekerlerin de aralarında bulunduğu bazı ürünlerin ithalatının aşağı seviyeye çekildiği, Bosna-Hersek ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasının 9. maddesi çerçevesinde ithalatın seyrine yönelik çeşitli verilerden faydalanılarak anılan sektöre ilişkin ekonomik göstergeler, iç piyasadaki denge unsurları, yerli üretimin durumu göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeler sonucunda makul seviyede bir pazar açılımı yapılmasını teminen mevcut gümrük vergilerinin %0 olarak belirlenerek 20.000 ton miktarında tarife kontenjanı açıldığı, söz konusu kontanjan dağıtım usul ve esaslarını belirleyen 16/05/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Bosna-Hersek Menşeli Bazı Tarım ve İşlenmiş Tarım Ürünleri İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına İlişkin Tebliğ” uyarınca tahsisat önceliğinin … Fabrikaları Anonim Şirketi Genel Müdürlüğüne verildiği, bu Kurumun talebinin olması halinde tarife kontenjanının tamamının veya bir kısmının Kuruma tahsis edilebileceğinin düzenlendiği, kaldı ki tarife kontenjanı açılmasının ithalatın mutlaka yapılacağı anlamına gelmediği ileri sürülerek yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Ekonomi Bakanlığının yazısı üzerine ithalat konusunda düzenlemeler yapmaya yetkili olan Bakanlar Kurulunun 11/04/2018 tarih ve 30388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 05/03/2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Kararının 17.02 sayılı pozisyonda yer alan “Diğer şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmına ilişkin düzenlemenin, 474 sayılı Kanun’un 2. maddesinin verdiği yetki sınırları içinde gümrük vergisi had ve nispetinin artırılması niteliği taşıdığı anlaşıldığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ : Dava; 11.4.2018 tarih ve 30388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5.3.2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bakanlar Kurulunun Bosna ve Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Kararının 17.02.sayılı gümrük tarife pozisyonunda yer alan “Diğer Şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmının iptali istemine ilişkindir.
Anılan Kararın 2 nci maddesinde; 14.4.2010 tarihli ve 2010/339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresi Hakkında Karar çerçevesinde, tabloda gümrük tarife pozisyonları (G.T.P.) ve isimleri belirtilen Bosna ve Hersek menşeli tarım ürünleri için karşılarında gösterilen miktarlarda tarife kontenjanı açıldığı belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti ile Bosna ve Hersek Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının “Özel korunma önlemleri” başlıklı 9 uncu maddesinde; İşbu Anlaşmanın diğer hükümleri ve özellikle 22’nci madde saklı kalmak kaydıyla, tarım piyasasının özel hassasiyeti göz önünde bulundurularak, işbu Anlaşma ile tanınan tavizlere konu olan Taraflardan biri menşeli ürünlerin ithalatının diğer Tarafın pazarında veya dahili düzenleyici mekanizmalarında ciddi zarara yol açması halinde, her iki tarafın, uygun bir çözüm bulunması amacıyla derhal istişarelerde bulunacakları, bu tür bir çözüm bulununcaya kadar, ilgili Tarafın, GATT ve diğer ilgili DTÖ anlaşmaları hükümlerine uyumlu olarak uygun önlemleri alabilecekleri kurala bağlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Vergi Ödevi” başlıklı 73’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, (Değişik:16.4.2017-6771/16 md) 4’üncü fıkrasında da; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisinin Cumhurbaşkanına verilebileceği hükümlerine yer verilmiştir.
474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanunun 2’nci maddesinde, (Değişik birinci cümlesinde:28.11.2017-7061/28 md.) Cumhurbaşkanının bu Kanunun eki Gümrük Giriş Tarife Cetvelinde yer alan eşyaların gümrük vergisi had ve nispetlerini 50’ye kadar yükseltebileceği, sıfıra kadar indirilebileceği veya bu Cetveldeki had ve nispetlerin % 50 sine kadar artırılabileceği; Cumhurbaşkanının ayrıca, Tarifedeki notlarda gerekli değişiklikleri yapmaya, bu değişikliklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye de yetkili olduğu belirtilmiştir.
4634 sayılı Şeker Kanununun 3’üncü maddesinin değişmeden önceki 1’inci fıkrasında; şeker üretimi ve arzında istikrarı sağlamak amacıyla pazarlanacak şeker miktarının, sakaroz kökenli ve diğer şekerler için ayrı ayrı olmak üzere şeker türlerine göre, gerektiğinde dönemsel olarak kotalar ile belirleneceği, nişasta kökenli şekerler için belirlenecek toplam A kotasının, ülke toplam A kotasının % 5’ini geçemeyeceği, Cumhurbaşkanın bu oranı,% 50’sine kadar artırmaya, % 50’sine kadar eksiltmeye yetkili olduğu hükmü yer almıştır.
Türkiye Cumhuriyeti ile Bosna ve Hersek Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının (STA) 4 üncü maddesinde; bu Anlaşmanın 2 nci maddesinde tanımlanan tarım ürünlerinde Bosna ve Hersek menşeli ürünlerin ithalatında uygulanan gümrük vergilerinin, bu Anlaşmanın Ek II’sinde sayılan canlı hayvan ve et hariç olmak üzere bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Anılan düzenleme ile söz konusu ülkeden canlı hayvan ve et hariç olmak üzere Bosna ve Hersek menşeli temel tarım ürünlerinin miktar sınırlaması olmaksızın %0 gümrük vergisi ile ithal edilmesine olanak sağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; son yıllarda nişasta bazlı şekerlerinde aralarında bulunduğu bazı ürünlerin ithalatında artış yaşandığı, Bosna-Hersek menşeli nişasta bazlı şeker ithalatının 2014 yılında 414 ton, 215 yılında 2698 ton, 2016 yılında 21.803 ton, 2017 yılında 11.397 ton ve 2018 yılının ilk sekiz ayında 3798 ton seviyesinde gerçekleştiği, yerli üreticiler tarafından konuyla ilgili şikayetler üzerine anılan ülke menşeli ithalatın ilgili sektörlerde yarattığı olumsuzluk dikkate alınarak Bosna-Hersek tarafıyla görüşmeler yapıldığı, ancak yapılan görüşmelerde resmi bir anlaşmaya varılamaması üzerine STA anlaşmasının 9 uncu maddesi hükmü uyarınca tek taraflı önlem alınarak davaya konu edilen 17.02 GTP altında sınıflandırılan nişasta bazlı şekerlerin de aralarında bulunduğu bazı ürünlerin ithalatında tarife kontenjanları belirlenmiş, davaya konu 17.02. GTP altında sınıflandırılan nişasta bazlı şekerler için ise yıllık 20.000 ton miktarında tarife kontenjanı açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu edilen 5.3.2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bakanlar Kurulu Kararından önce STA kapsamında Bosna-Hersek menşeli davaya konu ürünlerde yapılan ithalat için miktar sınırlaması olmaksızın % 0 oranında gümrük vergisi uygulanmaktayken; ithalatta meydana gelen artış ve yerli üreticilerin şikayeti üzerine yerli üretimin durumu, iç piyasa koşulları, anılan sektöre yönelik ekonomik göstergeler dikkate alınmak suretiyle tek taraflı önleme dair düzenleme ile tarife kontenjanı uygulanmak suretiyle gümrük vergisinden muaf olarak yapılabilecek ithalata miktar yönünden bir sınırlama getirilmiştir.
Yukarıda sözü edilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; sıfır oranında gümrük vergisine tabi yukarıda menşei belirtilen ürünlerin ithalatında meydana gelen artış nedeniyle, söz konusu ithalata miktar yönünden sınırlama getirilmesine dair davaya konu düzenlemenin verilen yetki kapsamında olduğu ve söz konusu düzenlemede üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, davaya konu edilen düzenleme ile tarife kontenjanı açılmış olmasının, açılan bu kontenjanın tamamının kullanılacak olduğu anlamına gelmediği ve Kararda anılan tarife kontenjanı kapsamındaki ithalat için tahsisat önceliğinin Türkiye Şeker Fabrikalar Anonim Şirketine verilmesi nedeniyle, sözü edilen Kurumun başvurması halinde kontenjanın bir kısmının veya tamamının bu kuruma tahsis edileceği de tabiidir.
Açıklanan nedenlerle, 11.4.2018 tarih ve 30388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5.3.2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bakanlar Kurulunun Bosna ve Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Kararının 17.02.sayılı gümrük tarife pozisyonunda yer alan “Diğer Şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
11/04/2018 tarih ve 30388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 05/03/2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bakanlar Kurulunun, Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Kararının 17.02 sayılı pozisyonda yer alan “Diğer şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (c),(ç),(d),(e) ve (f) bentlerinde; İthalat Rejimi Kararı da dâhil olmak üzere ithalata dair mevzuatı hazırlamak, madde politikalarını teklif etmek, uygulamak, ithalatla ilgili izinleri ve belgeleri vermek, gelişmeleri takip etmek ve ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonu sağlamak, ithalatı iç piyasa ve sanayinin ihtiyaçlarını iç ve dış ekonomik gelişmeleri dikkate alarak izlemek ve ithal mallara uygulanacak malî yüklere ilişkin hazırlıkları yürütmek ve uygulanmasını sağlamak, ithal malların dünya piyasalarına uygun olarak ithalini sağlayıcı tedbirleri almak, uygulamak ve izlemek, dampinge karşı vergi, sübvansiyona karşı telafi edici vergi ve korunma önlemi gibi ticaret politikası savunma araçları ile ilgili mevzuatı hazırlamak, uygulamak, mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek, ticaret politikası savunma araçlarının etkisini incelemek ve ticaret politikası savunma araçlarının etkisiz kılınmasına ilişkin girişimleri araştırmak, tespit etmek ve gerekli tedbirleri almak, ithalat ile ilgili politikaları izlemek, ithalatın her aşamasında gerekli görülecek incelemeleri ve denetimleri yapmak, yaptırmak, önlemleri almak ve bu hususlarla ilgili düzenlemeler yapmak Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmış olup, 31/12/1995 gün ve 22510 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1995/7606 sayılı İthalat Rejim Kararının 2. maddesinde; ithalatın her aşamasında gerekli görülecek değişiklikleri yapmaya ve önlemleri almaya, özel ve zorunlu durumları inceleyip sonuçlandırmaya Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının (Ekonomi Bakanlığı) yetkili olduğu, 3’üncü maddesinde; anlaşmalar ile kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmeyen ülkeler hakkında taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar çerçevesinde uygun görülecek gerekli önlemlerin alınacağı belirtilmiştir.
Öte yandan; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 73. maddesinin 3. fıkrasında; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği ve kaldırılacağı hükmüne yer verilmiş olup, 25/05/1964 gün ve 11711 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanunun 2. maddesinde; vergilendirme konusu temel çerçeve belirlenerek, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşma hükümleri saklı kalmak kaydı ile Bakanlar Kurulunun, bu Kanunun eki Gümrük Giriş Tarife Cetvelinde yer alan eşyaların gümrük vergisi had ve nispetlerini sıfıra kadar indirmeye veya bu cetveldeki had ve nispetleri %50’sine kadar arttırmaya, ayrıca, tarifedeki notlarda gerekli değişiklikleri yapmaya, bu değişikliklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 16. maddesinde; mahiyeti ve nihai kullanım şekli gerekçesiyle, bazı eşyanın yararlanabileceği tercihli tarife uygulamasının Bakanlar Kurulunca belirlenen şartlara tabi olduğu; 22. maddesinde; ortaklık anlaşması kapsamı eşya için tercihli menşe kurallarının bu anlaşmalar ile belirleneceği, 55. maddesinde; aksine hüküm bulunmadıkça; niteliğine, miktarına, menşeine, yükleme veya varış ülkesine bakılmaksızın, bir eşyanın, belirlenmiş şartlar altında her zaman gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanımlardan birine tabi tutulabileceği, Bakanlar Kurulunun; kamu ahlakı, kamu düzeni, kamu güvenliği, insan, hayvan ve bitki sağlık ve hayatlarının korunması, sanatsal, tarihi veya arkeolojik değeri olan ulusal hazinelerin korunması, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması gerekçeleri ile eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyabileceği, 3283 sayılı Bazı Kanunlarla Tanınmış Olan Gümrük Muafiyetlerinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, birinci maddede belirtilen, kurum, kuruluş, teşebbüs, bağlı ortaklık ve müesseseler için gümrük vergisi ile ithalde alınan diğer vergi, resim ve harçlardan muafiyet tanımaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu, 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, dış ticaretin, ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlüler dışında ek mali yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin esasların tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılmasının bu Kanun hükümlerine göre yürütüleceği, 2. maddesinde, Cumhurbaşkanının bu Kanun kapsamındaki konularda düzenlemeler yapmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu Bakanlar Kurulunun, Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Kararının 17.02 sayılı pozisyonda yer alan “Diğer şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmının Bosna-Hersek menşeli ürünler için getirildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar, davacı, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının; sebep unsuru içermediğini, yerli üreticinin ithalat nedeniyle zarar gördüğüne ilişkin usulüne uygun olarak yapılması gereken soruşturma neticesinde varılan somut bir tespitin bulunmadığını, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve kamu yararına aykırı olduğunu, haksız rekabet doğuracağını ve yerli üretimde çöküşe neden olunacağını ileri sürerek iptalini talep etmiş ise de; yukarıda anılan mevzuat ile dava konusu Karar ve eki tablonun birlikte değerlendirilmesinden; belirlenen kotanın, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak mevcut gümrük vergisi oranlarında değişiklik yapılması niteliğinde olduğu, bu bağlamda Anayasanın 73. maddesinde ifade bulan “verginin yasallığı” ilkesine aykırılığının bulunmadığı, anılan Kanunda Bakanlar Kurulunca yapılabilecek değişikliğin aşağı ve yukarı sınırlarının da açıkça gösterilmiş olması nedeniyle vergi hukukunun genel ilkelerinden olan “verginin belirliliği ilkesi”ne aykırılık taşımadığı; öte yandan, Bakanlar Kurulunun 474 sayılı Kanunla verilen bu yetkiyi, Kanun eki cetvelde yer alan eşyalar için Kanunla belirlenen gümrük vergisi oranının esas alınması suretiyle kullanma olanağına da sahip bulunduğu, yine, iptali istenilen Bakanlar Kurulu Kararına ekli tabloda yer alan maddelere ilişkin olarak vergi oranının “0” olarak belirlenmesinin yetkisi dahilinde ve uygulanacak kotanın serbest ticaret anlaşması kapsamında olduğu, tarife kontenjanı kapsamındaki ithalat için tahsisat önceliğinin …Fabrikaları Anonim Şirketine, dolayısıyla yerli üreticilere verilmesi suretiyle ekonomik dengeler dikkate alınarak belirlendiğinden, mevzuata aykırılık taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu bakımdan; Ekonomi Bakanlığının yazısı üzerine ithalat konusunda düzenlemeler yapmaya yetkili olan Bakanlar Kurulunun 11/04/2018 tarih ve 30388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 05/03/2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Kararının 17.02 sayılı pozisyonda yer alan “Diğer şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin davaya konu kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan … Türk Lirası yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Bakanlığı’na verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Vergi Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.