Danıştay Kararı 7. Daire 2018/104 E. 2020/4579 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/104 E.  ,  2020/4579 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/104
Karar No : 2020/4579

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların Lübnan yerine Libya’ya gönderildiğinin tespit edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde yürürlüğe konulan 21/06/2011 tarih ve 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Libya’ya silah ve bununla ilgili her türlü malzemenin satışının yasaklandığı, dava konusu ihracat beyannamesinde eşyanın gideceği ülkenin “Lübnan” olarak beyan edilmesine rağmen, eşyanın davacının bilgisi dahilinde Libya’ya gönderildiğinin somut olarak ortaya konulamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Beyannameye konu eşyaların ihracının yasaklandığı, buna ilişkin ihraç izinlerinin ilgili makamlardan alınmadığından, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle gerçekleştirilen ihracatta, ihracat beyannamesinde eşyanın gideceği ülkenin “Lübnan” olarak beyan edilmesine rağmen, çıkış bildirimlerinde eşyanın “Libya”ya gönderileceğinin belirtildiğinden bahisle davacı adına 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar para cezası kararı alınmış ise de; 4458 sayılı Kanun’un anılan hükmünün 7190 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değiştirilen şeklinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar para cezası öngörülmüş olması ve vergi cezalar için de geçerli olan “lehe hükmün uygulanması” yolundaki Genel Ceza Hukuku ilkesi karşısında, davacı adına tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların beyannamede FOB teslim şekliyle Lübnan yerine, Libya’ya gönderildiğinin tespiti üzerine, benzer olaylarda Gümrük Müdürlüklerine gönderilen Dışişleri Bakanlığı yazısıyla, 2011 yılı başında Libya’da yaşanan iç karışıklıklar sonucunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen 1970 sayılı Karar’ın 9 ila 13. maddelerine istinaden, anılan ülkeye her türlü silah, mühimmat ile bağlantılı malzemelerin tedarik edilmesinin yasaklanmasının kararlaştırıldığı, bilahare 1973 sayılı Kararla ambargo kararının güçlendirilmesi amacıyla Libya’ya bu malzemelerin transit geçişine izin verilmemesinin istendiği, 2009 sayılı Karar ile bu ülkeye yapılacak tüm silah, mühimmat ve benzeri malzeme ihracının, ancak malzemenin son kullanıcısı ile kullanım amacının açıkça belirtildiği bir belge beraberinde BM Libya Yaptırımlar Komitesi’nin onay sürecinden geçirilmesi suretiyle gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu ve ihracatçı firmanın ihraç etmek istediği av tüfeği ihracatının da aynı prosedüre tabi tutulması zorunluluğu bulunduğunun bildirilmesi nedeniyle, Gümrük Makamlarına yurt içinden alınacak izin yazılarının ibrazı gerektiği işlem sebebinde belirtilerek, buna aykırı davranıldığından bahisle davacı hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca para cezası kararı alınmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan; “Eşyanın ihracı, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar” idari para cezası verileceğine ilişkin hüküm; 24/10/2019 tarih ve 7190 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle, “Eşyanın ihracı, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar” idari para cezası verileceği şeklinde değiştirilerek 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına tescilli beyannameyle gerçekleştirilen ihracatta, ihracat beyannamesinde eşyanın gideceği ülkenin “Lübnan” olarak beyan edilmesine rağmen, çıkış bildirimlerinde “Libya”ya gönderileceğinin belirtildiğinin tespit edilmiş olması karşısında, olayda ihraç ülkesinin farklı gösterilmesi nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde öngörülen ceza kesme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından aksi yoldaki kararda isabet görülmemiştir.
Öte yandan; eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar para cezası kararı alınmış ise de; 4458 sayılı Kanun’un anılan hükmünün 7190 sayılı Kanunun 12’nci maddesiyle değiştirilen şeklinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar para cezası öngörülmüş olması ve vergi cezaları için de geçerli olan “lehe hükmün uygulanması” yolundaki Genel Ceza Hukuku ilkesi karşısında, yeniden verilen kararda bu hususun da gözetilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 11/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.