Danıştay Kararı 7. Daire 2017/704 E. 2020/3808 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/704 E.  ,  2020/3808 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/704
Karar No : 2020/3808

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Davacının ortağı olduğu … Gıda Makine Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketinin malvarlığından tahsil edilemeyen katma değer vergisinin tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinin iptali yolunda tek hakim tarafından verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi hükmü uyarınca ilk inceleme ile görevlendirilen Tetkik Hâkimi …’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (6545 sayılı Kanunla değişik) 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; 5. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği ve bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verdiği kararların kesin olduğu; 6. fıkrasında ise, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği belirtilmiş; aynı fıkranın (b) bendinde ise, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan davalar hakkında Bölge İdare Mahkemesinin istinaf yoluyla yapılan başvurular üzerine verdikleri kararlar, temyiz edilebilecek olan kararlar arasında sayılmış; Ek 1. maddesinde, bu Kanun’da öngörülen parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesinde, vergi mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları; anılan konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği; 7. maddenin 2. fıkrasında ise, 6. maddenin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen uyuşmazlıklardan kaynaklanan toplam değeri yirmibeşbin (2017 yılı için otuzikibin) Türk Lirasını aşmayan davaların vergi mahkemesi hâkimlerinden biri tarafından tek hakimle karara bağlanacağı belirtilmiştir.
İstinaf başvurusunun idari yargılama hukukunda yeni bir kanun yolu olarak getirildiği 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un gerekçesinde ise, tahdidi olarak sayılan konular dışındaki davaların Bölge İdare Mahkemelerinde istinaf incelemesi neticesinde kesinleşeceği, böylece Danıştayın temyizen karara bağladığı iş yükünün azaltılarak içtihat mahkemesi rolünün güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anılan mevzuat hükümleri ve 6545 sayılı Kanun’un gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen konuları ihtiva etmeyen davalar hakkında vergi mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu; dolayısıyla, bu kararların temyiz istemine konu edilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, … Vergi Mahkemesinin tek hâkimle verilen ve temyize tabi olmayan kararının daha önce … Bölge İdare Mahkemesinde istinaf edildiği, istinaf isteminin reddedilerek söz konusu mahkeme kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ayrıca, her ne kadar istinaf kararında, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde temyiz yoluna başvurabileceği belirtilmişse de, anılan kanun yolunun yargı yerince genişletilmesi ya da daraltılmasının mümkün olmadığı açıktır.
Bu durumda, tek hakimle verilen temyiz edilemeyecek nitelikteki kesinleşmiş kararın bozulması istemiyle yapılan başvurunun, incelenmesi imkanı kalmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.