Danıştay Kararı 7. Daire 2017/318 E. 2020/3794 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/318 E.  ,  2020/3794 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/318
Karar No : 2020/3794

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: : Davacı adına tescilli … gün ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya kıymetinin, 2011/1 sayılı İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğde öngörülen birim kıymete nazaran noksan beyan edildiğinden bahisle beyanname arkasında tahakkuk ettirilen vergiler ve hesaplanan cezalar tutarında verilen teminatların iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile teminat olarak ödenen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, olayda, davacı tarafından ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinde Gümrük Kanunu hükümlerine göre herhangi bir noksanlık tespit edilmediği, bu konuda herhangi bir ihtilafın da söz konusu olmadığı, sadece, söz konusu eşyanın beyan edilen kıymetinin, İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de öngörülen birim kıymetin altında olması sebebiyle, gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmiş olduğu, Tebliğde belirtilen kıymetin eşyanın, Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından, gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gözetim belgesi uygulamasına tabi eşyanın ithalinde Tebliğ’de belirtilen fiyatların eşyanın kıymeti olarak esas alınmadığı, sadece kıymet araştırması sevkine dayanak olduğu, eşyanın teslim alınabilmesi amacıyla fark vergi için teminat istenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 29. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar yeterince açık değilse, yahut birbirine aykırı hüküm fıkralarını taşıyorsa, taraflardan her birinin kararın açıklanmasını veya aykırılığın giderilmesini isteyebileceği; 3. fıkrasında kararı vermiş olan daire veya mahkemenin işi inceleyeceği, 5. fıkrasında da açıklama veya aykırılığın kaldırılmasının kararın yerine getirilmesine kadar istenebileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin temyiz talebi hakkında inceleme yapılmak üzere 08/05/2017 tarihinde Danıştay kaydına alınan dava dosyasına ilişkin olarak, davacı tarafından, … Vergi Mahkemesi Başkanlığına hitaplı 04/10/2017 tarihli dilekçe ile, dava dilekçesinde işlemin iptali ile birlikte ödenen vergilerin yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de yer almasına karşın, kararda faize ilişkin hükme yer verilmediğinin belirtilmesi suretiyle, Mahkemeden, temyiz edilen karara faize dair hüküm fıkrasının da eklenilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, kararda yer almaması sebebiyle temyiz istemine konu edilebilecek nitelikteki eksik hüküm hakkında tavzih isteminde bulunulmuş ise de; söz konusu talep, kararın yeniden değerlendirilmesi suretiyle, eksik bırakıldığı belirtilen kısım hakkında yeniden hüküm kurulmasına ilişkin olduğundan, bu hususun kararın açıklanması ile giderilemeyeceği açıktır. Bu bakımdan yukarıda yer verilen Kanun hükmü kapsamında tavzih olarak değerlendirilmesi mümkün olmayan talep hakkında inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili Mahkemesine gönderilmesine gerek görülmemiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasından, “Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.” hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda, mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu yapılan kararın Danıştay Yedinci Dairesinin 14/03/2016 tarih ve E:2014/4547, K:2016/2371 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.