Danıştay Kararı 7. Daire 2017/294 E. 2020/3774 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/294 E.  ,  2020/3774 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/294
Karar No : 2020/3774

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Deniz Ürünleri Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli 13/06/2013 gün ve 53408 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya kıymetinin, gözetim kıymetine yükseltilmesi suretiyle ihtirazi kayıtla beyanı üzerine tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergisi ile toplu konut fonu payının gözetim kıymetine isabet eden kısmına vaki itirazın usulden reddi yolundaki işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, ihtirazi kayıtla beyan üzerine yapılan vergi ve fon tahakkukuna vaki itirazın, davacının kendi iradesi ve isteği doğrultusunda beyan etmiş olduğu verilere dayanarak tahakkuk oluşturulduğu gerekçesiyle reddi yolunda tesis edilen işlemin, tahakkuk işleminin hukuka uygunluğunu dava yoluyla denetlenme olanağını ortadan kaldırdığı ve idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlem niteliğini taşıdığı, dolayısıyla, söz konusu işlem idarece geri alınmak veya idari yargı yerince iptal edilmek suretiyle hukuk düzeninden kaldırılmadıkça, idari prosedürün yeniden işletilmesi ve idari dava hakkının kullanılmasının olanaklı olmadığı, bu sebeple davacının ihtirazi kaydı dikkate alınmaksızın tesis edilen işlemde hukuki isabet görülmediği; öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi işlem ve eylemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun hükme bağlandığı, talep edilen faizin hukuki niteliğinin ise paranın sahibinden başkası tarafından kullanılmasının sahibine verdiği zararın giderilmesi olan “tazminat” olduğu ve vergi idarelerince gerçekleştirilen hukuka aykırı vergilendirme işlemleri ile haksız vergi tahsil edilmesi halinde doğacağı, dava konusu olayda da , davalı idarenin gözetim önlemleri nedeniyle, ihtirazi kayıtla fazladan tahakkuk ettirilerek yersiz olarak ödenen tutarların yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle işlemin iptaline, tahsil edilen vergilerin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının ihtirazi kayıt koymayacağına ilişkin taahhütname vermesine rağmen ihtirazi kayıt dilekçesini posta ile gönderdiği, beyan ettiği vergilere sonradan itiraz eden davacının talebinin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddinin gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Mevzuat hükümleri uyarınca bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla re’sen veya üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda o eşya için …Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmektedir.
Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir uygulama değil, ithalatın izlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
Bu noktada idarenin gözetim uygulamasına tabi eşyaya ilişkin gözetim belgesini ibraz etmeyen ithalatçıyı beyanını gözetim kıymetine yükseltmeye zorlama gibi bir yetkisi bulunmayıp gözetim belgesinin olup olmadığını aramak, bulunmaması halinde ithaline izin vermemekle yetinmesi zorunludur.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan kaçınarak eşyanın kıymetinin yükseltilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirilmesi, mevzuata aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır. Buna ilaveten, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler aleyhine de eşitsiz bir durum oluşmaktadır. İdarenin yükümlüden gözetim belgesi temin etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmış olacaktır. Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da yargı kararıyla iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile getirilen gözetim uygulaması fiilen askıya alınmış olmaktadır.
Bu durumda belirli bir CIF değerin altında ve belirli miktarların üzerinde ithal edilmek istenmesi halinde gözetim uygulaması kapsamına tabi kılınan eşya için gözetim belgesi almak amacıyla anılan belgeyi vermeye yetkili … Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne davacılarca başvuruda bulunulup bulunulmadığının, şayet başvuruda bulunulmuş ise sonucunun incelenmesi ve buna ilişkin anılan idarece tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, temyiz isteminin kabul edilerek kararın bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.