Danıştay Kararı 7. Daire 2017/2310 E. 2020/3865 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/2310 E.  ,  2020/3865 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2310
Karar No : 2020/3865

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yedek Parça İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında destek unsurlarından yararlanılarak ithal edilen eşyanın beş yıllık süre dolmadan satışının yapılması suretiyle teşvik şartlarının ihlal edildiğinden bahisle, 2006 yılının Nisan dönemi için tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasınının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, davacının 2006/10921 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı öncesinde almış olduğu makine ve teçhizatları anılan kararın yürürlükte bulunduğu dönemde sattığının ve ilgili yılda geçerli olan yatırım teşvik mevzuatı uyarınca, davacının üç yıldan fazla süreyle elinde bulundurduğu makine ve teçhizatı satmakta serbest olduğunun anlaşılması karşısında, davacı adına tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ekonomi Bakanlığının 30/06/2014 tarih ve 44121 sayılı yazısı ile teşvik koşulllarının ihlal edildiği bildirildiğinden, başlangıçta yararlandırılan destek unsurlarının davacı şirketten istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ :İthalat aşamasında vergilendirmeye ilişkin işlemlerin Gümrük İdarelerince yapılabilecek olması nedeniyle, katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemlerin yetki yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali gerektiğinden, idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3. maddesinin 8. fıkrasında, “gümrük vergileri” deyiminin, ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin tümünü; 9. fıkrasında ise “ithalat vergileri” deyiminin, eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri ifade ettiği belirtilmiş; Kanun’un 3. ve devamı maddeleriyle, gümrük mevzuatını uygulayarak gümrük işlemlerini yapma yetki ve görevi gümrük idarelerine verilmiş; anılan Kanun’un “Gümrük Vergilerinin Tahakkuku, Tebliği ve Ödenmesi” başlıklı 195. maddesinde ise, gümrük vergilerinin gümrük idaresi tarafından tahakkuk ettirileceği düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin (d) bendinde, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimlerinin (Şu kadar ki, yatırım teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhini veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar) katma değer vergisinden istisna edilmiş olduğu; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4. maddesinde, vergi dairesinin, mükellefi tesbit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olduğu; 341. maddesinde, vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade edeceği, 344. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde de, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellefe veya sorumluya vergi ziyaı cezası kesileceği hükümlerine yer verilmiş; 48. maddesinde ise vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergileri hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunu’ndaki esaslara göre işlem yapılacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, ithale ilişkin olması nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında yer alan ve teşvik mevzuatı nedeniyle ithalat sırasında alınmayan katma değer vergisinin yatırım teşvik koşullarının ihlal edilmesi halinde Gümrük Kanunu’ndaki esaslar dahilinde ve gümrük idaresince takip edilebileceği açık olup, vergi alınmasını gerektiren eyleme, Kanun Koyucu tarafından, aynı zamanda yaptırım uygulanmasının da hüküm altına alındığı hallerde, anılan yaptırımı uygulamaya yetkili idarenin de vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsilinde yetkili olan gümrük idareleri olduğu kuşkusuzdur.

Bu bakımdan, ithalat işleminden doğduğu hususunda tartışma bulunmayan verginin tarh edilmesine dair vergi dairesince tesis edilen işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından, yukarıda değinilen gerekçeyle verilen mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.