Danıştay Kararı 7. Daire 2017/2128 E. 2020/4290 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/2128 E.  ,  2020/4290 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2128
Karar No : 2020/4290

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Malmüdürlüğü …/…

KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiyesi Sona Eren … Petrol İnşaat Gıda Temizlik Hizmetleri İthalat İhracat Nakliye Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Davacı adına, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2010 yılının Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim aylarının (1. ve 2.) dönemleri ile Şubat, Temmuz, Ağustos ve Aralık aylarının (2.) dönemleri için re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve tekerrrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle açılan davada; … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik istinaf başvurusu üzerine verilen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının; dilekçede yazılı nedenlerle bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 6. fıkrası hükmü uyarınca, Tetkik Hâkimi …’ın açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, ehliyet hususu, ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmış olup; bu hükümlere göre, idari davalarda davayı açan ve davanın yöneltildiği kişilerde dava ehliyetinin varlığı, açılan davaların incelenebilmesi için zorunlu bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; dava açıldığı tarih itibarıyla tüzel kişiliği devam eden ancak, ticaret sicilindeki kaydının tasfiye sonucu silindiği hususunun 27/01/2016 tarihli ve 8998 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanması suretiyle tüzel kişiliği sona eren davacı şirket adına tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davada, mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusu üzerine verilen kararın bozulması istemiyle davalı idare tarafından temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, şirketlerin tüzel kişilikleri, ticaret sicilinden silinmeleriyle sona erer. Olayda, adına işlem tesis edilen şirketin tüzel kişiliği de, ticaret sicilinden silindiği tarihte sona ermiş bulunmaktadır. Bu tarihten sonra, sözü edilen şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsili hukuken mümkün değildir. Bu durumun sonucu olarak, tüzel kişiliğin sona ermesinden önce tesis edilen işlemlerin de, herhangi bir hukuki sonuç doğurması; hukuki sonuç doğurmayan işlemlerin ise, herhangi bir kişinin menfaatini ihlal etmesi söz konusu olamaz. Ancak, mevzuatta sorumluluklarını düzenleyen hükümler uyarınca, münfesih şirketin ortakları veya kanuni temsilcileri ya da tasfiye memurları adına bu sıfatları nedeniyle tesis edilen veya edilecek işlemlerin bunların menfaatini etkileyeceği tartışmasızdır.
Bu hukuki durum karşısında; münfesih şirket adına tesis edilen işlemin ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusu üzerine verilen kararın herhangi bir hukuki sonuç doğurması söz konusu olmadığından, davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusunun esasının incelenmesi olanaklı değildir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 02/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi