Danıştay Kararı 7. Daire 2017/1994 E. 2020/4595 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/1994 E.  ,  2020/4595 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1994
Karar No : 2020/4595

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI) … Bakanlığı adına
… (…) Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. … – Aynı adreste

2- (DAVACI) … Kilitleme Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2013 ila 2015 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 136 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya bedelinin peşin olarak ödenmediğinin tespit edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve ek katma değer vergisi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … K: … sayılı kararıyla; olayda, davacı tarafından ithali gerçekleştirilen bazı ürünlerin bedelinin netting sistemi üzerinden ödendiği, netting sisteminden ödemenin grup içi firmaların gerçekleştirdiği ithalat bedellerinin …’te yerleşik … adlı finans kurumu tarafından söz konusu sistem üzerinden alacak ve borçlar netleştirilmek suretiyle gerçekleştirildiği, netleştirme sonucunda borçlu firmalarca netting merkezine transfer yapıldığı, alacaklı firmalara ise netting merkezince transfer yapıldığı, davacı tarafından ithal ettiği mallara karşılık olarak beyannamelerin tescil tarihinden önce netting sistemi üzerinden yapıldığı belgelendirilen ödemelerin, idarece ithalatla ilgili olmadığı, fona tabi ödemeyle ithalat yapıldığına ilişkin bir tespitte bulunulmadığı, bu haliyle de netting sistemi üzerinden yapılan ödemenin alıcının kredilendirilmesi olarak kabul edilemeyeceği gibi fonu payının konusunu oluşturan bir durum da olmadığından idarece tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile anılan vergi ve fon payı üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararının; tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali yolundaki hüküm fıkrası yönünden; 4458 sayılı Kanun’un 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi hükmünde öngörülen para cezasının uygulanabilmesi için, ithale konu eşyaya ilişkin olarak yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra yapılan kontrol sonucunda, eşyada tarife uygulamasını veya vergilendirmeyi etkileyen herhangi bir farklılık veya eşyanın kıymetinin noksan beyan edilmiş olduğunun tespit edilmesi gerektiği, dolayısıyla, vergi kaybına neden olan durum, maddede yazılı olan türden; yani eşyanın tarife uygulamasını veya vergilendirilmesini ya da beyan edilen kıymetini etkileyici nitelikte değil ise ceza uygulanması mümkün bulunmadığı belirtilerek; olayda, ithal edilen eşyanın tarife uygulamasını etkileyen unsurlarında veya vergilendirmeye esas olan ölçülerinde veya kıymetinde herhangi bir aykırılık tespit edilmediğinden, diğer bir ifadeyle, 4458 sayılı Kanun’un 234. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre para cezası hesaplanarak karara bağlanmasını gerektirecek herhangi bir sebep bulunmadığından, davalı İdarenini istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği; davaya konu işlemin, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve ek katma değer vergisi tahakkukuna isabet eden kısım bakımından ise, davacının dahil olduğu grup tarafından kurulan ve nettig adı verilen sistem uluslararası ticarette uygulana gelen ödeme yöntemlerine benzeşmediğinden, ispat külfeti üzerine düşen davacı tarafından gümrük beyannamesinde gösterilen ithalat tutarının Türk lirası karşılığının gümrük yükümlüğünün başladığı tarihten önce, ödeme şekline göre döviz satım belgesi, Türk parası transfer belgesi veya ithalat bedelinin döviz tevdiat hesabından ödendiğine dair transferin yapıldığı banka yazısı ile ortaya konulamadığından, itirazın reddine ilişkin işlemin, davacı adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile anılan fon payının matraha dahil edilmesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle; davalı idarenin istinaf isteminin kısmen kabulüne, kararın, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile ek katma değer vergisi tahakkukuna ilişkin kısmının kaldırılmasına, işlemin anılan kısmı yönünden davanın reddine; kararın para cezalarına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf isteminin ise gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, ithalatın peşin ödeme olarak yapıldığı beyanına rağmen peşin ödeme koşullarının olayda gerçekleşmediği, fon payı kesintisine tabi ithalat olduğu, fon payının da katma değer vergisi matrahına ilavesi gerektiğinden para cezası kararında da hukuka aykırılık bulunmadığı; davacı tarafından, kaynak kullanımını destekleme fonu payına ilişkin mevzuatta sayılan ödeme şekilleri için fon payı kesintisi yapılabileceği, netting sistemi üzerinden yapılan ödemenin esasen peşin ödeme niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idarece, istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Peşin ödeme gümrük beyannamesi ve eklerinin gümrük idaresine onay için ibraz edildiği tarihe kadar yapılan ödemeyi yani eşyanın ithalatçı tarafından gümrükten fiilen teslim alınmasından önce yapılan ödemeyi ifade ettiğinden, davacı tarafından netting sistemine yapılan para transferine ait dekont, tarih ve tutar bilgisi ile beyanname tescil tarih ve sayıları, yurtdışındaki satıcı firmanın unvanı, fatura bedeli, fatura sayısı, fatura tarihi ile netting sistemi üzerinden satıcı firmalara yapılan transfer tarihi bilgilerinin karşılaştırılması suretiyle beyannamelerinin tescilinden önce ödeme olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak istemin özeti bölümünde yazılı gerekçe ile verilen Daire kararının anılan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında düzenlenen cevaplı raporda … Kilitleme Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin …’te yerleşik çok uluslu … firmasının Türkiye’de yerleşik grup firması olduğu ve aynı grup içerisinde yer alan diğer ülkelerde yerleşik çeşitli grup firmalarından gerçekleştirdiği ithalat bedellerinin yine …’te yerleşik … tarafında yönetilen ve netting adı verilen bir sistem tarafından ödendiği, 2013 ila 2015 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 136 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya bedelinin ödeme şeklinin peşin ödeme olarak beyan edilmesine karşın beyannamelerinin ekinde yer alan transfer dekontlarının … firmasına yapılan çeşitli havalelere veya bu firmadan alınan kredilerin geri ödenmesi amacıyla yapılan transferlere ilişkin banka dekontları olduğu, yapılan transferlerin ithalata ilişkin beyannamelerin tescil tarihleri gözetilerek yapılmadığı ve tedarikçi grup firmalara ise ödemelerin beyannamenin tescil tarihinden sonra … firmasınca yapıldığının tespit edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve ek katma değer vergisi tahakkuku ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapacağı; Mahkemelerin, belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri düzenlenmiştir.
1211 sayılı T.C. Merkez Bankası Kanununun 3098 sayılı Kanunla değişik 40. maddesinin II’nci fıkrasının (b) ve (c) bendi ile 3182 sayılı mülga Bankalar Kanununun 37 ve 40. maddeleri uyarınca 12/05/1988 gün ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Kalkınma planı ve yıllık programlarda öngörülen hedeflere uygun olarak yatırımların yönlendirilebilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi maliyetlerinin düşürülmesi” amacıyla Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu ihdas edilmiş, ayrıca, 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinde, kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatlarda kaynak kullanımını destekleme fonu payının alınacağı kuralı yer almıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “İthalatta matrah” başlıklı 21. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise, İthalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve payın ithalatta, verginin matrahına dahil olduğu hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan kararın, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve ek katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali yolundaki hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
Kararın, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve bu fon payının matraha ilavesinden kaynaklanan ek katma değer vergisi tahakkukukna ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacının temyiz istemine gelince:
Re’sen araştırma yetkisine istinaden, idari yargı makamları, uyuşmazlık konusu olayın hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak hukuk kuralını belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme ulaşmak yönlerinden tam bir yetkiye sahiptirler. Bu nedenle idari yargı makamları re’sen araştırma ilkesi uyarınca, olayın maddi yönünü belirleme noktasında da her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliğinden yapabilecek; tarafların hiç değinmedikleri olayları ve maddi unsurları araştırabilecek olup, iddia ve savunmalarda ortaya konulan maddi olayın gerçek niteliğinin saptanması için tarafların iddia ve savunmaları ile yetinmeyerek, söz konusu hususların gerçeğe uygun olup olmadığını ortaya koymak için bilirkişiye gidilmesi de dahil olmak üzere, maddi delil ve bulguları toplayarak uyuşmazlığın çözümü için gerekli her türlü inceleme, bilgi edinme ve araştırma yollarını tüketmelidirler.
12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın yukarıda sözü edilen hüküm fıkrasına göre ihracatçıya yapılan ödemenin peşin ödeme olması durumunda kaynak kullanımını destekleme fonu payı doğmayacaktır. Peşin ödeme ise, gümrük beyannamesi ve eklerinin gümrük idaresine onay için ibraz edildiği tarihe kadar yapılan ödemeyi yani eşyanın ithalatçı tarafından gümrükten fiilen teslim alınmasından önce yapılan ödemeyi ifade etmektedir. Bu itibarla, davacı tarafından netting sistemine yapılan para transferine ait dekont, tarih ve tutar bilgisi ile beyanname tescil tarih ve sayıları, yurtdışındaki satıcı firmanın unvanı, fatura bedeli, fatura sayısı, fatura tarihi ile netting sistemi üzerinden satıcı firmalara transfer tarihi bilgilerinin karşılaştırılması suretiyle beyannamelerinin tescilinden önce ödeme olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçe ile verilen Daire kararının anılan hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin ise kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, mahkeme kararının para cezaları yönünden iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,12/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.