Danıştay Kararı 7. Daire 2017/1965 E. 2020/4543 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/1965 E.  ,  2020/4543 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1965
Karar No : 2020/4543

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kimya Petrol Nakliyat Tekstil İnşaat İthalat ihracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2009 yılı iş ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, davacının teslimleri için düzenlediği faturalarda hesapladığı vergiden daha fazla özel tüketim vergisi beyan etmesi gerektiği sonucuna varılarak ceza kesilmesinin önerildiği, taraflar nezdinde somut bir tespit yapılmadan vergi miktarının eksik gösterilmesinin, belgedeki meblağın noksan gösterildiği şeklinde yorumlanması suretiyle kesilen cezada hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Rapordaki tespitler doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendinde verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği, aynı Kanun’un 374. maddesinde de, 353. madde uyarınca kesilecek (özel) usülsüzlük cezasında, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden itibaren 5 yıl geçtikten sonra ceza kesilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Kanunun bu açık düzenlemelerini “Taraflar nezdinde yoklama ile somut şekilde tesbit yapılmadığı” gerekçesi hukuka ve hayatın olağan akışına uygun olmamaktadır.
İdari yaptırımların temel amacı, vergi mükelleflerine yüklenen ödevlerin tam ve zamanında yerine getirilmesini sağlamak ve vergi kaçak ve kayıplarını önlemek suretiyle vatandaşlar arasında vergi adaletini gerçekleştirmektir.
Olayda, davacı tarafından alınan baz yağın imalatta kullanılmadan doğrudan piyasaya satıldığından bahisle daha yüksek miktarlı maktu verginin ödenmediği ve belgelerde bu miktara yer verilmediği hususu hukuken geçerli biçimde somut olarak tespit edildiğinden ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinde verginin belgelerde gösterilmesi mecburiyetinin açıkça düzenlendiği bilinmekle 213 sayılı Kanunun 353. maddesinin 1. bendinde tanımlanan eylemin oluştuğu görüldüğünden, temyiz istemine konu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.