Danıştay Kararı 7. Daire 2017/1491 E. 2020/4129 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/1491 E.  ,  2020/4129 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1491
Karar No : 2020/4129

DAVACI : … Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı ANKARA
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği’nin (Transit Rejimi) 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvuruları en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılır.” hükmünün iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : ”Transit Rejimi” konulu 4 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği’nin 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan dava konusu düzenlemenin, Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan aynı veya benzer hukuksal durumları bulunan kişilerin herhangi bir ayrım gözetilmeksizin aynı işleme tabi tutulmalarının sağlanmasına yönelik “kanun önünde eşitlik” ilkesine aykırı olduğu, en az 2 milyon TL tutarında teminat mektubuna sahip olanlar ile olmayanlar arasında haksız rekabete yol açtığı, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği’nde yer almayan ek koşullar öngördüğü, dolayısıyla normlar hiyerarşisine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Dava konusu düzenlemenin; ticari hayatta faaliyette bulunan her firmanın bankalar nezdinde kredibilitesini artırmasının fırsat eşitliği kapsamında mümkün olması ve belirlenen mali yeterlilik kriterinin objektif ve fırsat eşitliğini destekler bir nitelik taşıması nedeniyle, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olmadığı, her kapsamlı teminat izni sahibinin ek teminat sunarak, bir kere edindiği kapsamlı teminat izni tutarını herhangi bir üst sınıra tabi olmaksızın artırabileceği ve bu suretle işlem hacmini artırarak tanınan bir üst basitleştirme usulünden faydalanabileceğinden, haksız rekabete yol açtığından söz edilemeyeceği, dava konusu düzenleme ile, kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme basitleştirmelerinde 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 85. maddesinin 4. fıkrasına ve Gümrük Yönetmeliği’nin 230. maddesinin 4. fıkrasına dayanılarak ”ek özel koşullar” belirlendiğinden normlar hiyerarşisine aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Basitleştirilmiş usul kavramı, gümrük idareleri tarafından dış ticaret işlemlerinin daha hızlı ve etkin bir biçimde gerçekleştirilmesini temin etmek amacıyla uygulamaya konulan gümrük usul ve formalitelerinin azaltılması veya kolaylaştırılmasına yönelik uygulamalar bütünü olduğundan, belirlenen koşulları taşıyan yükümlüler söz konusu kolaylaştırmalardan faydalanabileceklerdir. Bu kapsamda, üst düzenlemelere istinaden 01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği (Transit Rejimi), basitleştirilmiş usuller kapsamında belirlenecek usul ve esaslar saklı kalmak üzere, eşyanın ortak transit rejimi ve ulusal transit rejimi çerçevesinde taşınmasında uygulanacak gümrük işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere çıkarılmış olup, anılan Tebliğ’in iptali istenen 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvuruları en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılır” hükmünün, 4458 sayılı Kanun’un 85. maddesinde yer alan; ”indirilmiş tutarda kapsamlı teminat” veya ”teminattan vazgeçme izni” için ayrıca; belirli bir sürede transit rejiminin doğru kullanımının, gümrük idareleri ile işbirliğinin, anılan kişilerin taahhütlerini yerine getirebilecek mali güce sahip olduklarının kanıtlamasının gerektiği, bu kapsamda verilen izin ile ilgili usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği yönündeki hüküm doğrultusunda tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ : Dava; 01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği (Transit Rejimi) nin 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvuruları en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılır” ibaresinin iptali istemine ilişkindir.
Tebliğ’in 1. maddesinde; bu Tebliğ’in amacının; basitleştirilmiş usuller kapsamında belirlenecek usul ve esaslar saklı kalmak üzere, eşyanın ortak transfer rejimi ve ulusal transit rejimi çerçevesinde taşınmasında uygulanacak gümrük işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu, 2. maddesinde de; bu Tebliğ’in 22/06/2012 tarihli ve 6333 sayılı Kanun’la onaylanması uygun bulunan 20/05/1987 tarihli Ortak Transit Rejime İlişkin Sözleşme, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 84. ilâ 92. maddeleri ve 07/10/2009 tarihli ve 27369 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği’nin 212. ilâ 244. maddelerine dayanılarak hazırlandığı düzenlemesi yer almıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 84. maddesinin 1. fıkrasında; Transit rejimin; a) İthalat vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmayan serbest dolaşıma girmemiş, b) İhracatla ilgili gümrük işlemleri tamamlanmış eşyanın, gümrük gözetimi altında Türkiye Gümrük Bölgesi içindeki bir noktadan diğerine taşınmasına uygulanacağı, 2. fıkrasında; Gümrük idarelerinin; transit rejimine tabi tutulan eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi içinde; a) Yabancı bir ülkeden yabancı bir ülkeye, b) Yabancı bir ülkeden Türkiye’ye, c) Türkiye’den yabancı bir ülkeye, d) Bir iç gümrük idaresinden diğer bir iç gümrük idaresine taşınmasına izin vereceği, 85. maddesinin 1. fıkrasında; Transit eşyası için tahakkuk edebilecek gümrük vergilerinin ödenmesini sağlamak üzere teminat verilmesinin zorunlu olduğu, ancak; a) Havayoluyla, b) Boru hattıyla, c) Demiryoluyla, d) Denizyoluyla yapılan taşımalar için, yönetmelikle belirlenen haller dışında teminat aranmayacağı, 2. fıkrasında; teminatın; a) Tek bir transit işlemi için bireysel teminat, b) Müsteşarlık tarafından izin verilmesi halinde, birden fazla transit işlemi için kapsamlı teminat şekillerinde olabileceği, aynı maddenin 3. fıkrasında da; 2. fıkranın (b) bendinde belirtilen iznin sadece; a) Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik olan, b) Transit rejimini düzenli olarak kullanan veya gümrük idaresince bu rejime ilişkin yükümlülüklerini yerine getirebileceği belirlenen, c) Gümrük veya vergi mevzuatını yönetmelikte belirlenen surette ihlal etmemiş olan, kişilere verileceği, 4. fıkrasında ise; güvenilirlik standartlarına sahip oldukları gümrük idaresince belirlenen kişilere indirilmiş tutarda kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izni verilebileceği, indirilmiş tutarda kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izni için ayrıca; a) Belli sürede transit rejimin doğru kullanımı, b) Gümrük idareleri ile işbirliği, c) Anılan kişilerin taahhütlerini yerine getirebilecek mali güce sahip olduklarını kanıtlaması gerektiği, bu fıkra kapsamında verilen izin ile ilgili usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Gümrük Yönetmeliği’nin “Transit rejiminde teminat” başlıklı 222. maddesinin 1. fıkrasında; transit rejimi kapsamında taşınan eşya için tahakkuk edebilecek gümrük vergilerinin ödenmesini garanti altına almak amacıyla teminat verilmesinin zorunlu olduğu, 229. maddesinin 1. fıkrasında; Bakanlığın, rejim hak sahibinin başvurusu üzerine duruma göre kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme basitleştirmelerine izin verebileceği, 2. fıkrasında da; basitleştirilmelere ilişkin ek koşullar, izin verilmesi, iptali ve düzenlenmesine ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça belirleneceği, 230. maddesinde de, 229. maddede belirtilen basitleştirmelere ilişkin izinlerin verilebilmesi için başvuru sahibinde aşağıdaki şartlar aranır:
“a) Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik olmak,
b) Usulsüzlük ve vergi cezaları ile ilgili olarak;
1) Başvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde işlem gören beyanname sayısının % 2’sini aşan sayıda vergi kaybına neden olan gümrük mevzuatı ihlali nedeniyle ceza uygulanmamış olması,
2) Başvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde işlem gören beyanname sayısının % 5’ini aşan sayıda gümrük mevzuatının ihlali nedeniyle usulsüzlük cezası uygulanmamış olması,
3) Gümrük ve vergi mevzuatları uyarınca ödenmemiş herhangi bir vergi, ceza ve gecikme faizi bulunmaması.
c) Yönetim Kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişiler ile gümrük ve dış ticaret işlemlerinde temsil yetkisini haiz çalışanlarının; devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, güveni kötüye kullanma (emniyeti suistimal), hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli (dolanlı) iflas, yalan tanıklık (yalan yere şahadet), suç uydurma (suç tasnii) ve iftira suçları ile ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından mülga 01/03/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa; vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa; mülga 07/01/1932 tarihli ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, mülga 10/07/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 21/03/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu,19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ile 20/02/1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle ilgili Kanun’a muhalefetten kesinleşmiş ceza veya mahkumiyet kararı bulunmaması,
ç) Basitleştirmelerin usulüne uygun olarak yürütülmesini sağlamak üzere; başvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde en az 500 transit beyannamesi (TIR Karnesi dâhil) kapsamı eşyayı transit etmesi veya ilgili basitleştirilmiş usul kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirebileceğine ilişkin bilgi ve belgeleri sunması.
(2) Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri, iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait bağlı müesseselerin başvurularında bu maddede belirtilen şartlar aranmaz.
(3) Taşıma şekillerine özgü basitleştirmelerde, bu maddede sayılan koşullara ek olarak aranacak özel koşullar ve bu maddede belirtilen şartların aranmayacağı haller Bakanlıkça belirlenir.
(4) Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme basitleştirmelerine ilişkin olarak, bu maddede sayılan koşullara ek olarak aranacak özel koşullar ile başvuruya ve iznin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” hükmü yer almıştır.
Anılan Yasa ve Yönetmelik hükümlerinde; transit rejimin uygulanmasına ilişkin kurallar ve transit eşya için teminat verilmesinin zorunlu olduğu, teminatın bireysel veya kapsamlı teminat şeklinde olabileceği, genel koşulları sağlayarak kapsamlı teminat iznini alan ve “indirilmiş tutarda kapsamlı teminat” veya “teminattan vazgeçme” izni için yapılacak başvurularda aranacak ek özel koşullara ve izin için başvuracak firmalardan ibrazı istenilen bilgi ve belgelere yer verilmiştir.
Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan “kanun önünde eşitlik” ilkesi hukuk devletinin olmazsa olmaz ilkelerindendir. Anayasa Mahkemesine göre bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesinin çiğnenmemesi için, aynı hukuksal durumların aynı; ayrı hukuksal durumların ayrı kurallara bağlı tutulması zorunlu olduğundan, kişisel durumları ve nitelikleri özdeş olanlar arasında, konulan kurallarla değişik uygulamaların yapılması bu ilkenin ihlali anlamını taşıyacaktır.
Davaya konu edilen Tebliğ’in iptali istenilen 11. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiş olan kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvurularının en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılabileceğine dair ilave koşul ile; mali gücü ve güvenirlikleri aynı olan ve yukarıda yazılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca verilen kapsamlı teminat mektubuna sahip olan firmalar arasında teminat mektuplarının tutarı bakımından eşitsizlik yaratılmıştır. Bu durum ise, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için değişik kurallar konulmasına sebebiyet vereceğinden, yukarıda sözü edilen Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen, Kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır.
Diğer taraftan, davaya konu düzenleme; mali yönden aynı belgelerle güvenirliği belirlenen firmalardan en az 2 milyon TL tutarında kapsamlı teminat mektubuna sahip olan firmalara daha geniş iş alanı yaratılarak işlem hacminin arttırılmasına olanak sağlamasına karşın; 2 milyon TL tutarında teminatı bulunmayan firmaların işlem hacminin teminat mektubu tutarı ile sınırlı kalması ve bu tutarda transit işlem yapabilmeleri sonucu işlem hacmi daraltılmak suretiyle haksız rekabete yol açmaktadır.
Bu itibarla, Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı olan ve haksız rekabete yol açtığı sonucuna varılan davaya konu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile 01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği (Transit Rejimi) nin 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvuruları en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılır” ibaresinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ”Transit Rejimi” konulu 4 seri numaralı Gümrük Genel Tebliği’nin 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvuruları en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılır.” hükmünün iptali istemiyle açılan davada dosya incelenmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrasında; gümrük mevzuatının öngördüğü uygulamaların, hangi hallerde ve hangi koşullar altında basitleştirileceğine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği, 71. maddesinde; gümrük idarelerinin, usul ve formalitelerin mümkün olduğunca basitleştirilmesi için ve gümrük işlemlerinin yürürlükteki hükümlere uygun olarak yürütülmesini sağlayacak şekilde, yönetmelikle belirlenen şartlar altında gerçekleştirmeye yetkili oldukları, 85. maddesinin 1. fıkrasında; transit eşyası için tahakkuk edebilecek gümrük vergilerinin ödenmesini sağlamak üzere teminat verilmesinin zorunlu olduğu, 2. fıkrasında; teminatın, tek bir transit işlemi için bireysel teminat, Müsteşarlık tarafından izin verilmesi halinde birden fazla transit işlemi için kapsamlı teminat şeklinde olacağı, 4. fıkrasında; güvenilirlik standartlarına sahip oldukları gümrük idaresince belirlenen kişilere indirilmiş tutarda kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izni verilebileceği, indirilmiş tutarda kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izni için ayrıca; a) Belirli bir sürede transit rejiminin doğru kullanımının, b) Gümrük idareleri ile işbirliğinin, c) Anılan kişilerin taahhütlerini yerine getirebilecek mali güce sahip olduklarınının kanıtlamasının gerektiği, bu kapsamda verilen izin ile ilgili usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır.
07/10/2009 tarihli ve 27369 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği’nin ”Basitleştirmeler” başlıklı 229. maddesinde; Bakanlığın, rejim hak sahibinin başvurusu üzerine, duruma göre kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme basitleştirmelerine izin verebileceği, “Basitleştirme izninin genel koşulları” başlıklı 230. maddesinin 4. fıkrasında, kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme basitleştirmelerine ilişkin olarak, bu maddede sayılan koşullara ek olarak aranacak özel koşullar ile başvuruya ve iznin verilmesine ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça belirleneceği düzenlemesine yer verilmiştir.
01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 seri No’lu Gümrük Genel Tebliği’nin (Transit Rejimi) ”Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde; bu Tebliğ’in amacının basitleştirilmiş usuller kapsamında belirlenecek usul ve esaslar saklı kalmak üzere, eşyanın ortak transit rejimi ve ulusal transit rejimi çerçevesinde taşınmasında uygulanacak gümrük işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu, ”Dayanak” başlıklı 2. maddesinde; bu Tebliğ’in, 22/06/2012 tarihli ve 6333 sayılı Kanun’la onaylanması uygun bulunan 20/05/1987 tarihli Ortak Transit Rejime İlişkin Sözleşme, 22/07/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 84 ilâ 92. maddeleri ve 07/10/2009 tarihli ve 27369 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği’nin 212 ilâ 244. maddelerine dayanılarak hazırlandığı kurala bağlandıktan sonra, ”Kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme” başlıklı 11. maddesinin; 1. fıkrasında, Yönetmeliğin 230. maddesinde belirtilen genel koşulları sağlayan ve kapsamlı teminatta indirim veya teminattan vazgeçme izni için başvuracak kişilerin sunacağı bilgi ve belgelere; 2. fıkrasında, kapsamlı teminatta indirimin ve teminattan vazgeçme başvurularının en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılacağına; 3.fıkrasında, kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvurusunda aranılan ortak koşullara, 4, 5. ve 6. fıkralarında da kapsamlı teminat kullanıcılarının düzeylerine göre öngörülen ek koşulların sağlanması durumunda tanınan haklara yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Basitleştirilmiş usul kavramı, gümrük idareleri tarafından dış ticaret işlemlerinin daha hızlı ve etkin bir biçimde gerçekleştirilmesini temin etmek amacıyla uygulamaya konulan gümrük usul ve formalitelerinin azaltılması veya kolaylaştırılmasına yönelik uygulamalar bütünü olup, yukarıda yer verilen düzenlemeler ile basitleştirilmiş usuller ve bu usullerin uygulanması için rejim hak sahiplerine verilecek izinlere ilişkin koşullar, usul ve esasların düzenlendiği görülmektedir.
Bu kapsamda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun transit rejimin düzenlendiği bölümde yer alan 85. maddesinde, transit eşyası için tahakkuk edebilecek gümrük vergilerinin ödenmesini sağlamak üzere teminat verilmesi zorunlu olmakla birlikte, tek bir transit işlemi için bireysel teminat aranılırken, birden fazla transit işlemi için, rejim hak sahibinin başvurusu üzerine basitleştirme usullerinden olan kapsamlı teminat izninin ve yine güvenilirlik standartlarına sahip oldukları gümrük idaresince belirlenen kişilere indirilmiş tutarda kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izninin Müsteşarlık tarafından verilebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Güvenilirlik standartlarına sahip oldukları gümrük idaresince belirlenen kişiler tarafından, transit rejiminin belirli bir sürede doğru kullandıklarının, gümrük idareleri ile işbirliği içinde olduklarının ve taahütlerini yerine getirebilecek mali güce sahip olduklarının kanıtlanması halinde, indirilmiş tutarda kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme basitleştirmelerine ilişkin ”genel koşullar” ile ”verilecek izin ile ilgili usul ve esaslar” 4458 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan Gümrük Yönetmeliği ile belirlenmiş, ”ek olarak aranılacak özel koşullar” ile ”verilecek izin ile ilgili usul ve esaslar”ın belirlenmesi ile ilgili Bakanlığa verilen yetki üzerine de, 4 seri No’lu Gümrük Genel Tebliği 01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Öte yandan, normlar hiyerarşisine göre, yukarıdan aşağıya doğru “Anayasa”, “Kanun”, “Kanun Hükmünde Kararname”, “Tüzük”, “Yönetmelik” ve “diğer alt düzenleyici işlemler” şeklinde sıralanan normlardan, alt kademede yer alanın, üst kademedeki norma aykırı olmaması veya onun kapsamını aşan düzenlemeler içermemesi de gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, genel koşulları sağlayarak kapsamlı teminat izni sahibi olan ve kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme izni için başvuran kişilerin, 4 seri No’lu Gümrük Genel Tebliği’nin 11. maddesinde yer verilen özel koşulları sağlaması halinde, ”kapsamlı teminatta indirim” ve ”teminattan vazgeçme” basitleştirme usullerinin sağladığı haklardan, diğer bir ifadeyle kolaylaştırmalardan faydalanabileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu edilen 01/08/2017 tarih ve 30141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ”Transit Rejimi” konulu 4 seri numaralı Gümrük Genel Tebliği’nin 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Kapsamlı teminatta indirim ve teminattan vazgeçme başvuruları en az 2 milyon TL tutarındaki kapsamlı teminat mektupları için yapılır.” hükmünün, 4458 sayılı Kanun’un 85. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, indirimli teminat izni için başvuracak firmaların taahhütlerini yerine getirebilecek mali güce sahip olduklarını kanıtlaması koşulunun sağlanıp sağlanmadığının tespitine yönelik olan ve 4458 sayılı Kanun ve Gümrük Yönetmeliği’nin verdiği yetkiye dayanılarak kurala bağlanan özel bir koşul olduğu göz önüne alındığında, gerekli şartları sağlayan kişilerin bahsi geçen basitleştirme usullerinden faydalanabileceği açık olup, üst hukuk normlarının verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının, dava konusu düzenlemenin en az 2 milyon TL tutarında kapsamlı teminat mektubununa sahip olanlar ile olmayanlar arasında haksız rekabete yol açtığı ve Anayasal eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği yolundaki iddiasına gelince;
T.C. Anayasası’nın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinde; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” kuralları yer almaktadır.
Anayasa’nın 10. maddesinde ifade edilen aynı veya benzer hukuksal durumları bulunan kişilerin herhangi bir ayrım gözetilmeksizin aynı işleme bağlı tutulmalarının sağlanmasına yönelik “kanun önünde eşitlik” ilkesine göre, Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Anayasa Mahkemesi’nin 15/12/2006 tarih ve E:2006/111, K:2006/112 sayılı kararında; Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesinin, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu olduğu, ve bu ilkenin amacının, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğu, bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesinin yasaklandığı, yasa önünde eşitliğin ise herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmeyeceği, durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebildiği, aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmeyeceği değerlendirmelerinde bulunduğu gibi, Anayasa Mahkemesi’nin bir çok kararında da kabul edildiği üzere; Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesi eylemli değil, hukuksal eşitliği ifade ettiğinden, bu cümleden olmak üzere, aynı hukuksal (koşul ve nitelik itibarıyla) durumlarda olanların aynı, ayrı hukuksal durumlarda olanların ayrı kurallara bağlı tutulmasıyla Anayasa’nın öngördüğü eşitliğin çiğnenmiş olmayacağı dikkate alındığında, üst hukuk normlarına dayalı olan dava konusu düzenlemenin Anayasa’nın anılan ilkesini ihlal eder niteliği bulunmadığı gibi haksız rekabete yol açtığından da söz edilemeyecektir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 659 sayılı Kanun Hükmende Kararname’nin 14. maddesi 1. fıkrası uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.