Danıştay Kararı 7. Daire 2017/119 E. 2020/3861 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2017/119 E.  ,  2020/3861 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/119
Karar No : 2020/3861

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı Adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tarım Ürünleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli 24/04/2007 tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin, 2006/1 sayılı İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de öngörülen birim kıymete göre beyan edilmesi üzerine tahakkuk ettirilerek ödenen gümrük ve katma değer vergilerinin gözetim kıymetine isabet eden kısmının, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca iadesi isteminin reddi yolundaki karara vaki itirazın reddine dair işlemin iptali ve söz konusu tutarın iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinin, 2006/1 sayılı İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de öngörülen birim kıymetin altında olması sebebiyle gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmiş ise de, sözü edilen Tebliğ’de belirtilen birim kıymetin, eşyanın, 4458 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenmiş gerçek kıymeti olmaması karşısında, ortada kanunen ödenmesi gereken bir verginin bulunmadığı, gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle ödenen verginin Gümrük Kanunu’nun 211. maddesine göre geri verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddine dair işlemde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin iadesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesinde öngörülen geri verme şartlarının olayda mevcut olmadığı, beyannamenin özgür irade ile verildiği ve davacının bu beyanı ile bağlı olduğu, dolayısıyla beyannamedeki kıymetin eşyanın gerçek kıymeti olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Mevzuat hükümleri uyarınca bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla re’sen veya üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda, o eşya için Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmektedir.
Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir uygulama değil, ithalatın izlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
Bu noktada idarenin gözetim uygulamasına tabi eşyaya ilişkin gözetim belgesini ibraz etmeyen ithalatçıyı beyanını gözetim kıymetine yükseltmeye zorlama gibi bir yetkisi bulunmayıp, gözetim belgesinin olup olmadığını aramak, bulunmaması halinde ithaline izin vermemekle yetinmesi zorunludur.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan kaçınarak eşyanın kıymetinin yükseltilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirilmesi, mevzuata aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır. Buna ilaveten, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler aleyhine de eşitsiz bir durum oluşmaktadır. İdarenin yükümlüden gözetim belgesi temin etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmış olacaktır. Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da yargı kararıyla iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile getirilen gözetim uygulaması fiilen askıya alınmış olmaktadır.
Bu durumda belirli bir CIF değerin altında ve belirli miktarların üzerinde ithal edilmek istenmesi halinde gözetim uygulaması kapsamına tabi kılınan eşya için gözetim belgesi almak amacıyla anılan belgeyi vermeye yetkili Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne davacı tarafından başvuruda bulunulup bulunulmadığının, şayet başvuruda bulunulmuş ise buna ilişkin anılan idarece tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığı değerlendirilerek fazladan ödendiği ileri sürülen vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca geri verilip verilemeyeceğinin saptanması suretiyle bir sonuca ulaşılması gerektiği gerekçesiyle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ve mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile, Daire kararına katılmıyorum.