Danıştay Kararı 7. Daire 2016/9021 E. 2020/5289 K. 25.12.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/9021 E.  ,  2020/5289 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/9021
Karar No : 2020/5289

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına 2014 ve 2015 yıllarında tescilli (18) adet ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların Tunus, Cezayir, Sudi Arabistan ve Lübnan yerine Libya’ya gönderildiğinin tespit edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, ihracat beyannamelerinde eşyanın gideceği ülkelerin Tunus, Cezayir, Sudi Arabistan ve Lübnan olarak beyan edilmesine rağmen, acenteye yazılan yazı üzerine ibraz edilen yükleme talimatında eşyanın “Libya”ya gönderileceğinin belirtildiğinden bahisle davacı adına para cezası kararının alınmış ise de; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen para cezasının eşyanın ihracının düzenleyici işlemle yasaklanması durumunda uygulanacağı, ayrıca 21/06/2011 tarih ve 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki 2011/2001 sayılı kararın 2. maddesinin yasaklama içermediği, tavsiye niteliğinde olduğu, bu haliyle davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhracat beyannameleri muhteviyatı eşyaların beyannamede teslim şekli EXWORKS, FOB, FCA, CFR olarak Tunus, Cezayir, Sudi Arabistan ve Lübnan yerine, Libya’ya gönderildiğinin tespiti üzerine, benzer olaylarda Gümrük Müdürlüklerine gönderilen Dışişleri Bakanlığı yazısıyla, Libya’ya bu malzemelerin transit geçişine izin verilmemesinin istendiği, 2009 sayılı Karar ile bu ülkeye yapılacak tüm silah, mühimmat ve benzeri malzeme ihracının, ancak malzemenin son kullanıcısı ile kullanım amacının açıkça belirtildiği bir belge beraberinde BM Libya Yaptırımlar Komitesi’nin onay sürecinden geçirilmesi suretiyle gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu ve ihracatçı firmanın ihraç etmek istediği av tüfeği vb silah ve mühimmat ihracatının da aynı prosedüre tabi tutulması zorunluluğu bulunduğunun bildirilmesi üzerine, Gümrük Makamlarına yurt içinden alınacak izin yazılarının ibrazı gerektiğinden, izin belgesi olmadan yapılan ihracat nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadğı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Taraflarca kararlaştırılan teslim şekillerine göre ihracatçının sorumluluğunun başladığı ve sona erdiği anın belirlenmesi suretiyle, Libya’ya yapılan ihracın davacının bilgisi ve kontrolü dahilinde olup olmadığının araştırılarak, somut ve yeterli tespit bulunup bulunmadığının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, istemin özeti kısmında yeralan gerekçelerle işlemi iptal eden Mahkeme kararının bozulması gerek gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı adına 2014 ve 2015 yıllarında tescilli (18) adet ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyaların teslim şekli EXWORKS, FOB, FCA, CFR olarak Tunus, Cezayir, Sudi Arabistan ve Lübnan yerine Libya’ya gönderildiğinin tespiti üzerine, benzer olaylarda Gümrük Müdürlüklerine gönderilen Dışişleri Bakanlığı yazısıyla, bu ülkeye yapılacak tüm silah, mühimmat ve benzeri malzeme ihracının, ancak malzemenin son kullanıcısı ile kullanım amacının açıkça belirtildiği bir belge beraberinde BM Libya Yaptırımlar Komitesi’nin onay sürecinden geçirilmesi suretiyle gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu ve ihracatçı firmanın ihraç etmek istediği av tüfeği vb eşya ihracatının da aynı prosedüre tabi tutulması zorunluluğu bulunduğunun bildirilmesi üzerine, Gümrük Makamlarına yurt içinden alınacak izin yazılarının ibrazı gerektiğinden, izinsiz ihracat yapan davacı hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca para cezası kararı alınmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, “Eşyanın genel düzenleyici idari işlemlerle ihracının yasaklanmış olduğunun tespiti halinde, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı” (b) bendinde ise; “Eşyanın ihracı, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar” idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan hüküm; 24/10/2019 tarih ve 7190 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle, “Eşyanın ihracı, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar” idari para cezası verileceği şeklinde değiştirilerek 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
21/06/2011 tarih ve 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi Eki Kararın 1. maddesinde ise; “İlgili kurum ve kuruluşların, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1970 ve 1973 sayılı kararlarının ülkemiz bakımından gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla, bu Kararda belirtilen hususları uygulamakla yükümlü” olduğu, 2. maddesinin 1. bendinde ise; silah ve bununla irtibatlı her türlü malzemenin (Ek-1’de belirtilen malzemeler hariç) Türkiye’den veya Türkiye üzerinden yahut Türk vatandaşları tarafından ya da Türk bayraklı deniz ve hava araçlarıyla Libya’ya doğrudan ya da dolaylı olarak tedarik, satış ve transferini engellemeye yönelik tedbirlerin süratle alınacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Uluslararası ticarette malların tesliminin nerede yapılacağı, masrafların kim tarafından karşılanacağı ya da nasıl paylaşılacağı, sigorta ve taşıma sözleşmelerinin yapılıp yapılmayacağı gibi alıcı ve satıcının yükümlülüklerinin belirlendiği Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan ve sözleşme serbestisi içinde alıcı ve satıcı tarafından kararlaştırılabilen INCOTERMS (International Commercial Terms – Uluslararası Ticari Terimler), alıcı ve satıcı arasındaki sözleşmelerde kullanılan, alıcı ve satıcının sorumluluklarını gösteren uluslararası kabul görmüş kurallar bütünüdür. 2010 yılında ICC tarafından yayımlanan INCOTERMS kurallarına göre, uluslararası ticarette 11 teslim şekli bulunmakta olup bunlar; tüm taşıma türlerini kapsayan EXW, FCA, CPT, CIP, DAT, DAP, DDP, deniz ve içsu taşımalarına özgü FAS, FOB, CFR, CIF şeklinde iki sınıfa ayrılmakta olup, uyulması zorunlu olmamakla beraber sözleşmelerde kararlaştırılması halinde taraflarca uygulanması gereken kurallardır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümlerin değerlendirilmesinden; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, genel düzenleyici idari işlemle ihracı yasaklanmış eşyanın ihracı halinde, (b) bendi ise, ihracı izne tabi eşyanın izinsiz ihracı halinde idari para cezası uygulanmasına yönelik düzenlemeler içermektedir.
Mevzuat hükümleriyle işlem sebebinin birlikte değerlendirilmesinden, uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi maksadıyla idarece, Libya’ya yapılacak silah ve mühimmat ile benzeri eşyaların ihracatından önce yurt içinden, BM Libya Yaptırımlar Komitesi’nin onayını teminen ilgili makamlardan izin alınması yönünde karar alındığı, bu karar doğrultusunda yapılacak ihracatın izne tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacı tarafından anılan ülkeye izinsiz ihracatta bulunulduğundan bahisle olayda uygulama imkanı bulunmayan ithali yasak eşyaya ilişkin 4458 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (a) bendi uyarınca işlemin iptaline karar verilmiş ise de; aynı maddenin (b) bendine göre tesis edilen işlemin bu bent uyarınca incelenmesi gerekmektedir.
Olayda, ihracat beyannamesinde eşyanın gideceği ülke Tunus, Cezayir, Sudi Arabistan ve Lübnan olarak beyan edilmesine rağmen, acenteye yazılan yazı üzerine ibraz edilen yükleme talimatında eşyanın “Libya”ya gönderileceğinin belirtildiğinden bahisle davacı adına para cezası kararının alındığı, ancak dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, ithale konu eşyaların EXWORKS (tüm masraf ve riskler ithalatçıya ait olmak üzere eşyanın ihracatçının depo ya da fabrikası gibi belirlenen yerde teslimi şeklinde gerçekleşen ihracatçının iş yerinde teslim), FOB (eşyanın belirlenen deniz taşıtına yüklenerek taşıma, sigorta gibi maliyet ve sorumlulukların ithalatçıya devredildiği gemi bordasında teslim), FCA (malların ihraç gümrüğünden geçirilip, alıcının belirlediği taşıyıcıya belirlenen yer ve noktada tesilimi şeklinde gerçekleşen taşıyıcıya teslim), CFR (belirlenen varış limanına eşyanın gönderilmesi için eşyanın navlunun ödenmesi suretiyle navlun ödenmiş halde teslim) şekillerine göre teslim yükümlülüğünü sona erdiren beyannameler düzenlendiği görülmektedir.
Bu çerçevede taraflarca kararlaştırılan teslim şekillerine göre ihracatçının sorumluluğunun başladığı ve sona erdiği anın belirlenmesi suretiyle, Libya’ya yapılan ihracın davacının bilgisi ve kontrolü dahilinde olup olmadığının araştırılarak, somut ve yeterli tespit bulunup bulunmadığının incelenmesi ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde öngörülen ceza kesme koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi; koşulların oluştuğu sonucuna ulaşılması halinde de, eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar alınan para cezası kararının 4458 sayılı Kanun’un anılan hükmünün 7190 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değiştirilen şeklinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar para cezası öngörülmüş olması ve vergi cezaları için de geçerli olan “lehe hükmün uygulanması” yolundaki Genel Ceza Hukuku ilkesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken, maddi olay ve hukuki durumun yanlış nitelendirilmesi sonucu verilen temyize konu kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.