Danıştay Kararı 7. Daire 2016/8556 E. 2020/5130 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/8556 E.  ,  2020/5130 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8556
Karar No : 2020/5130

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Boya İnşaat ve Kimya Plastik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2009 yılının Aralık dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisi ve gecikme faizi borcunun tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin, posta görevlisinin alıcının adresten ayrıldığı şerhiyle mahalle muhtarı nezdinde tutanak haline getirilerek iade edilmesi üzerine ilanen tebliği yapılarak bu haliyle kesinleştirildiği, sonrasında ise ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen davaya konu ödeme emrinin davacının tespit edilen adresinde kendisinin geçici olarak bulunmaması nedeniyle işyerindeki daimi çalışanına tebliğ edildiği anlaşılmakta olup; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda mükellefin bilinen tüm adreslerine usulüne uygun şekilde posta yoluyla tebliğe gidilmesi ve bu şekilde tebligat imkanının kalmadığının anlaşılması üzerine ancak ilanen tebliğ yoluna gidileceği öngörüldüğünden, şirket ortağı davacı adına takibe geçilmeden önce asıl borçlu şirkete ait adreslerin yanında ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin mernis dahil tarh dosyasında bulunan adreslerine de posta yoluyla tebliğin denenmesi gerektiği, bu şekilde tebliğ yollarının denenmemiş olmasının asıl borçlu şirket açısından ödeme emri tebliğini sakatladığı, dolayısıyla da amme alacağının usulüne uygun kesinleşmesine engel olduğu, öte yandan, 213 sayılı Kanun’un 104. maddesinde ilan yazısının bir suretinin mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderileceği hüküm altına alındığından, 31/12/2015 tarihli ara kararıyla, davalı idareye ilan yazısının bir örneğinin ilgili muhtarlığa gönderilip gönderilmediğinin sorulması üzerine dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, ilan listesinin bir örneğinin … Mahallesi Muhtarlığı’na gönderildiği, asıl borçlu şirketin en son adresinin bağlı olduğu muhtarlığın ise … Mahallesi olduğu dolayısıyla ilan yazısının bir örneğinin ilgili muhtarlığa gönderilmediği anlaşıldığından, amme alacağının tahsili için asıl borçlu … Boya İnşaat Kimya Plastik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen ödeme emrinin tebligatında, 213 sayılı Yasa hükümlerine uyulmaması söz konusu amme alacağının usulüne uygun olarak kesinleştiğinin ortaya konulamadığını gösterdiği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten tahsil imkanı kalmadığı anlaşılan amme alacaklarından limited şirket ortaklarının sermaye hissesi oranında sorumlu olduğu, mernise kayıtlı adresin 213 sayılı Kanun’un 101. maddesinde sayılan bilinen adresler arasında yer almadığı, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.