Danıştay Kararı 7. Daire 2016/8362 E. 2020/3821 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/8362 E.  ,  2020/3821 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8362
Karar No : 2020/3821

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Motorlu araç alım satımıyla uğraşan … Kimya Temizlik Otomotiv Gıda Ürünleri İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca, şirket ortağı ve müteselsil sorumlu sıfatıyla 2011 yılı Mayıs, Eylül ve Ekim dönemi için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinin tahsili amacıyla davacı adına tesis edilen ihtiyati haczin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. ve 13. maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesi hükmü açıklanmak suretiyle asıl amme borçlusu olmayan ortaklar, yönetim kurulu üyeleri, icra komitesi üyeleri adına teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına yönelik işlemlerin uygulanabileceğine dair mevzuatta açık bir hüküm bulunmadığından, şirket ortağı sıfatıyla davacı hakkında alınan ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kamu alacağını güvence altına almak için tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ayrıca duruşma talebinin dikkate alınmadan karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Motorlu araç alım satımıyla uğraşan … Kimya Temizlik Otomotiv Gıda Ürünleri İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca, şirket ortağı ve müteselsil sorumlu sıfatıyla 2011 yılı Mayıs, Eylül ve Ekim dönemi için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinin tahsili amacıyla davacı adına ihtiyati haciz tesis edilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 5766 sayılı Kanun’la değişik 35. maddesinin 1. fıkrasında, limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı; 2. fıkrasında, ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden 1. fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı; 3. fıkrasında ise, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden 1. fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Kanun’un 3. maddesinde, amme borçlusu teriminin; amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısların yanında bunların kanuni temsilcilerini de ifade ettiği belirtilmiş; 9. Maddesinin 1. fıkrasında, 213 sayılı Kanun’un 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği; 13. maddede ihtiyati haczin, maddede sayılan hallerden herhangi birinin mevcudiyeti halinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla derhal uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bu hükümlere göre, şirketin borcu nedeniyle sorumluluğu olan ve bu Kanun hükümleri gereğince takibi mümkün bulunan ortakların amme alacaklısı idareye karşı amme borçlusu sıfatını haiz olduğu açıktır.
Vergi Mahkemesince her ne kadar, limited şirket ortakları adına amme alacağının korunmasına yönelik işlemlerin uygulanabileceğine yönelik herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı belirtilmek suretiyle dava konusu ihtiyati haczin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmış ise de, sözü edilen Kanun’un 35. maddesi uyarınca limited şirketten tahsil olanağı bulunmayan amme alacağından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumlu olan ve bu Kanun hükümleri gereğince takip edilecekleri kurala bağlanan limited şirket ortaklarının, amme alacaklısı idareye karşı, aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca amme borçlusu sıfatını kazandıkları gözönünde bulundurulduğunda, haklarında ihtiyati haciz kararı alınabileceğinden, Vergi Mahkemesinin yazılı gerekçesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu durumda, 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenerek davacının şirket ortağı sıfatıyla sorumlu olduğu dönemler ve hissesi oranında sorumlu olduğu ihtiyati hacze konu olan borç tutarı da gözönünde bulundurulmak suretiyle yapılacak incelemede varılacak sonuca göre karar verilmek üzere temyiz istemine konu edilen kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY : Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyoruz.