Danıştay Kararı 7. Daire 2016/7212 E. 2020/4509 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/7212 E.  ,  2020/4509 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7212
Karar No : 2020/4509

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

VEKİLİ: Av. …

2- (DAVALI) … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü

VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyada gözetim uygulaması olması sebebiyle fazladan ödenmek zorunda kalınan vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca iadesi isteminin reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddi yolundaki işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Gözetim kıymeti, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından, bu kıymetin ithalata konu edilen eşyaya ait gümrük vergilerinin hesaplanmasında esas alınamayacağı, bu nedenle gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle ödenen vergilerin 4458 sayılı Kanun’un 211. maddesi uyarınca iadesi talebinin reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin gözetime isabet eden kısmında hukuki isabet bulunmadığı; ancak, dava dilekçesinde 79.008,00 TL katma değer vergisi ve 12.784,00 TL gümrük vergisinin iadesi istenmişse de, gözetim farkından kaynaklanan katma değer vergisi 77.829,43 TL, gümrük vergisi ise 12.593,76 TL olduğundan iade talebinin bu tutarları aşan kısmının reddi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptali ile fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine, fazlaya ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, beyanname yerine davalı idarenin bildirdiği tutarın esas alınmasının hukuka uygun olmadığı, kuruşla ifade edilebilecek fark için vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırılık oluşturduğu; davalı idarece, davacının kendi iradesiyle beyan edip ödediği vergilerin iadesini talep edemeyeceği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X- KARŞI OY

İthalatta Gözetim ve Korunma Uygulanmasına İlişkin Tebliğde belirtilen birim kıymetin eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmaması, eşyanın satış bedelinin ise beyanname ekinde sunulan faturada gösterilen kıymet olması karşısında, alıcı ve satıcı arasında bir ilişki bulunduğu ve bu ilişkinin eşyanın beyan edilen kıymetini etkilediği ya da davacı tarafından ibraz edilen bilgi ve belgelerde yazılı kıymetin gerçeği yansıtmadığı yolunda herhangi bir tespitin yapılmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafından beyan edilen yurt dışı giderin tamamının eşya kıymetinin bir unsuru olarak kabulü mümkün değildir.
Bu nedenle, gözetim uygulaması sebebiyle yurt dışı gider olarak beyan edilen tutar üzerinden tahakkuk ettirilen vergilerde hukuka uyarlık görülmediğinden, davacının temyiz isteminin kabulü ile, temyize konu kararın, davanın yurt dışı gider olarak beyan edilen tutarın, gözetim farkını aşan kısmının reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla, Dairemiz kararının belirtilen kısmına katılmıyorum.