Danıştay Kararı 7. Daire 2016/627 E. 2020/3404 K. 24.09.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/627 E.  ,  2020/3404 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/627
Karar No : 2020/3404

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI): … Kağıt Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına 2012 ilâ 2014 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 16 adet gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın yanlış gümrük tarife pozisyonunda beyan edildiğinden bahisle yapılan gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuku ile bu vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarından doğan amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemece uyuşmazlık konusu ödeme emrine içeriği beyannamelerin 9 adet olduğu kabul edilerek, bu beyannamelerin ilgili kalemlerinde yer alan eşyanın niteliği hakkında davacının herhangi bir iddiasının bulunmadığı, 20/01/2012 tarih ve 10699 sayılı beyanname dışında kalan 8 adet beyanname yönünden amme alacağının usulüne uygun olarak kesinleştiği (dayanak ek tahakkuk ve para cezası işleminin usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı tarafından itiraz yoluna gidilmediği ve dava konusu edilmediği görüldüğünden) ve vadesinde de ödenmediği açık olduğundan, ödeme emrinin bu beyannamelere isabet eden kısımlarında yasaya aykırılık görülmediği, ödeme emrinin … tarih ve … sayılı beyannameye isabet eden kısmı yönünden; bu beyannameden kaynaklanan ek tahakkuk ve para cezasına ilişkin tebligatın, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıllık süre geçirildikten sonra, 27/01/2015 tarihinde internet ortamındaki KEP adresine yapıldığının anlaşılması karşısında, alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ödeme emrine dayanak alınan vergilerin 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde sözü edilen “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılmak suretiyle uyuşmazlığın açıklığa kavuşturulmasının gerektiği, ödeme emri içeriği para cezası kararlarının ise, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasında yer alan cezayı gerektiren eylemlerden hangisine dayalı olduğunun açık olmadığı; davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Ödeme emrinin, … tarih ve … sayılı beyanname dışında kalan beyannamelerden kaynaklanan gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkukuna isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası ile davanın iptale ilişkin hüküm fıkrasının onanması; … tarih ve … sayılı beyanname dışında kalan beyannamelerden kaynaklanan gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuku üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan Mahkeme kararının dava konusu ödeme emrinin … tarih ve … sayılı beyanname dışındaki beyannamelerden kaynaklanan gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkukuna isabet eden kısmı yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrası ile iptale ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri iddialar, sözü geçen hüküm fıkralarının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
Temyize konu edilen kararın, dava konusu ödeme emrinin … tarih ve … sayılı beyanname dışındaki beyannamelerden kaynaklanan gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuku üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına isabet eden kısmı yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasına yönelik davacının temyiz istemine gelince;
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun olay tarihinde yürürlükte bulunan 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, serbest dolaşıma giriş rejimine veya kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; 15. maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarında veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki fark %5’i aştığı takdirde, ithalat vergilerinden ayrı olarak bu farkının üç katı para cezası alınacağı hükme bağlanmıştır.
Maddede, tarife uygulamasını etkileyebileceği kabul edilen durumlar, Gümrük Kanunu’nun 60. maddesinde, beyannameye yazılması veya eklenmesi zorunlu kılınan ve eşyanın beyan edildiği gümrük rejimini düzenleyen hükümlerin uygulanması için gerekli bütün bilgi ve belgelerle ilgilidir. Bu bilgi ve belgelerin beyannameye eklenmesinde yasal zorunluluk olması, gümrük mevzuatını uygulamakla görevli Gümrük İdaresince kendiliğinden bilinmeleri ya da bulunmaları mümkün olmayan; ancak ithalatı yapan veya temsilcisi tarafından sahip olunan ya da temini olanaklı bilgi ve belge niteliği taşımalarından kaynaklanmaktadır.
Aynı Kanun’un 195. maddesinin 1. fıkrasında, gümrük vergilerinin, Gümrük İdaresi tarafından gerekli bilgiler kullanılarak tahakkuk ettirileceği belirtilmiş; 15. maddesinin 1. fıkrasında ise, anılan vergilerin, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanacağı öngörüldükten sonra, 7. fıkrasında da, bu maddenin 3. fıkrasının (c) bendinde, gümrük vergisi oranlarını da kapsadığı belirtilen Gümrük Tarife Cetveli, idari uygulamalarda esas tutulması zorunlu metinler arasında sayılmıştır.
4458 sayılı Kanun’un 3. ve devamı maddeleriyle de, gümrük mevzuatını uygulayarak gümrük işlemlerini yapma yetki ve görevi Gümrük İdarelerine verilmiştir. Dolayısıyla; Gümrük Tarife Cetvelini uygulama görevi, gümrük mevzuatını uygulamakla görevli bu İdarelere aittir. O halde, ithal edilen eşyaya uygulanacak gümrük tarifesinin ve vergi oranının da, her beyanname ile ilgili olarak, bu İdarelerce belirlenmesi yasal zorunluluktur. Yasada, gümrük tarifesinin ve vergi oranının yükümlülerce beyanını gerekli ve zorunlu kılan bir düzenleme de mevcut değildir. Gümrük İdaresine ve onun görevlilerine ait olan bu belirlemenin gümrük mükelleflerine yaptırılması olanaklı bulunmamaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümlerin bir arada değerlendirilmesinden, ithal olunan eşyanın beyanname ve eki belgelerinin incelenmesi, gerekiyorsa, eşyanın gümrük laboratuvarlarında tetkik edilmesi suretiyle gerçekte hangi tarife istatistik pozisyonunda yer aldığının tespitinin, Gümrük İdaresince, kendiliğinden yapılabilecek durumda olması karşısında; Gümrük İdaresine sunulan bilgi ve belgelerin, eşyanın dahil olacağı tarife istatistik pozisyonunun saptanması bakımından eksik veya yanlış ya da yanıltıcı olduğu konusunda herhangi bir iddia bulunmayan olayda, cezalandırma işlemine dayanak alınacak bir eylemin oluşmaması nedeniyle, dava konusu ödeme emrinin, 20/01/2012 tarih ve 10699 sayılı beyanname dışındaki beyannamelerden kaynaklanan gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkuku üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına isabet eden kısmı yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, her ne kadar Mahkemece uyuşmazlık konusu ödeme emrinin 9 adet gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya ile ilgili yapılan ek tahakkukları ve karara bağlanan para cezalarını içerdiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, ödeme emrine konu ek tahakkukların ve para cezalarının 16 adet gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyadan kaynaklandığı görülmüş olup, yeniden verilecek kararda bu hususun da dikkate alınması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin ise kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasının gümrük ve katma değer vergileri ek tahakkukuna isabet eden kısmı ile iptale ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasının para cezalarına isabet eden kısmı yönünden BOZULMASINA,
4. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
7. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Gümrük mevzuatımıza göre gümrük vergileri de genel olarak diğer vergilerde de olduğu üzere beyana dayalıdır. bu beyanın doğruluğunun idarece, muayene sırasında, denetleme, veya teslimden sonra kontrol edilebileceği Gümrük Kanunu, kanunun uygulanmasına dair Yönetmelik ve tebliğler ile yapılan düzenlemelerden anlaşılmaktadır. beyana dayanan gümrük vergileri, beyan sahibinin, gümrük İdarelerine sunduğu beyanname ve ekinde yer alan bilgi ve belgelere istinaden tahakkuk ettirilmektedir. Beyanname üzerinde, gerekli tüm bölümlerin doğru ve eksiksiz olarak doldurulması, eşyanın dahil olduğu, ”tarife ve istatistik pozisyonu” bölümünün de, “Türk gümrük tarife cetveli” (Eşyanın cins ve niteliklerine göre sistematik bir şekilde numaralandırılarak sınıflandırıldığı ve 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanunda yer alan gümrük vergisi oranlarının gösterildiği Bakanlar Kurulunca kabul edilen cetvel) ve izahnamelere dayanılarak veya Gümrük Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan, bağlayıcı tarife bilgisi verilmesine ilişkin olarak, ithal konusu eşyanın gümrük tarife ve istatistik pozisyonunun önceden İdarece belirlenmesini sağlayan düzenlemeden faydalanarak doğru olarak bulunduğu GTİP numarasının beyan sahibince belirtilmesi ticaret yapmak isteyen özel ve tüzel kişilerin uyması gerekli kurallar olduğu tartışmasızdır. Bu bağlamda, ithal konusu eşyanın gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutulması talebinde bulunulması ve eşya hakkında gümrük idaresine belirlenen usulde detaylı bir bildirimde bulunulması zorunludur. Gümrük beyanı olarak tanımlanan bu durum eşyaya hangi gümrük ve dış ticaret kurallarının uygulanacağını belirlemekte ve ait olduğu eşyanın vergileri ve cezalarından dolayı taahhüt ve beyan sahibi açısından bağlayıcı niteliktedir. (4458 sayılı Kanunun 60 ve 61-3 mad.)
Dosyanın incelenmesinden, olayda gümrük tarifesini etkileyen eşyanın dahil olduğu tanımlandığı GTİP numarasının yanlış beyan edildiği hususunun taraflar arasında tartışmasız olduğu mahkeme kararında da yer verilmiş olmakla, uygulanacak vergi oranının da yanlış sonuç doğurması ve vergi kaybına yol açmakla birlikte, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine göre idari para cezası verilmesi hukuka uygundur.
Açıklanan nedenlere, kararın, davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasının para cezalarına isabet eden kısmınında onanması gerektiği oyu ile, karara bu yönden katılmıyorum.