Danıştay Kararı 7. Daire 2016/6212 E. 2020/4051 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/6212 E.  ,  2020/4051 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/6212
Karar No : 2020/4051

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Müsaderesine karar verilen eşyanın teslim edilmediğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 177. maddesinin 3. fıkrası uyarınca eşyanın CIF kıymeti ile buna ilişkin gümrük ve katma değer vergilerinin istenilmesine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Müsadere edilen eşyanın bulunmaması halinde, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 177. maddesinin 3. fıkrası uyarınca işlem tesis edilmesi ve aynı Kanun’un 182. maddesi uyarınca sorumlu olan davacıdan istenilmesi mümkün olmakla birlikte; eşya kıymetinin ve buna ilişkin vergilerin 23. madde uyarınca, söz konusu Kanun’un ikinci kısmının üçüncü bölümünde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerekirken, piyasa ve internette yapılan araştırmalara göre belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İthal edilen eşya kıymetini belirleme yöntemine ilişkin Gümrük Kanunu’nun 23. maddesi, kaçak olarak yurda getirilen dava konusu eşya kıymetinin belirlenmesinde uygulanamayacağından, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava dışı şirket adına kayıtlı Tır Karnesi muhteviyatı eşyayı taşıyan aracın yapılan aramasında dorsenin muhtelif yerlerinde beyan harici eşya olduğu tespit edilmiş ve konunun adli makamlara intikal ettirilmesi üzerine … Asliye Ceza Mahkemesinde yargılamaya devam olunduğu ve 14/05/2010 tarihinde verilen ara kararı üzerine kaçak eşyaya mahsus tespit varakasındaki davacı vekiline teslim edilen eşyaların 18/05/2010 tarihli transit özet beyan ile Habur Gümrük Müdürlüğüne sevk edilerek yurt dışı edildiği, ceza mahkemesinin 16/04/2014 tarihinde kesinleşen … tarih ve E:…; K:… sayılı eşyanın müsaderesine ilişkin kararı uyarınca da dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin 3. fıkrasında, transit rejimi çerçevesinde taşınan serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı, rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakmak kaçakçılık suçları arasında sayılmış; anılan Kanunda yer alan düzenlemelerde kaçak eşyaya el konulacağı belirtilmiş; Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunda tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128. maddesinin 4. fıkrası hükmüne göre elkonulacağı; 16. maddesinin 1. fıkrasında, kaçak şüphesiyle el konulan kaçak akaryakıt hariç her türlü eşya hakkında, el koyma tarihinden itibaren altı ay, ancak eşyanın zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı veya muhafazasının ciddi külfet oluşturması halinde bir ay içinde, gerekli tespitler yaptırılarak soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından tasfiye kararı verileceği, bu süreler içinde karar verilmemesi halinde eşyanın derhal tasfiye edileceği 4. fıkrasında, tasfiyenin, tasfiye idaresi tarafından Gümrük Kanunu hükümlerine göre yapılacağı; anılan Kanunun yollamada bulunduğu 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 177. maddesinin 2. fıkrasında, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca tasfiye edilebilecek duruma gelen eşyanın, 178. madde hükümlerine göre tasfiye edileceği; 178. maddesinde de, sözü edilen eşyanın hangi usullerle tasfiyeye tabi tutulacağı belirtilmiş, 180. maddesinin 1. fıkrasında ise, 177. maddenin 1. fıkrasının (b), (e), (f), (g) ve (k) bentlerinde belirtilen eşyanın satış bedelinden; hizmet karşılığı alacaklar ve yapılmış masrafların, ithalat vergilerinin, satış için yapılmış masrafların, para cezalarının ve işletme gelirinin ayrılarak hak sahiplerine dağıtılacağı; satış bedelinin alacakların tamamını karşılamaması halinde, alacaklar oranına göre paylaştırılacağı; aynı maddenin 2. fıkrasında, 177. maddenin 2. fıkrasına göre, müsadere kararı verilmesi halinde satılan eşyanın satış bedelinden, bu maddenin 1. fıkrası hükümlerine göre dağıtım yapılacağı, 177. maddesinin 3. fıkrasında da, tasfiye edilmesine karar verilen eşyanın bulunmaması halinde, ithal eşyası için CIF, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile bunlara ilişkin gümrük vergileri tutarının tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Müsaderesine karar verilen eşyanın teslim edilmediğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 177. maddesinin 3. fıkrası uyarınca eşyanın CIF kıymeti ile buna ilişkin gümrük ve katma değer vergileri istenilmiş ise de, ceza mahkemesinde yapılan yargılamada verilen ara kararı üzerine eşyaların 18/05/2010 tarihli transit özet beyan ile Habur Gümrük Müdürlüğüne sevk edilmesinin ardından yurt dışı edildiği, dolayısıyla olayda ithal ya da ihraç eşyasının bulunmadığı anlaşıldığından, anılan madde kapsamında işlem yapılmasında isabet bulunmamıştır.
Dava konusu işlemin bu gerekçeyle iptaline karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtilen gerekçeyle verilen iptal kararında sonucu itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasasına muhalefet suçundan, … Asliye Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile davacı aleyhine verilen kararla suça konu eşyaların müsaderesine karar verildiği, karar gereğinin yerine getirilmesi için davacıdan müsadereye konu eşyaların teslimi istenmesine rağmen eşyaların teslim edilmemesi üzerine Gümrük Kanunu’nun 177/3. madde hükmü gereği söz konusu eşyaların gümrüklenmiş değerinin talep edilmesinin dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında,
Temyize konu kararda Mahkemece verilen iptal kararı gerekçesini, davacının 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 182. maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğu ancak gümrük kaçağı eşyanın gümrük kıymetinin tespitinin aynı kanunun 23. madde uyarınca kanunun ikinci kısmının üçüncü bölümünde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerekirken piyasa ve internet ortamında yapılan araştırmalara göre yapılan araştırmalara göre yapılmasına dayandırmıştır.
Yani 4458 sayılı yasanın gümrük kıymetinin tespitinin yapılması Gümrük Kanunu’nun 24. maddesi, “İthal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olarak belirlenmiştir.“ hükmüne göre yapılması gerektiği iptal gerekçesi olarak kararda yer almıştır.
Oysa, İthal eşyası deyimi gümrük mevzuatında düzenlenen gerekli prosedürler uygulanarak eşyanın yasal olarak ülkeye girmesi anlamında teknik bir kavram olup, yasal prosedürleri içermektedir. Davaya konu maddi olayda ülkeye yasal işlemler yapılmaksızın ithali dahi ithalat rejim kararı gereği izne tabi olan eşyaların kaçak olarak yurda sokulması gümrük gözetiminden kaçırılması söz konusu olmakla nereden alındığı bilinmeyen, faturaları olmayan, kullanılmış eski eşya olmakla izne tabi olan eşyaların, gümrük kıymetinin 24. madde ve devamı maddelere göre tesbitinin yapılmasının maddi olarak mümkün olmayacağı bunun eşyanın tabiatına uygun olmadığı görülmekte ve tespit edilen meblağada davacı tarafından bu yönde bir itirazında bulunmadığı, bu bağlamda gümrük kıymetinin tesbiti usullerini düzenleyen kanunun 23. ve 24. maddeler uyarınca tespitinin mümkün olmayacağı tabii olmakla Gümrük Kanunu’nun 26. maddesi gereği Türkiye’de ki mevcut verilere göre belirlenecek olduğundan mahkeme kararı hukuka ve mevzuata uygun bulunmamaktadır.
Dairemiz mahkeme iptal kararının onay gerekçesi ise, eşyaların ceza yargılamasında verilen ara karar ile ilgilisine teslim ile yurt dışı edildiği, ithal veya ihraç eşyasının bulunmadığı yolundadır.
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrası “Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Hükmü gereği yapılan yargılama neticesi … Asliye Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile suça konu olan eşya niteliğinde olan eşyaların müsaderesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla, mahkeme kararının yerine getirilmesi zorunluluğu gereği eşyaların idareye teslim edilmesi gerekmekte olduğu tartışılacak husus olmamakla eşyaların teslim edilmemesi veya bulunmaması (mücbir sebep hali hariç) halinde Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 16. maddesinin 1. ve 4. fıkrası düzenlemesi ve Gümrük Kanunu’nun 177. maddesinin 3. fıkrası gereği ithal eşyası için CİF değeri ve buna ilişkin gümrük vergisi değerinin (gümrüklenmiş değer) tahsil edilecektir.
Gümrük Kanunu’nun 177. maddesinin 3. fıkrasındaki düzenleme müsadere edilen eşyanın bulunamamış olması halinde tahsil edilecek meblağın (kaim değer-gümrüklenmiş değer) miktarının hesabı ile ilgili olup, müsadere edilen eşyaların bulunmama sebeplerinin irdeleneceği yolunda bir düzenleme mevcut değildir. Kanun gereği bu meblağ Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na parelel olarak gümrüklenmiş değer olarak tespit edilmiştir. Eşyanın yasal olarak ithal veya ihraç edilmesi koşuluna bağlı olarak değerlendirileceği anlamına gelmemekte olup, bulunamayan eşyanın gümrüklenmiş değerinin tesbit edilme usulünü göstermektedir. Dava konusu eşyaların ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinden önce gümrük bölgesinden çıkarılmış olması kesinleşmiş ve yerine getirilmesi zorunlu olan ceza mahkemesi kararının yerine getirilmesine engel olmayacağı gibi sorumlu kişiyi de bu yükümlülükten kurtarmayacağından mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.