Danıştay Kararı 7. Daire 2016/616 E. 2020/4107 K. 20.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/616 E.  ,  2020/4107 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/616
Karar No : 2020/4107

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI): … Bakanlığı adına … Tasfiye İşletme Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

2-(DAVACI): … İç Mimarlık Proje İnşaat Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına kayıtlı taşıtın davalı idarece tasfiyeye tabi tutularak 123.000,00 TL bedelle satıldığı, satış bedelinin 49.675,60 TL’lik kısmının davacı adına emanet hesabına alındığı, davacı tarafından satış bedelinden kalan 68.356,84 TL’lik tutarın da emanet hesabına kaydedilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Samsun Tasfiye İşletme Müdürlüğü tarafından tesis edilen işleme karşı Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne itiraz başvurusu yapılmayarak idari başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca dava dilekçesi ve eklerinin Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne tevdiine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı gümrük müdürlüğünce yapılan işlemin Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünden alınan görüş neticesinde tesis edildiği, dolayısıyla idari merci tecavüzünün bulunmadığı; davalı idarece, uyuşmazlık idare mahkemesinin görev alanında olduğundan davanın görev yönünden reddine kara verilmesinin gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Samsun Tasfiye İşletme Müdürlüğünce tesis edilen işleme vaki itirazın Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünce reddine ilişkin işlemin davacı tarafından verilen ve 06/04/2016 tarihinde mahkeme kaydına giren ek beyan dilekçesinin ekinde dosyaya sunulduğu görüldüğünden, anılan mercii tarafından tesis edilen işlemin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına kayıtlı taşıtın davalı idarece tasfiyeye tabi tutularak 123.000,00 TL bedelle satıldığı, satış bedelinin 49.675,60 TL’lik kısmının davacı adına emanet hesabına alındığı, davacı tarafından satış bedelinden kalan 68.356,84 TL’lik tutarın da emanet hesabına kaydedilmesi istemiyle yapılan başvurunun Samsun Tasfiye İşletme Müdürlüğünce reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesinin 1. fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilecekleri; 2. fıkrasında, idareye intikal eden itirazların otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edileceği; 3. fıkrasında, itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde sayılacağı ve idarece yetkili makama ulaştırılacağı; 4. fıkrasında da, itirazın reddi kararlarına karşı, işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde, açılan davada, idari merci tecavüzünün bulunup bulunmadığının ilk inceleme esnasında inceleneceği; aynı Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, idari merci tecavüzü halinde, dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği; 2. fıkrasında, dilekçenin görevli mercie tevdi halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihinin, merciine başvurma tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Gümrük Kanunu’nun sözü edilen 242. maddesi hükmüne göre, idari davaya konu olabilecek işlem, tahakkuk ve para cezası kararları ile idari kararlar değil, söz konusu kararlara karşı, öngörülen usule göre yapılacak itiraz üzerine, yine aynı maddede yazılı mercilerce tesis edilecek olumsuz işlem olduğundan, itiraz başvurusu, yargı yerlerine başvurulmadan önce ilgililerce tüketilmesi gereken zorunlu nitelikteki başvuru yoludur. Bu yol tüketilmeden dava açılması halinde, bu durumun idari yargı yerlerince kendiliklerinden nazara alınması; davanın, 15 günlük itiraz süresi içerisinde açılmış olması halinde dilekçenin merciine tevdii; anılan süre geçirilerek açılmış olması halinde ise merciine tevdiinin hukuki yararı kalmayacağı hususlarının gözetilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, her ne kadar vergi mahkemesince, Samsun Tasfiye İşletme Müdürlüğü tarafından tesis edilen dava konusu işleme karşı idari başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca dava dilekçesi ve eklerinin Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne tevdiine karar verilmiş ise de, davanın açılış tarihi itibarıyla adı geçen üst makam tarafından henüz tesis edilmiş bir işlem bulunmamakla birlikte, vergi mahkemesi kararına karşı taraflarca yapılan temyiz başvurularını takiben davacının 06/04/2016 tarihinde mahkeme kaydına giren ek beyan dilekçesi ekinde, Samsun Tasfiye İşletme Müdürlüğünce tesis edilen işleme vaki itirazın Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünce reddine ilişkin işlemin dosyaya sunulduğu görülmüş olup, anılan mercii tarafından tesis edilen işlemin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.