Danıştay Kararı 7. Daire 2016/4809 E. 2020/4149 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/4809 E.  ,  2020/4149 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4809
Karar No : 2020/4149

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: … Hareket Sistemleri Ticaret Limited Şirketi adına 2007 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 124 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların kıymetinin eksik beyan edildiğinden bahisle gümrük müşavirliği şirketi adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı nedeniyle hesaplanan cezai faiz ile katma değer vergisi ve kaynak kullanımını destekleme fonu payının matraha eklenmesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, ithale konu eşyanın kıymetinin düşük beyan edilmesi fiiline iştirak ettiğinden bahisle davacı adına para cezası kararının alındığı, … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yapılan yargılamada, davacının güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından dolayı hüküm giydiğinin anlaşılması karşısında para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı; kaynak kullanımını destekleme fonu payı tutarı üzerinden, 07/06/1988 tarih ve 19835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1988/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca cezai faiz hesaplanmasının Anayasa’nın 38. maddesinde ifade edilen “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle kısmen dava konusu işlemin iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi gereğince ortakların limited şirketin borçlarından hisseleri oranında sorumlu olduğu, davacının uyuşmazlığa konu beyannameler muhteviyatı eşyanın kıymetinin eksik beyan edilmesi fiiline iştirak ettiğinden bahisle işlemin tesis edildiği, olayla ilgili … Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde davacı hakkında mahkumiyet kararı verildiği; davacı tarafından, ziraat işiyle uğraştıkları, gümrük işlemlerinden anlamadıkları, haklarında verilen mahkumiyet kararının kesinleşmediği, suça iştirak söz konusu olsa bile kasıtlarının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI :Davacı tarafından, savunma verilmemiş; davalı idarece, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Olayda, dava konusu ek tahakkuk ve para cezası kararının gümrük müşavirliği şirketi adına düzenlenmesine rağmen davacıya tebliğ edilmesi üzerine yapılan itirazın reddine dair işlemin iptalinin istenildiği, anılan ek tahakkuk ve para cezası kararının olaylar bölümünde cezai faiz ve para cezasının davacıdan tahsilinin noksan kıymet beyanına neden olan fiillere iştirak ettiğinden bahisle 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca tahsil edilmesinin talimatlandırıldığından bahsedildiği, ancak davacı hakkında genel hükümler uyarınca ayrıca tesis edilmiş bir işlem bulunmadığının anlaşıldığı, bu itibarla dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından davacının temyiz isteminin kabulü ile hukuka aykırı olan kararın davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Hareket Sistemleri Ticaret Limited Şirketi adına 2007 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 124 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların kıymetinin eksik beyan edildiğinden bahisle gümrük müşavirliği şirketi adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı nedeniyle hesaplanan cezai faiz ile katma değer vergisi ve kaynak kullanımını destekleme fonu payının matraha eklenmesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezası kararına davacı gümrük müşavir yardımcısı tarafından yapılan itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İptal davası; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının 08/06/2000 tarih ve 4577 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişik (a) bendinde; “idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre; iptal davası açılabilmesi için, davacının medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmasının yanısıra, ayrıca, iptali istenilen idari işlemin menfaatini ihlal ediyor olması; bu menfaatin de, meşru, güncel ve kişisel nitelik taşıması gereklidir. İdari yargılama hukukunda davada taraf olma ehliyetinin bir koşulu olarak kabul edilen menfaat ihlali olmadan, iptal davası açılmasına olanak yoktur.
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, ehliyet hususu, ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmış olup; bu hükümlere göre, idari dava açan kişinin dava ehliyetinin varlığı, açılan davanın incelenebilmesi için zorunlu bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan “menfaat ihlâli” doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat alâkası olarak tanımlanmakta olup menfaat alâkasının varlığı ve sınırlarının her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, … Hareket Sistemleri Ticaret Limited Şirketi adına tescilli muhtelif tarih ve sayılı 124 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin eksik beyan edildiğinden bahisle … Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi adına düzenlenen ek tahakkuk ve para cezası kararının şirket çalışanı olan davacıya tebliğ edildiği, anılan kararın olaylar kısmında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettişi tarafından, karara konu cezai faiz ve para cezasının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun iştirake ilişkin hükümleri kapsamında davacıdan da tahsilinin talimatlandırıldığından bahsedildiği ancak davacı adına ayrıca tesis edilmiş herhangi bir işlem bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının, gümrük müşavirliği şirketi adına düzenlenen ek tahakkuk ve para cezası kararına vaki itirazın reddine dair işlemin iptalini istemekte kişisel, güncel ve meşru menfaati bulunmadığından, mahkeme kararının işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet görülmemiştir.
Davacının, temyiz istemine gelince;
Yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına dair kısmına ilişkin davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasında da sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3. Kararın, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacının TEMYİZ İSTEMİNİN İSE REDDİNE,
4. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
7. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X- KARŞI OY :

… Hareket Sistemleri Ticaret Limited Şirketi adına tescilli muhtelif tarih ve sayılı 124 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin eksik beyan edildiğinden bahisle, davacı adına … Gümrük Müşavirliği Limited Şirketinin ortağı sıfatıyla tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı nedeniyle hesaplanan cezai faiz ile katma değer vergisi ve kaynak kullanımını destekleme fonu payının matraha eklenmesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın dair işlemin iptali istemiyle dava açıldığının anlaşıldığı olayda, her ne kadar, itiraza konu edilen işlemde davacıyla birlikte adı geçen müşavirlik şirketinin unvanına da yer verilmiş ise de, davacı tarafından yapılan itirazın, Bölge Müdürlüğünce yetki yönünden değil, başvurunun esası hakkında değerlendirme yapılması suretiyle reddedildiği ve gerek yargılama, gerekse temyiz aşamasında işlemin muhatabının davacı olmadığına dair itiraz sebeplerinin sunulmadığı gibi, Mahkeme kaydına 19/10/2015 tarihinde alınan dilekçede davacının 13/04/2007 ila 27/08/2007 tarihlerinde şirket ortağı bulunması sebebiyle itiraza konu kararın alındığının belirtildiği de gözetildiğinde, itirazın reddine dair olup, adına tesis edilen işlemin iptalini istemekte davacının kişisel, güncel ve meşru menfaatinin bulunduğu açıktır.
Bu bakımdan; davacının dava ehliyetinin bulunduğunun kabul edilmesi ve uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle sonuçlandıran mahkeme kararına yönelik tarafların temyiz istemlerinin esasa yönelik inceleme yapılarak değerlendirilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.