Danıştay Kararı 7. Daire 2016/4676 E. 2020/4158 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/4676 E.  ,  2020/4158 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4676
Karar No : 2020/4158

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli 01/11/2010 tarih ve 55158 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle tavizli vergi haddinden yararlanmak suretiyle ithal edilen polyesterden tekstürize iplik (PTY) ticari tanımlı eşyanın … menşeli olmadığının tespit edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ve dampinge karşı vergi ile gümrük ve katma değer vergileri üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarece, ek tahakkuk ve para cezası kararlarına ilişkin tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca davacının bilinen en son adresine gönderilmesi gerekirken, başka bir adrese gönderilmesi nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davacı tarafından öğrenme tarihinden itibaren Bölge Müdürlüğüne itiraz yoluna gidildiğinden davalı idarenin usule ilişkin itirazının yerinde görülmediği; olayda, davacı adına tescilli beyanname ile ithal edilen eşyaya münhasır olarak yapılan yurt dışı araştırması sonucu düzenlenen 52-470/20 sayılı inceleme raporunda, …’de mukim tüm PTY üreticilerinin yarı iplik haline gelmiş tekstil liflerinden (POY) çekmek suretiyle iplik ürettikleri, …’de POY üretimi ve POY’un bir önceki hali olan cipsten PTY üretimini yapan firmaların bulunmadığı, POY’un Uzakdoğu ülkelerinden ithal edildiği yönünde bilgi ve bulguların elde edildiği, PTY üretimi yaptıklarını beyan eden ve işbirliğinde bulunan Suriye’de mukim üretici/ihracatçı firmaların üretim tesisleri ile idare merkezlerinde üretim süreçleri, kapasiteleri, satışları ve hammadde alımları gibi konularda yerinde doğrulama incelemesinin gerçekleştirildiği, davacı adına tescilli beyanname ile ithal edilen eşyaya münhasır olarak, söz konusu eşyanın Suriye menşeli olmadığı yönünde ihracatçı/üretici firma nezdinde her hangi bir incelemenin, konuya ilişkin bir tespitin ve bu tespiti tevsik eden bir belgenin bulunmadığının anlaşıldığı, bu hususa ilişkin belirlemelerin, …’den ithal edilen polyesterden tekstürize iplik cinsi eşyanın tamamının Suriye menşeli olmadığını göstermekten uzak olduğu gibi kanaat ve kıyasa dayalı olarak ve tercihli tarife uygulaması kabul edilmeyerek tahakkuk yapıldığını gösterdiği, öte yandan, EUR.1 belgesinin ve menşei belgesinin yetkili ve yasal merciler tarafından tanzim edilmesi ve ithalat tarihinde hükmünden faydalanabilir nitelikte olması, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtmadığı ya da geçersiz olduğunun davacı tarafından bilindiğine, bilinmesi gerektiğine dair herhangi bir tespitin bulunmaması, bir başka ifadeyle, söz konusu belgelerin sıhhatine ilişkin olarak davacıya atfedilebilecek bir yükümlülük ve kusurun olmaması nedeniyle dava konusu işlemde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bölge Müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinde ve dava dilekçesinde davacının ek tahakkuk ve para cezası kararlarından ne zaman haberdar olduğu bilgisinin mevcut olmadığı, Mahkemece davacının iddiasına itibar edilip usul itirazlarının reddedildiği, ek tahakkuk ve para cezası kararlarına ilişkin tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olduğu, davacının adres değişikliği bildirimi yapması gerekirken herhangi bir bildirimde bulunmadığı, ihracatçı nezdinde yapılan yerinde incelemede, ihracatçı tarafından yarı iplik olan POY’dan başlamak üzere sadece tekstürize işlemi yapılarak PTY üretildiği, PTY’de kullanılan POY’un hepsinin ithal edildiği, …’de üretilmiş POY kullanılmadığı, ihracatçı firma yetkilisinin verdiği bilgiye göre 2008 yılından önce Uzakdoğu Asya ülkelerinden doğrudan tekstürize iplik ithalatı yapıldığının bildirildiği, böylece ihracatçı tarafından ülkemize gönderilen polyester tekstürize ipliklerin, damping önlemine tabi ülkelerden ithal edilen POY’u kullanmak suretiyle üretildiği, dolayısıyla ihracatçının yarı iplik olan POY’u yetersiz işçilik ve işlem sonucu ülkemize serbest ticaret anlaşmasına aykırı bir şekilde Suriye menşeli olarak satmak suretiyle damping önlemini ve serbest ticaret anlaşması kapsamındaki ithalat politikasını etkisiz kıldığı ve davacının da bu durumu bildiği, … makamlarının menşe kazandırıcı işçiliğe ilişkin işlemleri gerçekleştirmeyen ve gerçekleştirme kapasitesi de bulunmayan kendi ülke firmalarını bilmemesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Olayda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 198. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen koşulların oluştuğu yönünde davacı hakkında yapılmış somut bir tespit bulunmadığından, mahkeme kararına yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 181. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ithalatta gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı belirtilmiş; 195. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, geçici bir anti-damping vergisi veya fark giderici vergi uygulandığı, (b) bendinde, kanunen alınması gereken vergi tutarının, bir bağlayıcı tarife ve menşe bilgisine istinaden belirlenen tutarlardan yüksek olduğu, (c) bendinde, vergi tutarının Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen seviyenin altında kaldığı hallerde, hesaplanan vergilerin Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defterine kaydedilip özel durumunun defterde belirtileceği öngörülmüş; 198. maddesinin 5911 sayılı Kanun’la eklenen 4. fıkrasında ise, 195. maddenin 1. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen durumlar hariç olmak üzere; eşyanın tercihli tarifesinin karşı ülke idareleri ile idari işbirliği çerçevesinde oluşturulduğu durumlarda, dolaşım belgesinin karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylandığı tespit edildiğinde, yükümlü, gümrük mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tüm özeni gösterdiğini ispat edebildiği takdirde, tercihli tarife uygulanması nedeniyle tahakkuk ettirilmeyen vergilerin sonradan istenmeyeceği; ancak, belgeyi onaylayan idarenin eşyanın tercihli tarife için tayin edilen şartları yerine getirmediğini bildiği veya bilmesi gerektiği durumlar hariç olmak üzere, doğru olmadığı tespit edilen belgenin ihracatçı tarafından sunulan yanlış verilere dayanılarak onaylanması veya tercihli düzenlemenin, yararlanan ülke tarafından doğru olarak uygulandığına dair şüphe bulunduğu yönünde Resmi Gazete’de bir duyuru yayımlanmış olması halinde vergilerin yükümlüden tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
4458 sayılı Kanun’un 198. maddesinin yukarıda yer alan 4. fıkrası ile menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin belgeyi yanlışlıkla onayladığını kabul etmiş olması durumunda tüm özeni gösterdiğini ispat edebilen yükümlünün sorumluluktan kurtulması mümkün kılınmıştır.
Kanun koyucu, bunun gerçekleşebilmesini, menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin, belgeyi yanlışlıkla onayladığını açık veya örtülü bir şekilde kabul etmiş olması, bir başka ifadeyle, belgelerin yanlış olarak onaylanmasına ihracatçı tarafından sunulan yanlış verilerin neden olmadığını, belgenin yanlışlıkla onaylanmasının kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olması şartına bağlamıştır. Ayrıca, ihracatçı ülke gümrük idaresinin yanlış onaylamanın kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olmasını yeterli görmeyerek, tüm özeni gösterdiğine ilişkin ispat yükünü de yükümlüye yüklemiştir.
Öte yandan; belgelerin yanlış olarak onaylanma nedeni, ihracatçının sunduğu yanlış verilerden kaynaklanıyorsa veya tercihli düzenlemenin, yararlanan ülke tarafından doğru olarak uygulandığına dair şüphe bulunduğu yönünde Resmi Gazete’de bir duyuru yayımlanmış olması halinde vergilerin tahsil edilmesi gerekmektedir.
Olayda ise; yukarıda belirtilen koşulların oluştuğu yönünde yapılmış somut bir tespitin bulunmaması karşısında, 4458 sayılı Kanun’un 198. maddesine 5911 sayılı Kanun’la eklenen 4. fıkranın yürürlükte olduğu dönemde tescil edilen beyanname muhteviyatı eşyaya ilişkin olarak tesis edilen işlemin, yukarıda değinilen gerekçeyle iptal edilmesinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.