Danıştay Kararı 7. Daire 2016/467 E. 2020/3450 K. 29.09.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/467 E.  ,  2020/3450 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/467
Karar No : 2020/3450

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Üretim Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın beyan edilen kıymetinin doğruluğu konusunda oluşan tereddüt üzerine yurt dışı kıymet araştırması yapılması amacıyla ilave bilgi ve belge istenmesine ilişkin işleme vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacıya 23/03/2015 tarihinde tebliğ edilen işleme karşı, otuz günlük dava açma süresi geçirilerek 18/05/2015 tarihinde İstanbul İdare Mahkemesine açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Olayda, idare mahkemelerinin görevli olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davacı adına tescilli beyanname muhteviyatı eşyanın beyan edilen kıymetinin referans kıymetinden düşük olduğu hususunda oluşan tereddüt üzerine yurt dışı kıymet araştırması yapılmasına ilişkin davacıdan ilave bilgi ve belge istenmesine ilişkin bildirim niteliğindeki yazıya yapılan itirazın reddi üzerine dava açıldığı anlaşılmış olup, davacı adına tesis edilen ilk işlem bir tahakkuk olmayıp, kıymet araştırmasına esas oluşturmak üzere davacıdan bilgi ve belge istenmesine ilişkin bir bildirim mahiyetinde olup idari davaya konu edilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu olmadığı sonucuna ulaşılan bu işleme karşı itiraz edilmek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, yukarıda yer alan gerekçeyle davayı süreaşımı nedeniyle reddeden mahkeme kararında, sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdari Yargı, Hukuk Devletinde, hukuka bağlılığı esas olan kamu idaresinin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun, bağımsız yargı yerlerince, yargılama yöntemleri kullanılarak denetlenmesinin sağlanması için var olan yargı düzenidir. Bu yüzden; idari yargı denetiminin işleyebilmesi, idarenin Kamu Hukuku alanında faaliyette bulunmasına; idari nitelikte eylem veya işlem yapmasına bağlıdır. Böyle bir faaliyet olmadan, söz konusu denetimin işletilmesi olanaklı değildir. Bu bağlamda, kişilerin hukuk aleminde herhangi bir etki doğurmayan, belirli bir hukuki durumu ya da olguyu belirtmekle yetinen “icrailik” niteliğinden yoksun işlemlerin, idari bir davaya konu edilmesi mümkün değildir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasında; dilekçelerin, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönlerinden sırasıyla inceleneceği belirtilmiş; 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı hususu, ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, icrai niteliği bulunmayan işlemlere karşı açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre, yapılan yargılamada, davanın, ilk inceleme konularına uygunluğunun bir sıra dahilinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, “idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem” konusunun, “süre” hususundan önce yer aldığı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın beyan edilen kıymetinin doğruluğu konusunda oluşan tereddüt üzerine yurt dışı kıymet araştırması yapılması amacıyla ilave bilgi ve belge istenmesine ilişkin bildirim niteliğindeki yazıya vaki itirazın reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmış olup, icrailik niteliğinden yoksun söz konumu işlemin idari davaya konu edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, kesin ve yürütülmesi zorunlu olmadığı sonucuna ulaşılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, süreaşımı yönünden reddi yolunda verilen mahkeme kararında, sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … TL. maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.