Danıştay Kararı 7. Daire 2016/4629 E. 2020/3670 K. 06.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/4629 E.  ,  2020/3670 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4629
Karar No : 2020/3670

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Limited Şirketi
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli 15/07/2008 tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya isabet eden gelir eksikliğine bağlı olarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 207. maddesi uyarınca hesaplanan gecikme zammının yedi (7) gün içerisinde ödenmesi gerektiği yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, uyuşmazlık konusu beyannameden kaynaklanan ve dava konusu edilen ilk tahakkuk işleminin davalı idarece iptal edilmesinden sonra, aynı beyanname için yeniden düzenlenen iş bu dava konusu işleme ilişkin tebligatın, asıl yükümlü yerine, iptal edilen önceki tahakkuk işlemine ilişkin açılan davada davacı yükümlüyü temsil eden avukatına yapılmış olmasının tebliğde usulsüzlük olarak değerlendirilmediği, gecikme zammının geçici önlem nedeniyle idareye verilen teminat mektubundan kaynaklandığı ve kanun gereği alındığı/alınacağı, aslının ödenmiş olmasının gecikme zammı alınmasına engel oluşturmadığı, yükümlünün kusurunun aranmadığı, vergi aslının ödenmiş olması nedeniyle gecikme zammının 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi kapsamında borçluya önceden bildirilmesinin de gerekmediği hususları göz önüne alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Geçici koruma önlemleri uygulamaları çerçevesinde yapılan ithalatın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 207. maddesinde düzenlenen şartlı muafiyet kapsamındaki ithalattan farklı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Davalı gümrük idaresince, davacının geçici koruma önlemleri uygulamaları çerçevesinde yaptığı ithalatı, şartlı muafiyet uygulamalarıyla bir tutarak, geçici önlemin kesin önleme dönüştürülmesi üzerine hesaplanan tutara bağlı olarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 207. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammının yedi (7) gün içerisinde ödenmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, ithal konusu bir kısım mallar için damping soruşturması kapsamında davacının da 8302.42.00.00.00 sayılı gümrük tarife istatistik pozisyonunda sınıflandırılan ithal eşyası bulunduğundan, 15/07/2008 tarih ve … sayılı beyannameden kaynaklanan … TL tutarındaki teminat mektubunun davacı tarafından geçici önlem mahiyetinde davalı idareye teslim edildiği, damping soruşturmasının sonuçlanması üzerine, 27/08/2008 tarihinde geçici önlemden kat’i önleme geçilmesi nedeniyle, 16/01/2014 tarihli dilekçe ile davalı idareden teminat mektubunun iadesinin talep edildiği, ancak davalı idarenin teminat mektubunu iade etmediği ve tahakkuk ettirilen gecikme zammına ilişkin işlemin 04/02/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve aynı gün uzlaşma talebinde bulunulduğu, 07/03/2014 tarihinde uzlaşmanın sağlanamaması üzerine, bölge müdürlüğüne yapılan itiraz hakkında 30 gün içinde herhangi bir işlem tesis edilerek tebliğ edilmemesi nedeniyle, istem zımnen reddedilmiş sayılarak, bu işleme karşı davacı tarafından iptal davasının açıldığı, bu dava devam ederken davalı idare tarafından işlemin iptal edildiği, bunun üzerine yeniden hesaplanan gecikme zammının ödenmesi gerektiği yolunda tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 207. maddesinin 1. fıkrasının olay tarihinde yürürlükte olan şekliyle, 1. Nakdî teminat dışında, bu Kanun’a göre; (a) tahakkuk ettirilip tahsili gereken gümrük vergileri için verilen teminatın kabulü, (b) bir şartlı muafiyet düzenlemesine ve ekonomik etkili gümrük rejimine tabi tutulan eşyanın ilgili rejimin öngördüğü hükümlere uyulmaması nedeniyle bir gümrük yükümlülüğü doğması halinde, buna ilişkin teminatın kabulü tarihinden başlamak üzere, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında faiz tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesinde, amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 oranında gecikme zammı tatbik olunacağı ve ay kesirlerine isabet eden gecikme zammının günlük olarak hesap edileceği kuralı; 52. maddesinde, gecikme zammının tatbik müddetinin, amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddet olduğu, gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesinin gerekmediği, aslın ödenmiş olmasının gecikme zammının takip ve tahsiline mani olmadığı hükmünü; 56. maddesi ise, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
2008/18 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesinde ise, “Ön belirlemeler sonucunda önlemlerin etkisiz kılınmasına yönelik işlemlerin mevcut olduğu tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Bakanın onayı ile Endonezya, Malezya ve Çin Tayvanı menşeli olarak beyan edilen ve/veya Endonezya, Malezya ve Çin Tayvanı çıkışlı 8302.10.00.00.00 pozisyonunda tasnif edilen menteşeler (Sivil hava taşıtlarında kullanılanlar hariç) için 1,39 ABD Doları/Kg, 8302.42.00.00.00 pozisyonu altında tasnif edilen mobilyalar için diğer adi metallerden donanım, tertibat ve benzeri eşya (Sivil hava taşıtlarında kullanılanlar hariç) için 0,508 ABD Doları/Kg, 8302.50.00.00.00 pozisyonu altında tasnif edilen sabit askılıklar, şapka askıları, dirsekler, benzeri eşya için 1,39 ABD Doları/Kg miktarında teminat şeklinde geçici önlem yürürlüğe konulmuştur.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, davacı adına tescilli beyanname muhteviyatı eşya için 2008/18 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi uyarınca, geçici koruma önlemi olarak teminat mektubunun alındığı ve beyanname muhteviyatı eşyaların serbest dolaşıma girdiği, dampinge karşı soruşturmanın sonuçlanması üzerine, 27/08/2008 tarih ve 26980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2008/29 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile, 2008/18 sayılı Tebliğ hükümlerine dayanılarak alınan teminat şeklindeki geçici önlem kesin önleme dönüştürülmüş olup, ortada usulüne uygun bir şekilde kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen herhangi bir kamu alacağı bulunmadığından, 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tahsili gereken gecikme zammı da bulunmamaktadır.
Zira geçici koruma önlemleri ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 79. maddesinden itibaren düzenlenen şartlı muafiyet uygulamaları, hukuki nitelik ve yasal dayanakları açısından birbirinden farklı uygulamalar olup, aralarındaki tek ortak nokta, ithalatla ilgili vergi ve mali yükümlülükler için teminat alınmasıdır. 4458 sayılı Kanun’da düzenlenen şartlı muafiyet uygulamasında, beyannamenin tescil tarihinde oranı veya tutarı belli olan gümrük vergileri tahakkuk ettirilmekte, şarta bağlı olarak o anda tahsil edilmeyip teminata bağlanmakta, yükümlülerin belirlenen şartları ihlal etmesi durumunda da tahsili yoluna gidilmektedir.
Geçici koruma önlemleri çerçevesinde yapılan ithalatlarda ise, korunma uygulamasına tabi eşyanın ithalatında ek mali yükümlülüğe ilişkin bir tahakkukun doğup doğmayacağı ve tutarın ne olacağı belli olmadığı gibi, bu husus ithalatçılara da bağlı değildir. Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen süre içerisinde yapılan soruşturma sonucunda ithal edilen eşyanın iç piyasaya ve yerli üreticiye olumsuz etkisinin tespit edilmesi durumunda ek mali yükümlülüğün alınması kararlaştırılmaktadır. Ek mali yükümlülüğün alınması karşılaştırıldığında da yükümlülerin verdiği teminatın hazineye irat kaydedilmesi gerektiğinden ve teminatın verildiği anda herhangi bir tahakkuk yapılmamış olduğundan, bu uygulamada, tahakkuk eden bir amme alacağının geç tahsil edilmesi söz konusu olmamaktadır.
Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda, davalı gümrük idaresince, davacının geçici koruma önlemleri uygulamaları çerçevesinde yaptığı ithalatı, şartlı muafiyet uygulamalarıyla bir tutarak, geçici önlemin kesin önleme dönüştürülmesi üzerine hesaplanan tutara bağlı olarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 207. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammının yedi (7) gün içerisinde ödenmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.