Danıştay Kararı 7. Daire 2016/4511 E. 2020/4208 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/4511 E.  ,  2020/4208 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4511
Karar No : 2020/4208

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı tarafından, 2009 yılının Nisan, Temmuz, Ağustos ve Eylül dönemlerine ilişkin olarak beyan edilmek suretiyle ödenen özel tüketim vergisinin fazla ve yersiz ödendiği belirtilerek, vergi borçlarına mahsup edilmesi yoluyla iadesine dair talebinin, mal tesliminde bulunulan mükelleflerden tahsil edilen verginin alıcılara iade edildiğine dair herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediğinden bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, ilgili dönemlerde yurt içinden özel tüketim vergisi mükelleflerinden doğal gaz temin ettiği, alışları sırasında düzenlenen faturalarda özel tüketim vergisi hesaplandığı ve ödediği, satışı sırasında da özel tüketim vergisine tabi olmadığı halde düzenlediği belgelerde özel tüketim vergisi göstermiş olması nedeniyle, yurt içinden temin edilen doğal gaz için özel tüketim vergisinin mükerrer olarak ödendiğinden bahisle, her dönem için özel amaçlı raporlarının davalı daireye sunularak düzeltme talebinde bulunulduğu, anılan başvuru üzerine davalı idare tarafından özel tüketim vergisinin mükerrer olarak ödendiği hususunun tespit edildiği ve düzeltmenin gerçekleştirildiği anlaşıldığından, vergi alacağı bulunduğu hususu tartışmasız olan davacı tarafından, alacağının vergi borçlarına mahsup edilmesi yolundaki talebinin reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından teslim edilen eşya karşılığında tahsil edilen fazla ve yersiz vergilerin alıcılara iade edildiğine dair belgelerin verilmemesi nedeniyle özel tüketim vergisi iade talebinin reddedilmesinin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Olayda, teslimleri özel tüketim vergisine tabi olan davacı, söz konusu verginin kanuni ve şekli mükellefi ise de; dolaylı bir vergi olup, yansıtılabilir bir özelliğe haiz olan bu verginin, davacı tarafından verginin yüklenicisi konumundaki nihai tüketicilerden tahsil edilmesi sebebiyle, üzerinde herhangi bir vergi yükü kalmamaktadır. Ayrıca; 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan eşyaya isabet eden özel tüketim vergisinin fazla ödendiği iddia edilen kısmının mükellefine iadesi halinde; bu verginin, imal ve satışa konu edilen eşyanın özelliği ve ticari koşulları itibarıyla, vergi yükü üzerinde kalan nihai tüketicilere ödenmesinin fiilen mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durum karşısında; davacı tarafından katlanılmayan, vergi yükü üzerinde kalan nihai tüketicilere intikali de fiilen mümkün olmayan verginin davacıya iadesi, sebepsiz zenginleşmeye yol açacağından, tahakkukun iptali suretiyle vergilerin iadesi sonucunu doğuran temyize konu mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile anılan husus gözetilmeksizin verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, 2009 yılının Nisan, Temmuz, Ağustos ve Eylül dönemlerinde yurt içinden satın alınan doğalgaz nedeniyle mal bedeli ile birlikte ödenen özel tüketim vergisinin verginin mükellefi satıcısı tarafından ilgili dönem beyannamelerinde beyan edildiği, aynı eşyanın yurt içinde davacı tarafından başka şirketlere satışında da verginin alıcılardan yeniden tahsil edilmek ve davacı tarafından da beyan edilmek suretiyle mükerrer olarak bir kez daha ödendiği, fazla ve yersiz ödenen söz konusu özel tüketim vergisi için tanzim edilen özel amaçlı raporlar üzerine, düzeltme işleminin yapılmasını müteakip davacı tarafından, vergi borçlarının mahsubunu teminen iadesi istemiyle başvurulduğu, İdarece başvuru, davacının mal tesliminde bulunduğu şirketlerden tahsil edilen özel tüketim vergisinin bu şirketlere iade edildiğini gösteren herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığından bahisle reddedildiği, işbu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından tesliminin bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tabi olduğu; 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, Kanuna ekli (I), (III) ve (IV) sayılı listelerde yer alan mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olmayanları imal, inşa veya ithal edenler ile bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerin, özel tüketim vergisinin mükellefi oldukları hükme bağlanmıştır.
4760 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasında, mükelleflerin özel tüketim vergisini satış belgelerinde ayrıca göstermeye mecbur oldukları, vergiye tâbi bir işlem söz konusu olmadığı veya bu Kanun kapsamına giren vergiyi fatura veya benzeri belgelerde göstermeye hakkı bulunmadığı halde, düzenlediği bu tür belgelerde bu vergiyi gösterenlerin, söz konusu vergiyi beyan ve ödemekle mükellef oldukları, bu hükmün Kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarından daha yüksek bir tutarı gösteren mükellefler için de geçerli olduğu, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tâbi olan malların kayıt ve tescil edildikten sonra iade edilmesi hali hariç, malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya diğer nedenlerle matrahta değişiklik vuku bulduğu ya da yersiz veya fazla vergi hesaplandığı hallerde vergiye tâbi işlemleri yapmış olan mükelleflerin; bunlarla ilgili borçlandıkları ya da ödedikleri vergiler için değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve meydana geldiği dönem içinde düzeltme yapabilecekleri, bu vergiden mahsup edebilecekleri veya iade talebinde bulunabilecekleri, (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi olan mallar için dönem şartının aranmayacağı, şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olmasının, yersiz veya fazla ödenen verginin alıcıya iade edilmesinin ve bu işlemlerin defter kayıtları, belgeler ile beyannamede gösterilmesinin şart olduğu hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanuna ekli (I) sayılı listede yer alan doğal gazın yurtiçinden temin edilmesi suretiyle satışıyla iştigal eden davacının bu faaliyetinin özel tüketim vergisine tabi ve davacının da verginin mükellefi olduğu tartışmasızdır. Kanunda, alıcılardan tahsili suretiyle beyan edilen; ancak, olayda olduğu gibi yersiz ve fazladan tahsil ve beyan edildiği anlaşılan verginin mükellefine iadesi, söz konusu verginin, davacı tarafından vergi yükü üzerinde kalan alıcılara iade edilmesi şartına bağlanmıştır.
Öte yandan; Vergi Hukukunda, yansıtılabilir olup olmamasına göre, vergiler dolaylı ve dolaysız olarak ikili ayrıma tabi tutulmaktadır. Vergiyi ödeyen kanuni mükellefin, ödediği vergiyi başkasına devredebildiği; diğer bir ifadeyle, vergiyi ödeyen ile vergi yüküne nihai olarak katlananların aynı kişiler olmadığı, özel tüketim vergisinin de dahil bulunduğu, dolaylı vergilerde, vergi yükünün, çeşitli ekonomik durumlardan yararlanılmak suretiyle, başkalarına devredilmesi sebebiyle, nihai katlanıcısı olmamasına; yani, vergiyi kendi malvarlığından ödememesine karşın; vergilendirme işleminde vergi İdaresinin muhatabı konumunda olan mükellef, verginin zamanında ve eksiksiz bir biçimde Hazineye intikalinin sağlanması gibi maddi yükümlülüğü yanında, beyannamenin zamanında verilmesi gibi şekli yükümlülüğü de bulunan kişidir.
Olayda; satış bedeliyle birlikte alıcılardan tahsil edilmesi sebebiyle davacı üzerinde herhangi bir vergi yükü kalmamaktadır. Bu bakımdan, 4760 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı listedeki mallara isabet eden ve yersiz ve fazla ödendiği anlaşılan ancak, davacı tarafından katlanılmayan, özel tüketim vergisinin vergi yükü üzerinde kalan şirketlere ödendiğine dair ödeme belgeleri sunamayan davacıya iadesine, anılan Kanunun 15. maddesinin yukarıda yer verilen 1. fıkrası hükmü nedeniyle hukuken olanak bulunmadığı gibi, dava dilekçesi ekinde sunulan yazılarla vergi yüküne katlandığı görülen şirketler tarafından vergi kadar tutarın malın maliyet unsuru olarak değerlendirildiğinin belirtilmesi nedeniyle bunlara intikalinin de fiilen mümkün olmadığının anlaşılması karşısında, söz konusu verginin davacıya iadesi, sebepsiz zenginleşmeye yol açacağından, bu husus gözetilmeksizin verilen temyize konu mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddedilerek kararın onanması gerektiği oyuyla, Daire kararına katılmıyorum.