Danıştay Kararı 7. Daire 2016/4359 E. 2020/3196 K. 10.09.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/4359 E.  ,  2020/3196 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4359
Karar No : 2020/3196

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Petrol Tarım İnşaat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına muhtelif yıllara ait özel tüketim, katma değer ve damga vergileri ile özel usulsüzlük ve vergi ziyaı cezalarıyla gecikme faizlerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da ödeme emrine karşı itiraz konularının sınırlı tutulmuş olması nedeniyle mükelleflerin tarh aşamasındaki haklarının engellenmemesi için ihbarnamelerin ilgililere usule uygun biçimde tebliğ edilmesinin gerektiği; olayda, dava konusu ödeme emri içeriği vergilere ilişkin ihbarnamelerin muhtara bırakılması ve kapıya yapıştırılması suretiyle tebliğ edildiği anlaşılmış ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergilendirme işlemleriyle ilgili tebligatların anılan Kanun’da yer alan kurallara göre yapılmasının zorunlu olduğu; adresinde bulunmayan veya geçici olarak ayrılan muhataba yapılacak tebligatta, 213 sayılı Kanun’un 102. ve devamı maddelerinde belirtilen kuralların uygulanmasının gerekliliği karşısında, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılan tebligatın usule aykırılık taşıdığı; bu bakımdan, belirtilen şekilde yapılan tebligat nedeniyle kamu alacağının tahsil edilebilir aşamaya geldiğinden, dolayısıyla, usulüne uygun şekilde kesinleştirilmiş bir borcun varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emri içeriği vergilere ilişkin tebligatların hukuka uygun olarak gerçekleştirildiği; öte yandan, tebliğin usulüne aykırı yapıldığı kabul edilse bile, muhatabın tebliğe muttali olması halinde, tebligat muteber sayılacağından, usule uygun olarak kesinleşen alacağın tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü ve Yedinci Dairelerince 2575 sayılı Danıştay Kanunu’na, 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.