Danıştay Kararı 7. Daire 2016/4253 E. 2020/3899 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/4253 E.  ,  2020/3899 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4253
Karar No : 2020/3899

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Birliği
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: …sayılı TIR karnesiyle Esendere TIR Gümrük Müdürlüğünden yurda girişi yapılarak Halkalı Gümrük Müdürlüğüne sevk edilen eşyaya ait işlemlerin usulüne uygun bir şekilde sonlandırılmadığından bahisle, karne hamilinden tahsil edilemeyen gümrük vergilerinin 50.000 ABD Dolarına tekabül eden ve TIR karnesinin tescil edildiği tarihte geçerli T.C. Merkez Bankası satış kuru esas alınarak hesaplanan 68.555,00 Türk Lirasına isabet eden kısmına ilişkin 94.739,58 Türk Lirası tutarındaki gecikme faizinin kefil sıfatıyla davacı Kuruluştan istenilmesi yolundaki işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Dosya kapsamı bilgi ve belgelerden, davacıdan talep edilen gecikme faizinin, gümrük yükümlülüğünün doğduğu ve TIR karnesinin tescil tarihi olan 25/08/2005 tarihinden itibaren hesaplandığı, davacı kefil kuruluşun azami olarak sorumlu tutulabileceği 50.000,00 ABD Dolarının, TIR karnesinin tescil tarihi itibarıyla karşılık geldiği 68.555,00 TL’nin ödenmesinin 17/10/2007 tarihli yazı ile davacıdan istenildiği, davacının, TIR karnesinin tescil tarihi olan 25/08/2005 tarihi ile 17/10/2007 tarihli ödeme isteminin davacıya tebliğ edildiği tarihten sonraki 3 aylık ödeme süresinin bitim tarihi arasında vergi, faiz veya her ne ad altında olursa olsun belirtilen tutarın üzerinde sorumluluğu bulunmadığından, bu tarihler arasında, azami sorumlu olunan tutara ilave olarak gümrük alacaklarına işletilen faizin davacı birlikten talep edilemeyeceği, öte yandan, 17/10/2007 tarihli ödeme talebinin tebliğ edilmesi üzerine üç aylık ödeme süresi içinde bu tutarı ödenmeyerek açılan davanın davacı aleyhine sonuçlanması üzerine 2014 yılında ödemenin yapıldığı, Tır Sözleşmesi’nin 11. maddesinin 4. fıkrasına göre, davacının, ödenmesi talep edilen tutarı kendisinden ödeme talebinde bulunulduğu tarihten itibaren üç ay içinde ödemesi gerekirken, bu yükümlülüğü yerine getirmediğinden, kendi temerrüdünün hukuki sonucu olarak, bu sürenin bitiminden itibaren, ödemenin yapıldığı tarihe kadar işleyen gecikme faizlerinden sorumlu olacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin TIR karnesinin tescil tarihi olan 25/08/2005 tarihinden 17/10/2007 tarihli ödeme talebinin davacı Birliğe tebliğ edildiği tarihten sonraki 3 ayın bitimi tarihine kadar işletilen gecikme faizine ilişkin kısmının iptaline, 3 ayın bitimi tarihten itibaren ödemenin yapıldığı tarihe kadar işletilen gecikme faizine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlığa konu edilen ödeme talebine ilişkin işlemin, TIR karnesinin tescil edildiği 25/08/2005 tarihi ile gümrük vergileri hakkındaki ödeme isteminin davacıya tebliğ edildiği 17/10/2007 tarihinden sonraki 3 aylık ödeme süresinin bitimine kadar geçen süreyi kapsamadığı, 3 aylık ödeme süresinin bitimini takibeden 23/01/2008 ilâ 21/05/2014 tarihi aralığı için hesaplanan gecikme faize ilişkin olduğu, dava konusu ödeme talebinde yer alan tutara ait hesap tablosunun temyiz dilekçesinin ekinde dosyaya sunulduğu, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davalının temyiz dilekçesinde yer alan iddialarının ve uyuşmazlık konusu ödeme talebi içeriğine ilişkin dava aşamasında dosyaya sunduğu hesap tablosunun incelenmesi ve dava konusu işlemin kapsadığı dönemin tespit edilmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiğinden, mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… tarihinde tescil edilen … sayılı TIR karnesiyle Esendere TIR Gümrük Müdürlüğünden yurda girişi yapılarak Halkalı Gümrük Müdürlüğüne sevk edilen eşyaya ait işlemlerin usulüne uygun bir şekilde sonlandırılmadığından bahisle, karne hamilinden tahsil edilemeyen gümrük vergilerinin 50.000 ABD Dolarına tekabül eden ve TIR karnesinin tescil edildiği tarihte geçerli T.C. Merkez Bankası satış kuru esas alınarak hesaplanan 68.555,00 Türk Lirasına isabet eden kısmının kefil sıfatıyla davacı Kuruluştan 17/10/2007 tarihinde talep edildiği, bu işleme karşı açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine, bu alacaktan kaynaklanan gecikme faizi için tahsilat işlemlerine geçildiği, ancak bu sefer asıl alacağa ilişkin gecikme faizinin tahsiline yönelik işlemin dava konusu edilmesi üzerine yargı kararı ile iptaline karar verildiği ve davacı Kuruluşa gecikme faizinin iade edildiği, davalı idarece bu kez dava konusu işlem ile bahsi geçen tutardaki gecikme faizinin davacı kefil Kuruluştan istenilmesi nedeniyle bu işleme karşı davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyize konu edilen mahkeme kararıyla, davalı idarenin savunma dilekçesinde dava konusu işlemle davacı Kuruluştan kefil sıfatıyla talep edilen 94.739,58 Türk Lirası tutarındaki gecikme faizinin TIR karnesinin tescil tarihi olan 25/08/2005 tarihinden başlatılarak hesaplandığının belirtildiğinden hareketle, dava konusu işlemin TIR karnesinin tescil tarihi olan 25/08/2005 tarihinden 17/10/2007 tarihli gümrük vergilerine ilişkin ödeme talebinin davacı Birliğe tebliğ edildiği tarihten sonraki 3 ayın bitimi tarihine kadar işletilen gecikme faizine ilişkin kısmının iptaline, 3 ayın bitimi tarihten itibaren ödemenin yapıldığı tarihe kadar işletilen gecikme faizine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Davalı idarenin iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz dilekçesinde ise, uyuşmazlığa konu edilen ödeme talebine ilişkin işlemin, TIR karnesinin tescil edildiği 25/08/2005 tarihi ile gümrük vergileri hakkındaki ödeme isteminin davacıya tebliğ edildiği 17/10/2007 tarihinden sonraki 3 aylık ödeme süresinin bitimine kadar geçen süreyi kapsamadığı, 3 aylık ödeme süresinin bitimini takibeden 23/01/2008 ilâ 21/05/2014 tarihi aralığı için hesaplanan gecikme faize ilişkin olduğu, gecikme faizinin hesaplanmasına ilişkin tablonun ise temyiz dilekçesi ekinde sunulduğu iddiasıyla bahse konu hüküm fıkrasının bozulması talep edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 30. maddesinde, eşyanın gümrük vergisine esas alınacak kıymetinin Türk Lirası olarak beyanının zorunlu olduğu, fatura veya diğer belgelerde yazılı yabancı paraların, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan T.C. Merkez Bankası döviz satış kurları üzerinden Türk Lirasına çevrileceği; ”Gümrük Yükümlülüğünün Doğması” başlıklı 181. maddenin birinci fıkrasında, ithalatta gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi ile ithalat vergilerine tabi eşyanın ithalat vergilerinden kısmi muafiyet suretiyle geçici ithali için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı; 193. maddenin birinci fıkrasında, bu Kanun’la konulmuş aksine hükümler ve 2. fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bir eşyaya uygulanacak ithalat veya ihracat vergileri tutarının, bu eşyaya ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihteki vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarına göre belirleneceği, 3. fıkrasında da, beyan sahibinin hatalı beyanı sonucu hiç alınmadığı veya noksan alındığı tespit edilen gümrük vergilerine, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarih ile vergilerin kesinleştiği tarih arasındaki süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanacağı hükümlerine yer verilmiştir.
TIR Karneleri Himayesinde Uluslararası Eşya Taşınmasına Dair Gümrük Sözleşmesi (TIR Sözleşmesi)’nin 8. maddesinin 1. fıkrasında, kefil kuruluşun, bir TIR işlemiyle kendisinden ödeme talebinde bulunulmasına neden olan usulsüzlük nedeniyle ilgili Akit Tarafın gümrük kanun ve düzenlemeleri uyarınca alınması gereken ithal ve ihraç vergi ve resimler ile bunlara ilişkin gecikme faizini, teminat altına alınan azami tutara kadar ödemeyi üstlendiği, kefil kuruluşun, anılan kişilerin ödeyeceği tutarların ödenmesinden, bu kişilerle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; 2. fıkrasında, bir Akit Tarafın gümrük kanun ve yönetmelikleri, yukarıda birinci paragrafta belirtilen ithal vergi ve resimlerinin ödenmesini öngörmüyorsa, kefil kuruluşun aynı şartlarla ithal veya ihraç vergi ve resimlerine ve gerekiyorsa bunlara ilişkin gecikme faizlerine eşit bir para tutarını ödeyeceği; 3. fıkrasında da, her Akit Tarafın, birinci ve ikinci paragraf hükümlerine göre kefil kuruluştan talep edilecek azami para tutarını tespit edeceği hükümlerine yer verilerek, 3. fıkranın açıklama notunda, Akit Taraflara, her TIR karnesi için kefil kuruluştan talep edebilecekleri azami miktarı 50.000 ABD Dolarına eşit bir miktar ile sınırlandırmalarının tavsiye edildiği, Sözleşme’nin 11. maddesinin 2. fıkrasında, 8. maddenin 1 ve 2. fıkralarında anılan tutarların ödenmesi gerekli hale geldiğinde, yetkili makamların, mümkün olduğu ölçüde, kefil kuruluştan ödeme isteğinde bulunmadan önce, ödemenin, söz konusu ödemeyi yapmakla yükümlü kişi ya da kişiler tarafından yapılmasını talep edeceği, 3. fıkrasında, TIR işleminin ibra edilmediğinin ya da TIR işlemi sonlandırma belgesinin usulsüz şekilde veya hile yoluyla elde edildiğinin kefil kuruluşa bildirildiği tarihten sonra en erken üç ay içinde ve bu tarihten sonra en geç iki yıl içinde kefil kuruluştan 8. maddenin 1 ve 2. fıkralarında atıfta bulunulan tutarlara ilişkin ödeme talebinde bulunulacağı, 4. fıkrasında da, kefil kuruluşun, talep edilen tutarları, kendisinden ödeme talebinde bulunulduğu tarihten itibaren üç ay içinde ödeyeceği kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri, bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde, olayda her ne kadar Mahkemece gecikme faizinin hesaplanmasında TIR karnesinin tescil tarihinin ( 25/08/2005 ) esas alındığından hareketle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de reddine karar verilmiş ise de, davalı idarenin temyiz dilekçesinde gecikme faizinin hesaplanmasında TIR karnesinin tescil edildiği 25/08/2005 tarihi ile gümrük vergileri hakkındaki ödeme isteminin davacıya tebliğ edildiği 17/10/2007 tarihinden sonraki 3 aylık ödeme süresinin bitimini takibeden 23/01/2008 ilâ 21/05/2014 tarihi aralığı için hesaplanan gecikme faize ilişkin olduğunun iddia edildiği ve bu hesaplamaya ilişkin tablonun temyiz dilekçesi ekinde sunulduğu görülmüş olup, yargılamanın devam ettiği aşamada dosyaya sunulan hesap tablosunun incelenerek, dava konusu ödeme talebine konu gecikme faizinin hesaplanmasında esas alınan zaman aralığının ve davacının kefil Kuruluş sıfatıyla sorumlu tutulduğu dönemlerin açıklığa kavuşturulmasını teminen uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.