Danıştay Kararı 7. Daire 2016/4015 E. 2020/5186 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/4015 E.  ,  2020/5186 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4015
Karar No : 2020/5186

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Jant ve Makina Sanayii Anonim Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına tescilli … tarih ve …, … ile … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı ”külçe alüminyum” cinsi eşyanın dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edildikten sonra ortaya çıkan ikincil işlem görmüş ürün bedellerinin ithalat beyannamelerinin tescil tarihinden önce yurt dışındaki satıcıya transferinin yapılmadığından bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payına vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, davalı idare vekilince dosyaya sunulan 18/05/2015 tarihli cevap dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, davacı tarafından yapılan itiraz üzerine ek tahakkuk kararının … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine isabet eden kısmının kaldırıldığının, aynı tarih ve … sayılı beyannameye isabet eden kısmının düzeltildiğinin, aynı tarih ve … sayılı beyannameye isabet eden kısmı yönünden itirazın reddine karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda dava konusu işlemin … sayılı beyanname ile … sayılı beyannameden kaynaklanan ve dava açıldıktan sonra düzeltilen kısmı yönünden davanın konusunun kalmadığı; … sayılı beyannameden kaynaklanan ve itiraz üzerine dava açıldıktan sonra reddedilen kısmı ile … sayılı beyanname yönünden ise, geriye yürümezlik ilkesine aykırı bir şekilde, … tarihinde gerçekleştirilen ithalat işlemleriyle ilgili olarak daha sonraki bir tarih olan 13/02/2013 tarihinde yayımlanan 2013/6 sayılı Genelge hükümlerine göre işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin … tarih ve … sayılı beyanname ile aynı tarih ve … sayılı beyannamenin düzeltilen kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kalan kısımlarının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına tescilli … tarih ve …, … ile … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı ”külçe alüminyum” cinsi eşyanın dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edildikten sonra ortaya çıkan ikincil işlem görmüş ürün bedellerinin ithalat beyannamelerinin tescil tarihinden önce yurt dışındaki satıcıya transferinin yapılmadığından bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payına vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının 6. bendinde, “serbest dolaşımda bulunan eşya” deyiminden, 18. madde hükümlerine göre tümüyle Türkiye Gümrük Bölgesinde elde edilen ve bünyesinde Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki ülke veya topraklardan ithal edilen girdileri bulundurmayan veya şartlı muafiyet düzenlemelerine tabi tutulan eşyadan elde edilen ve tabi olduğu rejim hükümleri uyarınca özel ekonomik değer taşımadığı tespit edilen veya Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki ülke veya topraklardan serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak ithal edilen veya Türkiye Gümrük Bölgesinde, yukarıda belirtilen eşyadan ayrı ayrı veya birlikte elde edilen veya üretilen eşyanın; ”serbest dolaşımda bulunmayan eşya” deyiminden ise, serbest dolaşımda bulunan eşya dışında kalan eşya ile transit hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Gümrük Bölgesini fiilen terk eden eşyanın; 7. bendinde, “gümrük statüsü” deyiminden, eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde serbest dolaşıma girmiş olup olmadığı yönünden durumunun anlaşılması gerektiği, 36. maddesinin 1. fıkrasında, Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen eşyanın, girişinden itibaren gümrük gözetimine tabi olduğu, bunların, yürürlükteki hükümlere uygun olarak gümrük idareleri tarafından denetleneceği, 2. fıkrasında da, söz konusu eşyanın gümrük statüleri belirleninceye, serbest dolaşımda olmayan eşyanın ise 77. maddenin 1. fıkrası hükmü saklı kalmak üzere, gümrük statüleri değişinceye ya da serbest bölgeye girinceye yahut 163 ve 164. maddeler gereğince yeniden ihraç veya imha edilinceye kadar gümrüğün gözetimi altında kalacağı; 74. maddesinin birinci fıkrasında ise; Türkiye Gümrük Bölgesine gelen eşyanın serbest dolaşıma girişinin, ticaret politikası önlemlerinin uygulanmasının, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanmasının ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile mümkün bulunduğu kurala bağlanmıştır.
4458 sayılı Kanun’un 108. maddesinde, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına şartlı muafiyet sistemi denildiği; 115. maddesinin 1. fıkrasında, ilgili kuruluşların görüşleri alınarak yönetmelikle belirlenen listede yer alan işleme faaliyetleri sonucunda, asıl işlem görmüş ürünlerle birlikte söz konusu listede belirtilen ikincil işlem görmüş ürünlerin elde edilmesi ve bu ikincil ürünlerin serbest dolaşıma sokulması halinde ithalat vergileri; asıl işlem görmüş ürünün ihraç edilen kısmı oranında ikincil işlem görmüş ürünlerin serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihindeki vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurları esas alınarak hesaplanacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 27/01/2005 tarih ve 25709 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 17/01/2005 tarih ve 2005/8391 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki Dahilde İşleme Rejimi Kararının 19. maddesinin 6. fıkrası ile 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejim Tebliği’nin 38. maddesinin 9. bendinde de, dahilde işleme izin belgesi veya dahilde işleme izni kapsamında ithal edilen eşyadan elde edilen ikincil işlem görmüş ürünün, belge veya izin ihracat taahhüdünün kapatılmasından önce gümrük mevzuatı çerçevesinde gümrük idaresi gözetiminde imhası, gümrüğe terk edilmesi, çıkış hükmünde gümrüğe teslimi veya serbest dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre ithali hallerinde, bu ürünün ihracatının gerçekleştirilmesinin aranmayacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının dava konusu işlemin … tarih ve … sayılı beyannameden kaynaklanan kısmı ile aynı tarih ve … sayılı beyannameden kaynaklanan kısmının itiraz üzerine dava açıldıktan sonra kaldırılan kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığı yolundaki hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idarece temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
Mahkeme kararının, dava konusu işlemin … sayılı beyannameden kaynaklanan kısmının itiraz üzerine reddedilen kısmı ile … sayılı beyannameden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden görüleceği üzere, “eşyanın statüsü” ve dolayısıyla kati olarak ithalinin gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenirken kullanılacak temel ölçüt eşyanın serbest dolaşımda olup olmadığı veya Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki ülke veya topraklardan ithal edilerek serbest dolaşıma girişinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğidir. Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen eşyanın serbest dolaşıma girişi ise, ancak Kanun’da sayılan diğer yükümlülüklerin yanı sıra, eşyaya isabet eden vergilerin ödenmesi halinde mümkündür. Bu bakımdan, eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine fiilen girmesinin tek başına “eşyanın statüsü” ve dolayısıyla ithalinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesinde bir etkisi bulunmamaktadır.
Serbest dolaşımda bulunmayan ve geçici olarak ithal edilen eşya nihai olarak yurt dışına ihraç edileceğinden bu eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine girişinin serbest dolaşıma giren eşya ile aynı kapsamda ve aynı hukuki statüde değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu eşyanın tekrar ihraç edilinceye kadar gümrük gözetiminde olduğunu belirten düzenleme de bu düşünceye dayalıdır. Bu bakımdan, dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilen ve serbest dolaşımda olmayan eşyanın işlenmesi sonucu asıl işlem görmüş ürünün yanında ortaya çıkan ikincil işlem görmüş ürünün de kural olarak ihraç edilmesi gereklidir. Ancak, belli ekonomik değere sahip olan ikincil işlem görmüş ürünün, belge veya izin ihracat taahhüdünün kapatılmasından önce gümrük mevzuatı çerçevesinde gümrük idaresi gözetiminde imhası, gümrüğe terk edilmesi, çıkış hükmünde gümrüğe teslimi veya serbest dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre ithali de mümkün bulunmaktadır. Yine; yukarıda anılan düzenlemelerin gereği olarak ikincil işlem görmüş ürünün serbest dolaşıma girişi, ancak ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile mümkündür.
Konu ile ilgili olarak Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünce yapılan bir takım iç idari düzenlemelerde, ikincil işlem görmüş ürünlerin kaynak kullanımını destekleme fonuna tabi olmadığının açıkça belirtildiği de saptanmıştır. Anılan düzenlemelerin daha sonra yürürlükten kaldırıldığı ve davaya konu işleme dayanak alınan iç idari düzenlemenin 2013/6 sayılı Genelge olarak gümrük idarelerine duyurulduğu anlaşılmıştır.
Dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışına ihracatçıya yapılan ödeme, eşyanın geçici girişine ilişkin olup, bu durum zaten, 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Kararnameye ilişkin Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Karar uyarınca kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisine tabi değildir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; serbest dolaşımda olmayan eşyanın, dahilde işleme rejimi çerçevesinde, Türkiye’de işlenerek veya başka eşyanın üretiminde kullanılarak Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilmek kaydıyla, geçici olarak giriş aşamasında eşya bedelinin yurt dışına transfer edildiği, sadece eşyaya ilişkin vergilerin kural olarak giriş sırasında tahakkuk ettirildiği; üretilen veya işleme sonucunda elde edilen ikincil işlem görmüş ürün için ihracatçıya asıl eşya bedelinden ayrı bir ödeme yapılmadığı; ikincil işlem görmüş ürün ile ilgili olarak üçüncü bir kişi adına düzenlenmiş herhangi bir satış faturası bulunmadığı, dolayısıyla kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisinin yapılamayacağı sonucuna ulaşıldığından, mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının karar verilmesine yer olmadığı yolundaki hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.