Danıştay Kararı 7. Daire 2016/3700 E. 2020/4576 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/3700 E.  ,  2020/4576 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3700
Karar No : 2020/4576

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. … – Aynı adreste

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sıvı yakıtlar ve bunlarla ilgili ürünlerin toptan ticareti faaliyetiyle iştigal eden davacının, sahte belge düzenleme fiili nedeniyle hakkında vergi tekniği raporları bulunan … ve … isimli mükelleflerden aldığı faturalar ile kaçak olarak gerçekleştirdiği madeni yağ alışlarını belgelendirdiğinden bahisle, 2012 yılının Ocak ve Mart aylarının (1.) ve (2.) dönemlerine ilişkin 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listedeki mallar açısından vergiyi doğuran olayın, bu malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından teslimi olduğu, aynı Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bu malları teslim alanların tarhiyata muhatap alınabilmesinin, bu malların daha yüksek tutarda vergiye tabi bir mal olarak olarak kullanılması veya satılması koşuluna bağlandığı, olayda, aynı dönemlere ilişkin davacı adına tarh edilen katma değer vergisinin iptali istemiyle Mahkemelerinin E: … sayılı dosyasında açılan dava reddedilmişse de, davacı adına düzenlenen faturalar muhteviyatı madeni yağın imalatçısı veya ithalatçısının kim olduğu, Türkiye’de ikametgahının, kanuni ve iş merkezinin bulunup bulunmadığı yönünde bir araştırma ve tespitin yapılmadığı, vergiyi doğuran olayın açıkça ortaya konulamadığı, varsayıma dayalı olarak davacı adına müteselsil sorumlu sıfatıyla tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle salınan vergiler ve kesilen cezaların iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının, sahte belge düzenleme fiili nedeniyle hakkında vergi tekniği raporları bulunan mükelleflerden aldığı faturalar ile kaçak olarak gerçekleştirdiği emtia alışlarını belgelendirdiği vergi inceleme raporu ile tespit edildiğinden, tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Olayda, davacının madeni yağ alışlarının sahte faturayla belgelendirilmesi fiili, işlemin dayanağı olan 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrası kapsamına girmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, sahte belge düzenleme fiili nedeniyle hakkında vergi tekniği raporları bulunan mükelleflerden aldığı faturalar ile kaçak olarak gerçekleştirdiği madeni yağ alışlarını belgelendirdiğinden bahisle, 2012 yılının Ocak ve Mart aylarının (1.) ve (2.) dönemlerine ilişkin 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerini iptal eden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından tesliminin bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tabi olduğu; “Müteselsil sorumluluk ve ceza uygulaması” başlıklı 13. maddesinin 2. fıkrasında ise, (I) sayılı listedeki malları teslim alanların, bu malları daha yüksek tutarda vergiye tâbi bir mal olarak kullanmak veya üçüncü kişilere satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet vermeleri halinde, ziyaa uğratılan verginin bunlar adına tarh olunacağı ve tarhiyata 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesine göre vergi ziyaı cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2012 yılına ait hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporunda, hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporları bulunan … ve … isimli mükellefler tarafından davacı adına düzenlenmiş madeni yağ alımına ilişkin faturaların tespit edildiği, davacı tarafından, sahte olduğu sabit olan bu faturaların kaçak olarak gerçekleştirilen emtia alışlarını belgelendirmek için kullanıldığından ve bu alımlar sırasında özel tüketim vergisinin tahsil edilmediğinden bahisle, adı geçen mükellefler tarafından düzenlenen faturalar muhteviyatı madeni yağa tekabül eden özel tüketim vergilerinin vergi ziyaı cezaları ile birlikte 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ihbarnameler ile istenildiği anlaşılmıştır.
Kanun koyucu, yukarıda yer verilen Kanun maddesinde, (I) sayılı listedeki malları düşük tutarlı vergiye tabi bir mal olarak kullanmak amacıyla satın alan mükelleflerin tarhiyata muhatap alınabilmesini, satın alınan bu malların daha yüksek tutarda vergiye tabi bir mal olarak kullanılması veya satılması koşuluna bağlamış bulunmaktadır.
Bu durumda, söz konusu fatura muhteviyatı yağların davacının işletmesine dahil edildiğine ve bunların daha yüksek tutarlı vergiye tabi bir mal olarak kullanıldığına veya satıldığına dair herhangi bir tespitin bulunmadığı olayda, davacının madeni yağ alışlarını sahte faturayla belgelendirmiş olması maddenin ihlali sonucunu doğurmayacağından, tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık, mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.