Danıştay Kararı 7. Daire 2016/3683 E. 2020/4532 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/3683 E.  ,  2020/4532 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3683
Karar No : 2020/4532

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) … …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Denizcilik Yat İşletmeciliği Turizm ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından inşa ettirilen deniz taşıtının 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listede 89.03 pozisyonunda yer aldığından bahisle, 2008 yılının Haziran dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 4760 sayılı Kanun’a ekli (II) sayılı listenin, 8901.10.10.00.11 G.T.İ.P. numarasında, 18 Gros tonilatoyu geçmeyen gezinti gemilerinin (Denizde seyretmeye mahsus olanlar); 8901.10.90.00.11 G.T.İ.P. numarasında, yolcu ve gezinti gemilerinin (Denizde seyretmeye mahsus olmayanlar) ve 89.03 G.T.İ.P. numarasında, yatlar ve diğer eğlence ve spor tekneleri; kürekli kayıklar ve kanoların (Şişirilebilir olanlar ile birim ağırlığı 100 kg’ı geçmeyenler, kürekli kayıklar ve kanolar hariç.) özel tüketim vergisine tabi olan deniz taşıtları arasında sayıldığı, olayda ise, deniz taşıtının 27.57 metre boyunda, 7.64 metre eninde, 54 net tonilatoya sahip olduğu, en yakın kıyıdan 20 milden fazla açılamayacak nitelikte olduğu, bu durumda 18 tonilatoyu aşması, deniz seyretmeye mahsus olması, yat ve diğer eğlence ve spor tekneleri niteliğinde olmadığının anlaşılması karşısında; 4760 sayılı Kanun’a ekli (II) sayılı listede G.T.İ.P. numaraları yer alan ve tanımları yapılan eşya kapsamına girmediği sonucuna ulaşıldığından, söz konusu deniz taşıtı için özel tüketim vergisi tarh edilerek ceza kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatın iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davaya konu deniz taşıtının tescili “ticari yat” olarak yapıldığından, 4760 sayılı Kanun’a ekli (II) sayılı listenin 89.03 tarife pozisyonuna göre belirlenen oranda vergilendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından inşa ettirilen deniz taşıtının 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listede 89.03 pozisyonunda yer aldığından bahisle, 2008 yılının Haziran dönemine ilişkin matrah takdiri için 10/01/2014 tarihinde takdire sevk edilen davacı adına, takdir komisyonunun 24/04/2014 tarihli kararına dayanılarak uyuşmazlığa konu tarh ve ceza kesme işleminin duyurulmasına dair ihbarnamenin 06/05/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; 30. maddesinin 1. fıkrasında, re’sen vergi tarhının, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh edilmesi olduğu, 2. fıkrasında ise, sayılan hallerden herhangi birinin bulunması durumunda vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği; 31. maddesinin 1. fıkrasında, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı; 74. maddesinde, takdir komisyonlarının görevlerinin neler olduğu, 75. maddesinin 1. fıkrasında, takdir komisyonunun 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanun’da yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında da, vergi incelemesinde amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinde ise, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının, zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği; ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Olayda, davacının 2008 vergilendirme dönemi için beş yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 10/01/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesi, 24/04/2014 tarihli takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan uyuşmazlığa konu tarh ve ceza kesme işlemine ilişkin ihbarnamenin de 06/05/2014 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olması karşısında, davacı adına yapılan tarhiyatta ve kesilen cezada hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.