Danıştay Kararı 7. Daire 2016/3583 E. 2020/4586 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/3583 E.  ,  2020/4586 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3583
Karar No : 2020/4586

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacının satın aldığı madeni yağları motorine ikame olarak kullandığının vergi inceleme raporuyla tespit edildiğinden bahisle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 2009 yılının Kasım ve Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı şirketin ilgili dönem defter kayıtları ile belgeleri ve işlemleri incelenerek, … Limited Şirketi’ne ait faturalar muhteviyatı yağların anılan şirketten veya başka mükelleflerden gerçekten alınıp alınmadığının tespiti ile davacı şirketin aldığı yağları motorine ikame olarak kullanıp kullanmadığının şirkete ait araçların akaryakıt tüketim miktarları da dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı vergi inceleme raporu uyarınca davacı şirket adına tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Vergi incelemesi sırasında kurum temsilcisinin madeni yağların bir kısmını hiç bir değişikliğe uğratmadan motorine ikame olarak kendi araçlarında kullandıklarını beyan ettiği, davacı şirketin mal alışı yaptığı firma hakkında sahte belge düzenlediğine dair vergi tekniği raporu olduğu, şirkete ait araçların akaryakıt tüketim miktarlarının belirlenmesinin belgelerin sahte olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davacı şirket yetkilisinin 2008 ve 2009 yıllarında ihale işini yürütmek amacıyla şirkete ait olmayan araçların yakıt ve yağlama giderleri için toplam 80.000 litre yağ kullandıklarını ve davacı şirkete ait olan araçların yıllık yağ tüketimlerinin toplam 43.448,28 litre olduğunu beyan ettiği, inceleme elemanınca kendi araçlarında kullandıkları 43.448,28 litre ve ihale işi ile ilgili olarak kiralamış oldukları araçların yağlanmasında kullandıkları 80.000 litre yağın toplamı olan 123.448,28 litre yağ alışının amacına uygun kullanıldığı değerlendirilerek bunun dışındaki yağ alımlarının motorine ikame olarak kullanıldığından bahisle özel tüketim vergisi hesaplandığının görüldüğü, yağlama yağlarının bir kısmının motorine ikame olarak kullanıldığının davacı şirket yetkilisinin ifade ve beyanıyla da sabit olması karşısında; 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tesis edilen dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Zemin ve arazi hazırlama, alanın temizlenmesi ve hafriyat işiyle iştigal eden davacının, yağlama yağı olarak kullanmak üzere satın aldığı daha düşük tutarda özel tüketim vergisine tabi malı, daha yüksek tutarda özel tüketim vergisine tabi olan motorin olarak kendi araçlarında kullandığından bahisle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olacağı düzenlenmiş, 30. maddesinde, resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış; 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyasının incelenmesinden, hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, davacı şirketin zemin ve arazi hazırlama, alanın temizlenmesi ve hafriyat faaliyetiyle iştigal ettiği, Gümrük Kontrolörleri tarafından … A.Ş. hakkında düzenlenen 09/07/2010 tarihli soruşturma raporunda, şirketin satışını yaptığı ürünlerin motorin olarak kullanıma müsait olduğu ve satışların bu amaçla yapılmış olabileceği, ancak, değerlendirmeye ilişkin verilerin şirketten değil bazı müşterilerden elde edildiği, söz konusu eşyaların kaçak petrol olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine dair kesin olarak kanaate varılamadığının belirtilmesi üzerine anılan şirketten alış yapan davacı şirketin defter ve belgelerinin incelemeye alındığı, söz konusu inceleme raporunda davacı kurum temsilcisinin hakkında sahte belge düzenlediği yolunda vergi tekniği raporu düzenlenen … Limited Şirketi’nden satın aldığı yağlara ilişkin olarak söz konusu yağların gerçekten alındığına ilişkin ifadesinin bulunduğu, … Anonim Şirketi’nden alınan faturaların tetkikinden özel tüketim vergisinin hesaplanmadığı, düzenlenen yağ faturalarının araçların yağlanması için gereken miktarların çok üzerinde olduğu ve bu yağların araçlarında hangi amaçla kullanıldığı sorulduğunda şirket yetkilisinin, bu yağları motorine ikame yakıt olarak kullandıklarını, 2008 ve 2009 yıllarında şeker fabrikası hafriyat ihalesi için muhtelif firmalardan nakliye hizmeti aldıklarını, bu hizmetlerde kullanılan araçların yakıt ve yağlama giderleri için toplam 80.000 litre yağ kullandıklarını, şirkete ait olan araçların yıllık yağ tüketimlerinin toplam 43.448,28 litre olduğunu beyan ettiği, inceleme elemanınca kendi araçlarında kullandıkları 43.448,28 litre ve ihale işi ile ilgili olarak kiralamış oldukları araçların yağlanmasında kullandıkları 80.000 litre yağın toplamı olan 123.448,28 litre yağın amacına uygun kullanıldığı değerlendirilerek bunun dışındaki yağ alımlarının motorine ikame olarak kullanıldığından bahisle cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, yağlama yağlarının bir kısmının motorine ikame olarak kullanıldığının davacı şirket yetkilisinin ifade ve beyanıyla sabit olması karşısında; 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediğinden, davanın yukarıda açıklanan gerekçeyle reddi gerekirken, aksi yolda verilen temyize konu kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.