Danıştay Kararı 7. Daire 2016/3507 E. 2020/4570 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/3507 E.  ,  2020/4570 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3507
Karar No : 2020/4570

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. … – Aynı adreste

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Motorlu Araçlar Turizm Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2012 ve 2013 yıllarına ait hesap ve işlemlerine ilişkin yürütülen vergi incelemesi kapsamında tespit edilen matrah farkı üzerinden hesaplanan özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 1. ve 3. bentleri uyarınca alınan ihtiyati haciz kararının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 3. bendi uyarınca ihtiyati haciz kararının alındığı, belirtilen madde uyarınca ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için borçlunun kaçması, kaçma ihtimali ve hileli yollara sapması gibi bir durumun bulunması ve bu durumun varlığının davalı idarece ortaya konulmasının gerektiği, uyuşmazlıkta ise, davalı idarece bu yönde herhangi bir somut bilgi ve belge ortaya konulamadığından, davacı adına alınan ihtiyati haciz kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından 6 araca ihtiyati haciz işlemi uygulandığı iddia edilmişse de, sadece 1 araç hakkında ihtiyati haciz kararının alındığı, davacının vadesi geçmiş borçlarının tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. ve 3. bentleri uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Olayda, ihtiyati haciz kararının dayanağı 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. ve 3. bentleri olduğu halde, Mahkemece, sadece anılan maddenin 3. bendi çerçevesinde inceleme yapılarak hüküm kurulduğu görüldüğünden, dava konusu işlemin hukuka uygun olup olmadığı hakkında anılan Kanun’un 13. maddesinin 1. bendi kapsamında da yapılacak inceleme ile ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 1. ve 3. bentleri uyarınca alınan ihtiyati haciz kararını, yalnızca anılan maddenin 3. bendi çerçevesinde inceleyerek iptal eden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13. maddesinde, ihtiyati haczin, bu maddede 7 bent halinde sayılmış olan hallerden herhangi birinin mevcudiyeti halinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre derhal tatbik olunacağı hükme bağlanmış olup, aynı maddenin 1. bendinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin mevcut olması; 3. bendinde ise, borçlunun kaçmış olması veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimallerinin olması bu hallerden sayılmıştır.
Aynı Kanun’un 9. maddesinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; vergi incelemesi yürütülürken, Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde sayılan kaçakçılık suçları kapsamındaki fiiller ile vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren fiillerin tespiti halinde, inceleme elemanı tarafından yapılan ilk hesaplamalara göre teminat istenebileceği gibi ihtiyati haciz kararı da alınabilecektir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2012 ve 2013 yıllarına ait hesap ve işlemlerine ilişkin yürütülen vergi incelemesi kapsamında ilk hesaplamalara göre tespit edilen matrah farkı üzerinden hesaplanan özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi nedeniyle davacı adına, 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. ve 3. bentleri uyarınca ihtiyati haciz kararının alındığı, ayrıca anılan Kanun’un 9. maddesi uyarınca davacıdan teminat istenildiği anlaşılmıştır.
Olayda, ihtiyati haciz kararının dayanağı 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 1. ve 3. bentleri olduğu halde, Mahkemece, sadece anılan maddenin 3. bendi çerçevesinde inceleme yapılarak hüküm kurulduğu görüldüğünden, dava konusu işlemin hukuka uygun olup olmadığı hakkında anılan Kanun’un 13. maddesinin 1. bendi kapsamında da yapılacak inceleme ile ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.