Danıştay Kararı 7. Daire 2016/3471 E. 2020/4597 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/3471 E.  ,  2020/4597 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3471
Karar No : 2020/4597

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Anonim Şirketi
VEKİLLERİ: Av. …
Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı tarafından 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 2. fıkrası kapsamında ihraç edilmek kaydıyla teslim alınan malların 3 aylık yasal süresi içerisinde ihraç edilmemesi nedeniyle satıcı olan imalatçı firma tarafından ödenen ve davacı şirkete rücu edilen özel tüketim vergisinin ihracat işleminin sonradan yapılmış olduğundan bahisle mahsuben iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından … Limited Şirketinden ihraç kayıt olarak özel tüketim vergisi ödenmeksizin alınan tüfeklerin, 3 aylık süre içinde ihraç edilmemesi nedeniyle tecil edilen verginin satıcı şirketten tahsil edildiği, tahsil edilen özel tüketim vergisinin davacı ile şirket arasındaki özel hukuk ilişkisi nedeniyle davacıdan talep edildiği belirtilerek söz konusu verginin mahsuben iade edilmesi için yapılan başvuruya, 4760 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ihracatın 3 aylık süre içerisinde gerçekleşmediği, dolayısıyla tecil edilen verginin de satıcı şirketten tahsil edildiği anlaşıldığından, mahsuben iade talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhraç kayıtlı teslim alınan malların 3 aylık süreden sonra ihraç edildiği, teslim alınan mallara ilişkin özel tüketim vergisinin imalatçı şirkete ödendiği, ihracat istisnasından yararlanması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Olayda; davacı tarafından, 4760 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrası kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim alınan mallar yasal süresinde ihraç edilememesine karşın anılan süreden sonra ihraç edildiği ve özel tüketim vergisinin de rücuen imalatçı şirkete ödendiği anlaşıldığı, bu haliyle aynı Kanun’un 5. maddesi kapsamında ihracat istisnasından faydalanabileceğinden, ihracatın 3 aylık süre içerisinde gerçekleşmediği gerekçesiyle verilen davanın reddine dair kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından 4760 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrası kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim alınan silahların süresi içerisinde ihraç edilememesi nedeniyle satıcı olan imalatçı şirket tarafından ödenen ve davacıya rücu edilen özel tüketim vergisinin ihracat işleminin sonradan yapılmış olduğundan bahisle mahsuben iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4760 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanuna ekli listelerdeki eşyanın ihracat teslimlerinin maddedeki şartlarla vergiden istisna tutulacağı belirtildikten sonra; aynı fıkranın (a) bendinde, teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması gerektiği; yurt dışındaki müşteri tabirinin, ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade edeceği belirtilmiş; (b) bendinde ise, teslim konusu eşyanın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması ile ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya, işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirilmek üzere yurt içinde teslim edilmemesi koşulları sayılmış olup, 2. fıkrasında, İhraç edilen malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen ve beyan edilen özel tüketim vergisinin ihracatçıya iade edileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında, ihraç edilmek şartıyla ihracatçılara teslim edilen mallara ait özel tüketim vergisinin, mükelleflerce ihracatçılardan tahsil edilmemesi şartıyla, tecil olunacağı, söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde tecil edilen verginin terkin olunacağı, ihracatın belirtilen şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan verginin, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı ile birlikte tahsil olunacağı, ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilememesi halinde, tecil edilen verginin, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48. maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Özel tüketim vergisi, kapsamına giren malların imalat, ithalat veya ilk iktisabı aşamasında bir defaya mahsus olmak üzere alınan, tek aşamalı dolaylı bir vergi türüdür. Uluslararası ticarette, dolaylı vergiler bakımından varış ülkesinde vergileme ilkesi benimsenmiştir. Bu çerçevede özel tüketim vergisine tâbi malların yurt dışına ihracı istisna kapsamına alınmıştır. Bunun için Kanunda iki şart aranmaktadır. Bunlar; teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesini terk etmesidir. Kanun, yurt içinde özel tüketim vergisi mükelleflerinden satın alınarak aynen ihraç edilen malların özel tüketim vergisinin, ihracatçı adına düzenlenen faturada veya benzeri belgeler üzerinde ayrıca gösterilmiş ve beyan edilmiş olması kaydıyla, ihracatçıya iade edilmesine imkân tanımıştır. Anılan Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ihraç kayıtlı teslimlerde getirilen 3 aylık süre ise tecil terkin uygulaması için getirilmiş bir süre olup, bu süre içerisinde ihraç gerçekleştirilmezse tecil edilen vergi tahsil edilecek ancak ihracatın bu süreden sonra gerçekleştirilmesi durumunda aynı Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ihracat istisnasından yararlanılacağı ve ödenen özel tüketim vergisinin de iadesinin bu kapsamında değerlendirileceği tabiidir.
Olayda; her ne kadar, Mahkemece ihracatın 3 aylık süre içerisinde gerçekleşmediği, dolayısıyla tecil edilen verginin de satıcı şirketten tahsil edildiği anlaşıldığından, mahsuben iade talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda karar verilmiş ise de, imalatçı şirketten ihraç kaydıyla teslim alınan malların, 3 ay içerisinde ihracının gerçekleşmemesi sebebiyle, mezkur mallara ilişkin olup, satıcı şirketten tahsil edilen ve davacı tarafından rücuen ödenen verginin, ihracat belirtilen süreden sonra gerçekleştirildiğinden aynı Kanunun 5. maddesi kapsamında ihracat istisnasından yararlanılabileceği ve ödenen verginin davacıya iadesi mümkün olacağından, temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyoruz.