Danıştay Kararı 7. Daire 2016/344 E. 2020/3505 K. 05.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/344 E.  ,  2020/3505 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/344
Karar No : 2020/3505

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı şirket adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle ihtirazi kayıtla beyan edilerek ödenen ilave gümrük vergisi tahakkukuna vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, davacı adına ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine yapılan tahakkuka karşı 07/07/2015 tarihinde yapılan itiraz başvurusu otuz gün içerisinde cevap verilmemek suretiyle 06/08/2015 tarihinde zımnen reddedilmiş sayılacağından, bu tarihten itibaren otuz günlük yasal süre geçirilerek 02/10/2015 tarihinde açılan davanın esasının incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarenin 09/10/2015 tarihli yazısı ile karar alma süresinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 10/03/2016 tarihine kadar uzatıldığının bildirildiği, tahakkuka yapılan itiraz başvurusuna idarece kesin bir cevap verilmediği, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca kesin cevap gelene kadar dava açma süresinin işlemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle ihtirazi kayıtla ödenen ilave gümrük vergisi tahakkukuna karşı 07/07/2015 tarihinde yapılan itiraz başvurusuna otuz gün içerisinde idarece cevap verilmemesi üzerine 02/10/2015 tarihinde zımni ret işleminin iptali istemiyle dava açılmış; bu arada davalı idarenin 09/10/2015 tarihli yazısı ile karar alma süresinin uzatıldığı davacıya bildirilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242.maddesinin 1. fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilecekleri; 2. fıkrasında, idareye intikal eden itirazların otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edileceği; 4. fıkrasında da, itirazın reddi kararlarına karşı, işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari makamların sükutu” başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri; 2. fıkrasında da, altmış gün içinde bir cevap verilmezse, isteğin reddedilmiş sayılacağı; ilgililerin, altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri; altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilisinin bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği; bu takdirde, dava açma süresinin işlemeyeceği; ancak, bekleme süresinin, başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği; dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren idari dava açma süresi içinde dava açabilecekleri belirtilmiştir.
Gümrük Kanunu’nda öngörülen idari itiraz prosedürü tamamlanmadan idari yargı yoluna başvurulamayacağı gibi, yükümlülerin itirazlarının da otuz gün içinde karara bağlanarak sonucunun ilgilisine tebliği yasal bir zorunluluk olduğundan; bu sürenin kesin cevap verilmeden geçirilmesi halinde, idari başvurunun zımnen reddedildiğinin kabulü gerekir. Aksi halde, idari başvuruların, kesin cevap verilmemek suretiyle sürüncemede bırakılması ve dolayısıyla, hak arama özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuracak uygulamaların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Gümrük Kanunu uyarınca işlem tesis edilmesi istemiyle veya idarece re’sen veyahut ilgililerin isteği üzerine tesis edilen işlemlere karşı idareye yapılacak başvuru yollarının yöntem ve süreleri ile kendisine başvuruda bulunulan idarenin cevap verme süreleri, anılan Kanun’da, genel hükümlerden (İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesindeki esaslardan) ayrı olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle, Gümrük Kanunu’na göre yapılan vergi tahakkukları ile ilgili olarak idari davaya konu olabilecek işlemlerin oluşumunun, yukarıda açıklanan başvuru usulleri ve süreleri konusunda özel kanun niteliği taşıyan, anılan Kanun hükümlerine göre, bu Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde ise, genel kanun niteliğindeki 2577 sayılı Kanun’un 10 ve 11. maddeleri hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir.
Zımni ret müessesi ile idari makamların kanunen belirlenen süreler içerisinde cevap vermemeleri durumunda; istemin reddi kabul edilmek suretiyle, bireylerin hak arama hürriyetlerinin sürüncemede bırakılmayarak bir an önce kullanılmasının sağlanmasını amaçlanmaktadır. Bu müessese, idari makamlarca, idari başvuruları sürüncemede bırakma ve bireyleri yargısal korumadan caydırma sonucu doğurmamalıdır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, davacı adına ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettiren ilave gümrük vergisine karşı 07/07/2015 tarihinde yapılan itiraz başvurusuna, 4458 sayılı Kanun’un 242. maddesinde öngörülen otuz günlük süre içerisinde cevap verilmemek suretiyle oluşan zımni ret işleminin iptali istemiyle 02/10/2015 tarihinde dava açılmasından sonra, davalı idarenin 09/10/2015 tarihli yazısı ile anılan Kanun’un 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca karar alma süresinin 10/03/2016 tarihine kadar uzatıldığının davacıya bildirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca davalı idarece sonradan verilen kesin olmayan cevap olmakla, istemin reddi sayılarak açılan davada süre aşımı bulunduğundan söz edilemeyeceğinden, aksi yolda verilen kararın uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.