Danıştay Kararı 7. Daire 2016/2323 E. 2020/4712 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/2323 E.  ,  2020/4712 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2323
Karar No : 2020/4712

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına, kullandığı araçta faturasız akaryakıt bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak, 2014 yılının Mart dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür nedeniyle yüzde elli artırımlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 6455 sayılı Kanun ile değişik 4. fıkrasına yer verildikten sonra, olayda, davacı tarafından kullanılan araçta tespit edilen belgesiz akaryakıtın 20/03/2014 tarihli arama yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı ile muhafaza altına alındığı, daha sonra … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla müsaderesine karar verildiği, vergiyi doğuran olayın kaçak mazotun bulundurulması olduğu dikkate alındığında, muhafaza altına alma işlemi ve daha sonrasında müsadere kararı ile birlikte kaçak mazotu artık elinde bulundurmayan dolayısıyla şahsında vergiyi doğuran olay gerçekleşmeyen davacı adına tarh edilen özel tüketim vergisinde ve kesilen cezada hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının kullandığı araçta bulunan akaryakıtın belgesiz olduğunun tespiti üzerine yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının sevk ve idaresindeki aracın emniyet güçleri tarafından durdurularak aranması neticesinde aracın dorsesinde tespit edilen akaryakıtın faturalarının olmadığının anlaşılması üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak 2014 yılının Mart dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür nedeniyle yüzde elli artırımlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmış; 31. maddenin 8. fıkrasında da, takdir komisyonu kararlarında takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahatın bulunması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun “Mükellef ve vergi sorumlusu” başlıklı 4. maddesine 5766 sayılı Kanun ile eklenen 3. fıkrasında, fiilî veya kaydî envanter sırasında bu Kanun’a ekli listelerdeki malların belgesiz olarak bulundurulduğunun tespiti halinde, belgesiz mal bulunduran mükelleflere, bu malların alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verileceği, bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen malın tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan özel tüketim vergisinin, alışını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarh edileceği, tarh edilecek özel tüketim vergisinin, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanacak vergiden az olamayacağı, bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanacağı, ancak, belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malları satanlara, bu satışları ile ilgili vergi inceleme raporuna dayanılarak özel tüketim vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ayrıca alıcıdan özel tüketim vergisi ve buna ilişkin ceza aranmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Müteselsil sorumluluk ve ceza uygulaması” başlıklı 13. maddesinin 5766 sayılı Kanun ile eklenen ve 6455 sayılı Kanun ile değişik 4. fıkrasında, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 18. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen ulusal markeri bulunmayan ya da standartlara uygun olmayan özel tüketim vergisine tabi malları bulundurduğu tespit edilenler adına, malların tespit tarihindeki miktarı üzerinden 11. maddedeki esaslara göre özel tüketim vergisinin re’sen tarh edileceği, tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezasının uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler birlikte incelendiğinde; 4760 sayılı Kanun’un ”Mükellef ve vergi sorumlusu” başlıklı 4. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, fiili veya kaydi envanter sonucunda, Kanuna ekli listelerde bulunan malları belgesiz olarak bulundurduğu tespit edilen mükellefler adına cezalı tarhiyat yapılabilmesi için, söz konusu malları satın alan mükellefler adına tarhiyat yapılmamış olması, belgesiz mal satan ve satın alanların her ikisinin de mükellef konumunda bulunmaları durumunda belgesiz mal alıp satanlar yönünden müteselsil sorumluluğun bulunduğunun kabulü ile işlem tesisi olanaklı hale gelecektir.
Öte yandan, aynı Kanun’un 13. maddesinin 4. fıkrasında ise; akaryakıt ürünleri bakımından Kanun’un genel hükümleriyle düzenlenen vergiyi doğuran olay ve vergi mükellefinden farklı olarak ve “müteselsil sorumluluk ve ceza uygulaması” başlığıyla “bulundurma” fiili vergiyi doğuran olay; “bulunduranlar” da vergi mükellefi olarak kabul edilerek ulusal markeri bulunmayan akaryakıtı bulunduranlar adına vergi tahakkuk ettirileceği ve vergi ziyaı cezası kesileceği kuralına yer verildiğinden, ulusal marker bulunmadığı, dolayısıyla akaryakıtın kaçak olduğu ortaya konulmaksızın, 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tarhiyat yapılamayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, 20/03/2014 tarihli arama, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına dayanılarak davacı hakkında mükellefiyet işleminin tesis ettirildiği, daha sonra davacının, belgesiz akaryakıt bulundurduğunun tespitine ilişkin Çumra Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen 28/04/2014 tarihli yoklama fişinin takdir komisyonu kararına esas alınması suretiyle matrah takdirine gidildiği, ancak belgesiz alındığı tespit edilen akaryakıta ulusal markerin eklenip eklenmediği yolunda bir tespitin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; her ne kadar mahkemece uyuşmazlık konusu tarhiyat hakkındaki hukuki değerlendirme 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrası çerçevesinde yapılarak, davacı tarafından kullanılan araçta, 20/03/2014 tarihli tutanakla tespit edilen belgesiz akaryakıtın ceza mahkemesi kararıyla müsaderesine karar verilmesi nedeniyle artık bulundurma eyleminin ve vergiyi doğuran olayın gerçekleşmediği gerekçesiyle verginin ve cezanın iptaline karar verilmiş ise de; 20/03/2014 tarihli tutanakla davacı tarafından araçta belgesiz mal bulundurulduğunun tespit edilmesiyle vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği açık olup, ceza mahkemesince verilen müsadere kararının vergiyi doğuran olayı ortadan kaldırdığı yolundaki yargıda hukuki isabet görülmemiştir. Diğer taraftan, sözü edilen tutanağa istinaden adına özel tüketim vergisi mükellefiyeti tesis edilen davacının aracında ulusal markeri bulunmayan ya da standartlara uygun olmayan akaryakıt değil, belgesiz akaryakıt bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle düzenlenen yoklama fişine dayanılarak takdir komisyonuna sevk edilmesi üzerine komisyon tarafından dönem matrahının takdirine gidildiğinin anlaşılması karşısında, tarhiyatın 4760 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yapıldığı sonucuna ulaşıldığından, yukarıda yer verilen hususlar dikkate alınarak anılan madde kapsamında yeniden yapılacak incelemeyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.