Danıştay Kararı 7. Daire 2016/1637 E. 2020/4713 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/1637 E.  ,  2020/4713 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1637
Karar No : 2020/4713

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI): … Petrol Ürünleri İnşaat Turizm Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI):… Vergi Dairesi Müdürlüğü …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Akaryakıt istasyonu işletmeciliği yapan davacıya ait şube işyerinde kaçak akaryakıt tespit edildiğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 2011 yılının Şubat dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle yüzde elli artırımlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdarece düzenlenen tespit tutanakları ile dava dosyasında yer verilen diğer tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının hüküm ve tasarrufu altında bulunan akaryakıtın kaçak olduğu ve özel tüketim vergisinin beyan edilmediği anlaşıldığından, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrası uyarınca re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı; vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle yüzde elli artırımlı uygulanmasına esas olarak; 2005 yılının Ekim ilâ Aralık dönemlerine ilişkin muhtasar beyannamelerin kanuni süresinden sonra verilmesi nedeniyle kesilen ve 18/02/2008 tarihinde kesinleşen, 2007 yılının Ekim ilâ Aralık dönemlerine ilişkin muhtasar beyannamelerin kanuni süresinden sonra verilmesi nedeniyle kesilen ve 15/02/2008 tarihinde kesinleşen, 2011 yılının Şubat dönemine ilişkin katma değer vergisi üzerinden kesilen ve 20/06/2011 ile 26/06/2014 tarihlerinde tebliğ edilen ve son olarak 2005 yılının Şubat dönemine ilişkin katma değer vergisi üzerinden kesilen ve 03/12/2010 tarihinde tebliğ edilen vergi ziyaı cezalarının gösterildiği, buna göre, 2005 ve 2007 yıllarının Ekim ilâ Aralık dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının 15/02/2008 ve 18/02/2008 tarihlerinde kesinleştiği ve sözü edilen ihbarname ile 2014 yılı için vergi ziyaı cezasının kesildiği dikkate alındığında, tekerrüre esas alınan beş yıllık sürenin sona ermesi nedeniyle tekerrür hükmünün uygulanamayacağı, 2011 yılının Şubat dönemine ilişkin katma değer vergisi üzerinden kesilen ve 20/06/2011 ile 26/06/2014 tarihlerinde tebliğ edilen vergi ziyaı cezalarının, dava konusu dönem ile aynı olduğu ve aynı dönem için tekerrür hükmünün uygulanamayacağı, 2005 yılının Şubat dönemine ilişkin katma değer vergisi üzerinden kesilen ve 03/12/2010 tarihinde davacıya tebliğ edilen vergi ziyaı cezasının, en erken 03/01/2011 tarihinde kesinleşecek olması nedeniyle, söz konusu takvim yılını izleyen 2012 yılından sonraki dönemler için tekerrür hükmünün uygulanabilecek olması nedeniyle uyuşmazlık konusu olayda tekerrür hükmünün uygulanamayacağı sonucuna varıldığından kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle %50 artırımlı uygulanmasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmediği; davalı idarece, tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezalarının dönemlerinin hatalı değerlendirildiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI: Davalı idarece, istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL’den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.