Danıştay Kararı 7. Daire 2016/157 E. 2020/5154 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/157 E.  ,  2020/5154 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/157
Karar No : 2020/5154

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Selüloz Kimya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına 2008 ilâ 2011 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 29 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi ekinde sunulan kaynak kullanımını destekleme fonu payı dekontlarının sahte olduğunun ilgili banka ile yapılan yazışmalar üzerine tespit edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payına vaki itirazın zımnen reddi yönündeki işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, 29 adet beyannamenin davacı adına en erken 13/08/2008 ve en geç 10/03/2011 tarihinde tescil edildiğinin görüldüğü, bu durumda beyannamelerin tescil tarihleri dikkate alındığında, yapılan incelemeler üzerine hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen kaynak kullanımını destekleme fonu payının en geç 10/03/2014 tarihinde tahakkuk ettirilebileceği açık iken, dava konusu ek tahakkuk kararının bu tarihten sonra, 14/10/2014 tarihinde alındığı ve davacı şirkete 24/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, Gümrük Kanunu’nun 197. maddesi hükümlerine göre zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılan ek tahakkuka vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kaynak kullanımını destekleme fonu payı dekontlarının sahte olduğunun tespiti üzerine, şüpheliler hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … sayılı soruşturmanın devam ettiği ve bu nedenle olayda zaman aşımının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X- KARŞI OY :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun (fiil tarihindeki şekli) 197. maddesinin 4. fıkrasında yer alan: “Gümrük vergileri alacakları ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve zamanaşımı daha uzun bulunan bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması kaydıyla bu alacaklar Türk Ceza Kanundaki dava ve ceza zamanaşımı süreleri içerisinde kovuşturulup tahsil edilir.” düzenlemesi gereği tahakkuk ve tahsilat işlemleri aynı zamanda suç teşkil eden fiilin tabi olduğu ceza veya dava zamanaşımı süreleri içinde tahsil edilebilecektir. Diğer deyişle bu hüküm fiilin aynı zamanda suç teşkil ettiği durumlarda kanunen belirlenmiş olan tahsil zamanaşımının suça konu fiilin ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süresine tabi olduğunu tahsil işlemlerinin bu zaman zarfında yapılabileceğini öngören bir düzenlemedir. Bu açık düzenlemeden, ceza yargılamasının neticesine göre verilecek hükme göre tahakkukların düzenleneceği zaman diliminin belirleneceği sonucu çıkarılamaz, zira ceza yargılamasında verilecek olan hükmün beraat veya mahkumiyet olmasının vergi hukukunu direkt etkilemeyeceği ve makul sürede yargılamanın yapılması ilkesine de aykırı olacağı (ceza yargılama süresinin kesinleşme süreci de dahil olduğundan) tabidir.
Olayda, davaya konu tahakkukun nedeninin kaynak kullanımını destekleme fonu payına ilişkin dekontların sahte olduğu, olayın şüphelileri hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … esasında hazırlık soruşturmasının devam ettiği dikkate alındığında, 3 yıllık normal zamanaşımı süresinin esas alınmayıp şüpheliler hakkında yürütülmekte olan ceza kovuşturmasına ilişkin ceza zamanaşımı başka bir anlatımla suçun tabi olduğu ceza zamanaşımı süresinin esas alınması gerektiğinden, Mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, tahakkukun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın bozulması gerektiği görüşü ile Daire kararına katılmıyorum.