Danıştay Kararı 7. Daire 2016/13039 E. 2020/3889 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/13039 E.  ,  2020/3889 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/13039
Karar No : 2020/3889

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Motor Parçaları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin ihtirazi kayıtla beyanı üzerine tahakkuk ettirilerek ödenen gümrük ve katma değer vergilerinin ihtirazi kayda konu kısmının iptali ve fazladan ödenen tutarın iadesi iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlık konusu vergilerin davacı tarafından 16/05/2016 tarihinde ihtirazi kayıtla verilen serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle tahakkuk ettirilerek aynı tarihte ödendiği, davanın ise 17/06/2016 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında, 30 günlük dava açma süresinin son günü olan 15/06/2016 tarihinden sonra açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık eşyanın kimyevi özelliğinin belirlenmesinden kaynaklandığı, eşyaya ilişkin tahlil yaptırılmak suretiyle seçimlik olan idari başvuru yollarının tüketildiği ve sonrasında dava açma yoluna gidildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Olayda, tahakkuk işlemine karşı onbeş gün içinde Başmüdürlük nezdinde itirazda bulunularak itirazın reddine ilişkin işlemin dava konusu yapılması gerekirken, davacı tarafından davalı gümrük müdürlüğüne verilen … tarih ve … sayılı dilekçe ile “…bu eşyalar için yapacağımız beyanı ihtirazı kayıtla yaptığımızı ve ödemek durumunda kalacağımız ilave gümrük vergisini, itiraz dahil diğer tüm yasal yollara başvuru hakkımızı saklı tutarak ihtirazı kayıtla beyan ederek ödüyoruz.” yolunda beyanatta bulunulmuş ise de, anılan dilekçeyle yapılan başvuru 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi kapsamında bir itiraz başvurusu olarak değerlendirilemeyeceğinden, davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken istemin özeti bölümünde yer alan gerekçeyle davayı reddeden mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin ihtirazi kayıtla beyanı üzerine tahakkuk ettirilerek ödenen gümrük ve katma değer vergilerinin ihtirazi kayda konu kısmının iptali ve fazladan ödenen tutarın iadesi iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 5911 sayılı Kanun ile değişik 242. maddesinin 1. fıkrasında; yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebileceği; 2. fıkrasında ise, idareye intikal eden itirazların otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edileceği, itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve idarece yetkili makama ulaştırılacağı, itirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından davalı gümrük müdürlüğüne verilen … tarih ve … sayılı dilekçe ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi kapsamında davaya konu tahakkuklara yönelik itiraz edildiği, söz konusu dilekçe anılan Kanun’un 242. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yetkili makama iletilmeyerek, itiraz başvurusunun cevaplandırılmaması suretiyle zımni ret işleminin oluştuğu anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından davacının itiraz başvurusu, ihtirazi kayıt beyanı olarak kabul edilerek, davanın itiraz yolu tüketilmeden doğrudan, ancak süresinde açılmadığı gerekçesiyle temyize konu edilen karar verilmiş ise de; dilekçesinde “itiraz dahil diğer tüm yasal yollara başvurma hakkımızı saklı tuturak” ifadesi davacının itiraz iradesini ortaya koyduğu açıktır.
Bu bakımdan, aynı makama itiraz başvurusunun davalı İdarece cevaplandırılmaması suretiyle oluşan zımni ret işleminin iptali istemiyle davada uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz başvurusu; Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin ihtirazi kayıtla beyanı üzerine tahakkuk ettirilerek ödenen gümrük ve katma değer vergilerinin ihtirazi kayda konu kısmının iptali ve fazladan ödenen tutarın iadesi iptali istemiyle açılan davayı süre yönünden reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Gümrük mevzuatına göre, gümrük vergilerinin dava konusu edilebilmesi için, öncelikle, ya idarece kendiliğinden yapılmış bir tahakkuk veya ek tahakkuk işleminin; ya tescili sırasında konulan ihtirazi kayıtla verilen beyannameye dayalı tahakkukun; ya da yetkili Gümrük İdaresine, gümrük vergilerinin tahakkuk ettirilmemeleri gerektiği halde tahakkuk ettirildikleri belirtilerek kaldırılmaları veya yersiz veya fazladan ödendiği belirtilerek vergilerin geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair idari kararın; sonra ise, sözü edilen işlemlere karşı idari itiraz usulüne uygun olarak itiraz makamına yapılan başvurular üzerine tesis edilen, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu, zımni veya açıkça ret işleminin bulunması gerekmektedir.
Gümrük Kanunu’nun sözü edilen 242. maddesi hükmüne göre, idari davaya konu olabilecek işlem, iade isteminin reddine ilişkin karar değil; söz konusu karara karşı, öngörülen usule göre yapılacak itiraz üzerine, yine aynı maddede yazılı mercilerce tesis edilecek olumsuz işlem olduğundan, itiraz başvurusu, yargı yerlerine başvurulmadan önce ilgililerce tüketilmesi gereken zorunlu nitelikteki başvuru yoludur. Bu yol tüketilmeden dava açılması halinde, bu durumun idari yargı yerlerince kendiliklerinden nazara alınması, dava dosyasının, 2577 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükmü uyarınca merciine tevdi edilmesi gerekmektedir. Ancak, Mahkemece merciine tevdi kararı verilebilmesi için, davanın on beş günlük itiraz başvurusu süresi içinde açılması gerekmektedir.
İdari yargıda dava konusu edilebilecek işlemler kesin işlemler olup, bu kesinlik idari yönden kesinliği ifade etmektedir. İdari yönden kesinlik, tesis edilen işlemlere karşı başvuru yolu öngörüldüğü durumlarda bu başvurunun yapılıp bir karar verilmesi durumunda söz konusu olacak ve ancak bu şekilde idari açıdan kesinleştirilen işlemlere karşı idari yargıda dava açma imkanı söz konusu olabilecektir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü ve dosyanın birlikte incelenmesinden; davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine yapılan tahakkuk işlemine karşı onbeş gün içinde Başmüdürlük nezdinde itirazda bulunularak itirazın açık olarak ya da zımnen reddine ilişkin işlemin dava konusu edilmesi gerekmekte olup, davacı tarafından davalı gümrük müdürlüğüne ithafen düzenlenen … tarih ve … sayılı dilekçe ile “…bu eşyalar için yapacağımız beyanı ihtirazı kayıtla yaptığımızı ve ödemek durumunda kalacağımız ilave gümrük vergisini, itiraz dahil diğer tüm yasal yollara başvuru hakkımızı saklı tutarak ihtirazı kayıtla beyan ederek ödüyoruz.” ifadelerine yer verilerek yapılan başvuru, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi kapsamında bir itiraz başvurusu olarak değerlendirilemeyeceği gibi on beş günlük itiraz süresinin geçirilmesinden sonra dava açılması nedeniyle bu aşamada dava dilekçesinin Gümrük Başmüdürlüğüne tevdii yolunda verilecek karar, davacıya hukuki bir yarar sağlamayacağından, temyize konu kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmadığı görüşü ile karara katılmıyoruz.