Danıştay Kararı 7. Daire 2016/11614 E. 2020/3290 K. 15.09.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/11614 E.  ,  2020/3290 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/11614
Karar No : 2020/3290

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. … – Aynı adreste
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Kimya Depolama ve Lojistik Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı tarafından 2013 yılının Haziran ayının 2., Temmuz ila Ekim aylarının 1 ve 2. dönemlerine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri nedeniyle tahakkuk ederek ödenmesine karşın dava konusu yapılmayan özel tüketim vergileri üzerinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesine istinaden kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, davacının 2013 hesap ve işlemlerinin ithal etmiş olduğu akaryakıtın tespiti ile bu akaryakıtın yurt içi tesliminde ortaya çıkan özel tüketim vergisinin beyan edilmesi ve 27/11/2013 tarihinde yapılan fiili envanter sonuçlarının Özel Tüketim Vergisi Kanunu yönünden sınırlı olarak incelenmesi neticesinde vergi inceleme raporu tanzim edilmiş ise de, raporun sonuç bölümünde incelenen hususlara ilişkin olarak eleştirilecek bir hususa rastlanılmadığının belirtilmiş olması karşısında, salt davacı tarafından ilgili dönemler için verilen düzeltme beyannamesi üzerine yapılan tahakkuklara bağlı olarak kesilen dava konusu vergi ziyaı cezalarında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Kanun’un 378. maddesi uyarınca, mükelleflerin beyan ettikleri matraha ve bu matrah üzerinden hesaplanan vergilere karşı dava açamayacaklarının açık olduğu, olayda da, davacı tarafından verilen düzeltme beyannamesi üzerine tahakkuk eden vergi üzerinden kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ; Mahkeme kararına esas alınan; vergi inceleme raporunda eleştirilecek bir husus bulunmadığı ifadesi, raporun yazıldığı 25/12/2013 tarihi itibariyle, yani düzeltme beyannamelerinin verilmesinden sonra bir eksiklik bulunmadığına yönelik olup, 27/11/2013 tarihinde yapılan fiili envanterden sonra, 28/11/2013 tarihinde tespit edilen eksik akaryakıt için davacı tarafından verilen düzeltme beyannameleri ile eksikliğin tamamlandığı anlaşıldığından, aksi yönde değerlendirilerek verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İhtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri nedeniyle tahakkuk ederek ödenmesine karşın davaya konu yapılmayan özel tüketim vergileri üzerinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesine istinaden kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde, beyana dayanan vergilerde, vergi ziyaı cezasını gerektiren kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilemeyeceği; “Vergi ziyaı” başlıklı 341. maddesinde de, vergilendirme ile ilgili ödevlerin zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi sonucu oluştuğu ve verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanmasının vergi ziyaı cezasının kesilmesine engel teşkil etmeyeceği, 344. maddesinin 3. fıkrasında ise, vergi incelenmesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek cezanın yüzde elli oranında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen düzenlemelerin birlikte değerlendirmesinden; davacıya ait akaryakıt depolarında 27/11/2013 tarihinde yapılan fiili envanter neticesinde, bir kısım emtianın kayıtlara yansıtılmadığı, depoda bulunması gereken akaryakıt ile muhasebe kayıtları arasında uyuşmazlıklar olduğunun tespit edilmesi üzerine, tespit edilen eksik akaryakıt nedeniyle davacı tarafından 28/11/2013 tarihinde ihtirazi kayıtla düzeltme beyannameleri verildiği ve tahakkuk eden vergilerin ödendiği, ancak, davalı idare tarafından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca, verginin zamanında tahakkuk ettirilmediğinden bahisle yüzde elli oranında vergi ziyaı cezalarının kesildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, işyerinde yapılan fiili envanter neticesinde muhasebe kayıtlarında yer almayan akaryakıtın bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, davacı tarafından verilen düzeltme beyannamesi ile söz konusu akaryakıta ilişkin verginin beyan edilmesinden ve tahakkuk eden vergilerin ödenmesinden sonra, davacının 2013 yılı hesap ve işlemlerinin özel tüketim vergisi yönünden sınırlı olarak incelendiği, inceleme sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporunun sonuç bölümünde, incelenen hususlara ilişkin olarak eleştirilecek bir duruma rastlanılmadığının ifade edildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararına esas alınan vergi inceleme raporundaki bu ifadenin, raporun yazıldığı 25/12/2013 tarihi itibarıyla (düzeltme beyannamelerinin verilmesi sebebiyle) eksik tahakkuk eden bir verginin kalmadığına yönelik olduğu açıktır.
Öte yandan, 27/11/2013 tarihinde yapılan fiili envanter sonucunda, tespit edilen eksik akaryakıt miktarına isabet eden özel tüketim vergisinin davacı tarafından verilen düzeltme beyannameleri ile 28/11/2013 tarihinde beyan edilmesi suretiyle tahakkuk eden vergilerin ödendiği ve ihtilaf yaratılmayarak kesinleştiği de tartışmasızdır.
Bu durumda; zamanında tahakkuk ettirilmeyen, özel tüketim vergileri nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yönde verilen mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.