Danıştay Kararı 7. Daire 2016/11361 E. 2020/4062 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/11361 E.  ,  2020/4062 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/11361
Karar No : 2020/4062

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlü …
VEKİLİ : Av. … – Aynı adreste

KARŞI TARAF (DAVACI) : ….
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında 70.13 tarife pozisyonunda İran’dan ithal edilen ancak Çin Halk Cumhuriyeti menşeli olduğu beyan edilen “cam eşya” ile ilgili olarak menşe ispatının, tercihli olmayan statüde menşe ispatına yarayan ve ilgili ülkenin sanayi/ticaret odalarınca düzenlenen menşe şahadetnamesi ile yapılması gerektiğinden ve 2011/2014 sayılı Cam Eşya İthalatında Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile anılan tarife pozisyonunda İran’dan ithal edilen eşyalar için ek mali yükümlülük uygulanmasının kararlaştırılması nedeniyle eşyanın menşeinin İran olduğundan bahisle tahakkuk ettirilen ek mali yükümlülüğe, söz konusu yükümlülüğün matraha ilavesi suretiyle tahakkuk ettirilen ek katma değer vergisine ve 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un 4. maddesi ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesi uyarınca ek mali yükümlülük ve katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemlerin dayanağı olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerince düzenlenen inceleme raporuyla dava dışı bir kısım firmaların “70.13” tarife pozisyonundan yaptıkları ithalatlarda kullanılan menşe ispat belgelerinin (Form A) sahte olup olmadığı hususunun incelendiği, bu çerçevede bir kısım serbest dolaşıma giriş beyannamesi eki olan ve Çin Halk Cumhuriyeti makamlarınca düzenlendiği görülen Form A belgelerinin sonradan kontrolünün yapılması neticesinde anılan ülkeden söz konusu belgelerin sahte olduğu yönünde cevap alındığı, bunun üzerine Çin’den yapılan eşya ithalatlarının denetlenmesinin önerildiği, bu kapsamda GÜVAS sorgulamaları ile Gürbulak Gümrükler Başmüdürlüğü bağlantılarında inceleme yapıldığı, incelemeler sonucunda dava konusu işlemlerin tesis edildiği, ancak davacı adına ek tahakkuk yapılabilmesi için, söz konusu eşyaların İran menşeli olmasının zorunlu olduğu; zira hem mülga 2008/13711 sayılı, hem de 2011/2014 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarında bu durumun düzenlendiği, ek tahakkuk ve ek mali yükümlülük işleminin dayanağı cevaplı raporda, 39 farklı beyanname ile ilgili olarak Form A belgelerinin doğruluğunun tespiti ve ithalat yapılan firmaların faal olup olmadığının tespiti amacıyla Çin Halk Cumhuriyeti makamları nezdinde yurt dışı araştırmasına gidildiği, ancak araştırma sonucu beklenilmeden dava konusu işlemin dayanağı raporun hazırlandığı, anılan raporda; Çin Halk Cumhuriyeti menşeli eşyaların genellikle doğrudan ülkemize gelmediği, İran üzerinden, İranlı alıcılar tarafından Türkiye’ye gönderildiği, yine beyanname muhteviyatı eşyaya ait Form A belgelerinde açıklayıcı ticari ibareler yerine genel ticari tanımlamaların bulunduğu yolunda genel ifadelere yer verilerek, 2008/13711 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ithal konusu 70.13 pozisyonundaki eşyaların İran menşeli olduğunun kabul edildiği, bunun dışında, söz konusu eşyanın İran menşeli olduğunun ispatına yönelik herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, her ne kadar davalı idarece, 70.13 pozisyonunda Çin Halk Cumhuriyeti menşeli olarak beyan edilen eşyanın menşeinin tespiti için sunulan belgenin tercihli olmayan rejimde ispat belgesi olarak kullanılamayacağından hareketle eşyanın İran menşeli olduğu kabul edilerek işlem tesis edildiği ifade edilse de; ithal edilen ürünün menşeine ilişkin olarak sunulan belgenin tercihli olmayan tarifede kullanılacak menşe belgesi olarak kabul edilmemesinin, ithal edilen ürünün başka bir ülke menşeli olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığı, eşyanın menşeine ilişkin yurt dışı araştırması, ithalat yapılan firmalar nezdinde sorgulama gibi somut veri olarak kabul edilebilecek herhangi bir incelemenin yapılmadığı, bu durumda, söz konusu eşyanın İran menşeli olduğunun davalı idare tarafından açık bir şekilde ispatlanamadığı gerekçesiyle hukuka aykırı olduğu sonucuna varılan işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davaya konu beyanname üzerinde her ne kadar beyanname muhteviyatı eşyaların gönderici kısmında Çin Halk Cumhuriyeti ve 720 kodu bulunsa da, çıkış ülkesinin İran İslam Cumhuriyeti olarak beyan edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
02/07/2011 tarih 27982 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2014 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile İran İslam Cumhuriyeti menşeli sofra mutfak tuvalet vs ile ilgili 70.13 gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alan eşyaların ithalatında 3 yıl süreyle korunma önlemi olarak ek mali yükümlülük tahsil edileceği düzenlenmiştir.
Menşe Şahadetnamesi, ihraç konusu eşyanın düzenlendiği ve onaylandığı ülke menşeli olduğunu veya gördüğü değişiklik ve işlemler dolayısıyla o ülke menşeli sayılması gerektiğini bildiren belge olarak tanımlanmakta olup, eşyanın ithalatı esnasında gümrük vergilerinin hesaplanması, ticaret politikası önlemlerinin uygulanması (gözetim ve korunma önlemleri, miktar kısıtlamaları, anti-damping vergisi ek mali yükümlülük vb.) bakımından aranması zorunlu belgelerdendir. Gümrük Yönetmeliği’nin 38 ila 42. maddelerine göre eşyanın tercihli olmayan menşeini gösteren belge, menşe şahadetnamesidir. Yönetmeliğin 38. maddesinin 1.fıkrasında esaslı ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişinde önlemin uygulanmaması için eşyanın önlem uygulanan ülke menşeli olmadığı veya başka bir ülkede gördüğü değişiklik ve işlemler dolayısıyla o ülke menşeli sayılmaması gerektiğini tevsik etmek üzere menşe ülkenin ve ihracatçı ülkenin yetkili makamlarınca düzenlenmiş olan menşe şahadetnamesi ibraz edileceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 11/03/2013 tarihli serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile 70.13 GTİP nolu eşyanın ithal edildiği, ithalat beyannamesinde davacı tarafından İran İslam Cumhuriyeti ihracat ülkesi olarak gösterilmesine rağmen eşyanın Çin menşeli olduğuna ilişkin menşe şahadetnamesinin beyannameye eklenmediği iddiası ile ek mali yükümlülük işlemi tesis edildiği, davacının ise eşyanın menşe şahadetnamesinin beyanname ekinde bulunduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, idarenin eşyanın İran menşeli olduğunu somut delille ispatlayamadığı gerekçesi ile iptal yönünde karar verilmiştir. Oysa ispat yükü davacıda olmakla, ithal edilen eşyanın Çin menşeli olduğunu menşe şahadetnamesi ile ispat etmesi veya önlem uygulanan ülke menşeli olmadığına dair yetkili makamınca düzenlenmiş menşe şahadetnamesi sunulması gerektiğinden, davalı idareyi ispatla yükümlü kılmak yasa ve yönetmeliğe ve eşyanın tabiatına aykırı olmakla gerekçe hukuka uygun bulunmamaktadır.
Mahkemece davacı tarafından beyanneme ekinde sunulduğu iddia edilen belgenin varlığının araştırılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği oyu ile, Daire kararına katılmıyorum.