Danıştay Kararı 7. Daire 2016/10895 E. 2020/4124 K. 20.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/10895 E.  ,  2020/4124 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10895
Karar No : 2020/4124

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Akaryakıt Nakliyat İnşaat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Madeni yağ üretimi işiyle uğraşan davacı şirketin, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı Listenin (B) Cetvelinde bulunan vergi tutarları uygulanmak suretiyle ithal ettiği baz yağları üretimde kullanmak suretiyle 3824.90.97.90.18 ve 3819.00.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan ”paslanma önleyici müstahzar” ile ”hidrolik transmisyon yağı” imal ettiğini ileri sürerek, 2014 yılının Temmuz ilâ Kasım dönemlerine ilişkin olarak iade talebinde bulunması üzerine, bahsi geçen yılın; Temmuz ve Ağustos dönemleri için Özel Tüketim Vergisi (I) sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği uyarınca iade talep tutarı kadar teminat verilmesi halinde iade talebinin yerine getirileceği ve Eylül ilâ Kasım dönemleri için ise anılan Tebliğ’de yer alan başvuru sürelerinin geçirilmesi nedeniyle iade talebinin yerine getirilemeyeceği yolundaki 08/01/2016 tarih ve 301 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı tarafından 2014 yılının Temmuz ilâ Kasım dönemlerine ilişkin yapılan ilk iade talebinin, üretimi yapılan müstahzarın 27.10 veya 34.03 tarife pozisyonunda yer alması gerektiğinden bahisle reddi yolundaki işlemin, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi üzerine, aynı dönemler için yapılan iade talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, yargı yeri kararlarının yerine getirilmesinin T.C. Anayasası’ndan kaynaklanan bir zorunluluk olması ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesi ile hukuka bağlı idare anlayışının da vazgeçilmez koşulu olan bu anayasal zorunluluğun yasa hükmü haline getirilmiş olması karşısında, Mahkemelerince verilen iptal kararı ile davacı şirkete özel tüketim vergilerinin iadesinin gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından yapılan ilk iade talebinin 2014 yılının Temmuz ve Ağustos dönemine ilişkin olduğu ve bu dönemler için yapılan iade talebinin reddi yolundaki işlemin yargı kararıyla iptali üzerine, Özel Tüketim Vergisi (I) sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği uyarınca iade talep tutarı kadar teminat verilmesi halinde istemin yerine getirileceğinin davacıya bildirilmesine rağmen, davacı tarafından teminat gösterilmeyerek ve talebinin reddedildiği ileri sürülerek dava yoluna gidildiği, bahsi geçen yılın Eylül ilâ Kasım dönemleri için ise Tebliğ’de yer alan başvuru süreleri geçirilerek yapılan iade talebinin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bahsi geçen yargı kararının bu dönemleri kapsamadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlığa konu edilen işlemin 2014 yılının Temmuz ve Ağustos dönemlerine isabet eden kısmına dayanak alınan maddi ve hukuki nedenler ile Eylül ilâ Aralık dönemlerine isabet eden kısmına dayanak alınan maddi ve hukuki nedenlerin farklı olduğu görüldüğünden, bu hususun değerlendirilmesi suretiyle yeniden karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın ve UYAP kayıtlarının birlikte incelenmesinden, davacı şirketin 2014 yılının Temmuz ve Ağustos dönemleri için yaptığı iade taleplerinin, üretimi yapılan müstahzarın “27.10 veya 34.03” tarife pozisyonlarında yer alması gerektiği yolundaki Gelir İdaresi Başkanlığının görüş yazısına dayanılarak reddine ilişkin 16/02/2015 tarih ve 1279 sayılı işlemin, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine; davacı şirket tarafından, verilen yargı kararının yerine getirilmesi amacına yönelik olarak bahsi geçen yılın Temmuz ilâ Kasım dönemleri için davalı idareye iade taleplerinde bulunulduğu, bu başvuruların değerlendirilmesi suretiyle, yargı kararının Temmuz ve Ağustos dönemine ilişkin iade taleplerinin reddi yolundaki işlemden kaynaklandığı, bu dönemler için Özel Tüketim Vergisi (I) sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği uyarınca iade talep tutarları kadar teminat verilmesi halinde iade taleplerinin yerine getirileceği ve Eylül ilâ Kasım dönemleri için ise, anılan Tebliğ’de yer alan başvuru sürelerinin geçirilmesi nedeniyle iade taleplerinin yerine getirilemeyeceği yolunda davalı idarece tesis edilen 08/01/2016 tarih ve 301 sayılı işlemin iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar vergi mahkemesince, 16/02/2015 tarih ve 1279 sayılı işlemin 2014 yılının Temmuz ilâ Kasım dönemlerine ait iade taleplerinin reddine ilişkin olduğu ve bu işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine, aynı dönemler için yapılan iade taleplerinin dava konusu işlemle reddedildiği, yargı kararlarının yerine getirilmesinin anayasal bir zorunluluktan kaynaklandığı ve dava konusu işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş ise de; yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, dava konusu işlemin 2014 yılının Temmuz ve Ağustos dönemlerine isabet eden kısmına dayanak alınan maddi ve hukuki nedenler ile Eylül ilâ Aralık dönemlerine isabet eden kısmına dayanak alınan maddi ve hukuki nedenlerin farklı olduğu görüldüğünden, uyuşmazlık hakkında, sözü edilen hususlar gözetilerek yeniden karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.