Danıştay Kararı 7. Daire 2016/10884 E. 2020/4256 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/10884 E.  ,  2020/4256 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10884
Karar No : 2020/4256

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. … – Aynı adreste
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Lojistik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve … sayılı ihracat beyannameleri muhteviyatı eşyaların Lübnan yerine Libya’ya gönderildiğinin tespit edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddi üzerine vadesinde ödenmediğinden bahisle düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 245. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, “bu kanunun 242. maddesinde belirtilen idari kararlara karşı idari yargı merciine başvurulmasının, bu kararın idare tarafından uygulanmasına engel oluşturmayacağı” cümlesi, Anayasa Mahkemesinin 22/02/2006 tarih ve 26088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 18/10/2005 gün ve E:2003/7 K:2005/71 sayılı kararıyla ve “vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılmasının, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri malî yükümlülüklerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durduracağı açıkça hükme bağlanmasına karşın, aynı hukuki durumda olan gümrük vergisi mükellefleri hakkında alınan kararlara karşı idari yargı merciine başvurulmasının gümrük idaresince alınan kararın uygulanmasına engel olmaması, Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırıdır.” gerekçesiyle iptal edildiğinden, gümrük vergilerine ve para cezalarına karşı süresinde dava açılmakla, 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca, tahsil işlemlerinin yasal olarak kendiliğinden durması Kanun’un amir hükmü olup, söz konusu para cezasına karşı açılan davanın, … Vergi Mahkemesinin E: …,…,…,…, …,…,… sayılı dosyasında derdest olduğunun anlaşılması karşısında, davalı idarece tahsil işlemlerine devam edilerek düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına tescilli çıkış beyannamesinin incelenmesi neticesinde muhteviyatın beyan edilenden farklı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.