Danıştay Kararı 7. Daire 2016/10559 E. 2020/4005 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2016/10559 E.  ,  2020/4005 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10559
Karar No : 2020/4005

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyannameyle, … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine tahakkuk ettirilen gümrük vergisi, katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu ve fona bağlı katma değer vergisi ile gecikme faizinin tahsil edilemediğinden bahisle, tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Mevzuat uyarınca, ilgililer hakkında ödeme emri tanzim ve tebliğ edilebilmesi için öncelikle vergi alacağının tarh ve tahakkuk safhasına ait tahakkuk fişi veya ihbarnamenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ yapılarak amme alacağının kesinleştirilmesinin gerektiği, amme alacağının vadesinde ödenmemesi halinde ödeme emrinin düzenlenebilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle, olayda, yatırım teşvik belgesi kapsamında vergileri ödenmeksizin ithalatı yapılan eşyaya ilişkin olarak belgenin iptali nedeniyle ödenmeyen vergilerin kendiliğinden tahakkuk etmesinin söz konusu olamayacağı, davalı idarece gelir eksikliği için tahakkuk kararı alınmak suretiyle bu karara karşı itiraz olanağı sağlanması gerekirken bu usulü uyulmadan ve amme alacağı kesinleştirilmeden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mevzuat dahilinde davacı şirket adına ek tahakkuk düzenlendiği, tahakkuka karşı yaptığı uzlaşma başvurusu neticesinde uzlaşmanın sağlanamaması ve süresi içinde ödemede bulunmaması ile birlikte söz konusu tahakkuk kararına karşı da dava açmaması nedeniyle kesinleşen alacağın tahsili amacıyla ödeme emri düzenlendiği, ayrıca tahakkuk aşamasında ileri sürülebilecek iddiaların bu aşamada değerlendirilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Dosyanın incelenmesinden, yatırım teşvik belgesinin iptali üzerine ithal edilen eşyaya ilişkin başlangıçta alınmayan vergiler için idarece … tarih ve … sayılı yazı ile ek tahakkuk kararının alındığı ve süresi içinde davacıya tebliğ edildiği, akabinde davacı tarafından uzlaşma başvurusunda bulunulduğu, uzlaşma başvurusunun reddi üzerine de tahakkuka konu vergilerin ödenmediği ve aynı zamanda tahakkuk kararının da dava konusu edilmediğinin görüldüğü, bu bağlamda ödeme emri içeriği vergilerin ilgili mevzuatta öngörülen usule uygun şekilde tahakkuk ettirilmek suretiyle kesinleştirildiği anlaşıldığından davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyannameyle, … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine tahakkuk ettirilen gümrük vergisi, katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu ve fona bağlı katma değer vergisi ile gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesinde; yükümlüler kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilir. İdareye intikal eden itirazlar otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir. İtiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itiraz süresinde yapılmış sayılır ve idarece yetkili makama ulaştırılır. İtirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
05/10/2002 tarih ve 24897 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 7 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği (Yatırım Teşvik) 2. maddesinde; Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın uygulanmasına ilişkin 2002/1 sayılı Tebliğin 15. maddesinde, Teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizat ithalatı, yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı gereğince ödenmesi gereken Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonundan istisnadır. 11. maddesinde ise; Hazine Müsteşarlığı tarafından herhangi bir nedenle teşvik belgesinin iptal edilmesi durumunda, gümrük mevzuatı hükümlerine göre gereğinin yapılabilmesi için, iptal nedeni ve herhangi bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını içeren bir yazı ile konu, Gümrük İdarelerine iletilmek üzere Gümrük Müsteşarlığına (Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü) iletilir. Bu husus Gümrük Müsteşarlığınca (Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü) vergi takibi ve diğer önlemlerin alınmasını teminen tüm Gümrükler Başmüdürlüklerine bildirilir. Amme alacağının tahsili hususu ve bu konunun yargı organları nezdinde takibi işlemleri ise gümrük idarelerince yerine getirilecektir.” düzenlemesi mevcuttur.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, Hazine Müsteşarlığının … tarih ve … sayılı yazısında, davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesinin, … sayılı kararın 17. ve 18. maddeleri gereği re’sen iptal edildiği ve yararlanılan desteklerin tahsil edilmesi gerektiğinin ifade edildiği, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ile davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyannameyle ithal edilen eşyaya ait gümrük vergisi, katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu ve fona bağlı katma değer vergisi ile gecikme faizinin hesaplanarak tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde ödenmesi, ödenmemesi halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağının bildirildiği, anılan yazının davacıya 15/10/2015 tarihinde tebliği sonrasında davacının 30/10/2015 tarihli uzlaşma başvurusunda bulunduğu, başvurunun reddi üzerine de süresi içinde ödemede bulunulmaması ve dava konusu edilmemesi nedeniyle kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, Mahkemece, ödeme emri içeriği vergilere ilişkin yukarıda ifade edilen mevzuat gereği tahakkuk yapılmadan ve kesinleştirilmeden tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yönünde karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden, davacıya ait yatırım teşvik belgesinin iptali üzerine bu kapsamda faydanılan vergilerin davacıdan 12/10/2015 tarihli yazı ile istenildiği, söz konusu yazının davacıya tebliğ edilmesini müteakip, davacının anılan işleme karşı uzlaşma başvurusunda bulunduğu, başvurunun reddi üzerine ödemede bulunulmadığı gibi dava konusu da edilmediği anlaşılmakta olup, bu bağlamda ödeme emri içeriği vergilerin davalı idarece usulüne uygun olarak kesinleştirildiği görüldüğünden, Mahkemece bu husus gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken istemin özeti bölümünde yer alan gerekçeyle işlemin iptali yönünde verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.