Danıştay Kararı 7. Daire 2009/2972 E. 2012/2442 K. 23.05.2012 T.

7. Daire         2009/2972 E.  ,  2012/2442 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2009/2972
Karar No : 2012/2442

Temyiz İsteminde Bulunan : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı adına …
Karşı Taraf : … Gıda ve Sanayi Ürünleri Uluslararası Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av.
İstemin Özeti : …Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından gümrüğe sunulan, ancak gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanımın tayini için gerekli işlemlere başlanmaması nedeniyle tasfiyelik hale gelen ve davacı tarafından ihale yoluyla satın alınan eşya için 4458 sayılı Gümrük Kanununun 240’ıncı maddesi uyarınca ödenen para cezasının geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair Gümrük Müdürlüğü kararına vaki itirazın reddi yolundaki işlemi; 4458 sayılı Gümrük Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 240’ıncı maddesinde, 179’uncu maddenin 1’inci fıkrası hükmüne göre, beyan sahibinin söz konusu eşyayı serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutmak istemesi halinde, eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin %1’i oranında para cezasının Türk lirası olarak alınacağının öngörüldüğü; bu hükümde sözü edilen beyan sahibi, icra yoluyla satın alan davacı değil, eşyayı gümrüğe sunmuş olmasına karşın, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanımın tayini için gerekli işlemlere başlamayan Şirket olduğundan, davacı tarafından kanunen ödenmemesi gereken tutarın geri verilmesi istemiyle yapılan talebin kabulü gerekirken, aksi yolda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:… sayılı kararının; tesis edilen işlemlerin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 23.5.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)- KARŞI OY

Temyiz başvurusu; davacı tarafından 13.12.2007 tarihinde icra yoluyla satın alınan eşya için 4458 sayılı Gümrük Kanununun 240’ıncı maddesi uyarınca 3.1.2008 tarihinde ödenen para cezasının geri verilmesi istemiyle 29.5.2008 tarihinde yapılan başvurunun reddine dair Gümrük Müdürlüğü kararına vaki 16.6.2008 tarihli itirazın reddi yolundaki işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
4458 sayılı Gümrük Kanununun vergilerin geri verilmesi veya kaldırılması ile ilgili hükümlerinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde yer alan esaslar açıktır. İncelendiğinde yanlızca gümrük vergilerinin geri verileceği veya kaldırılacağı hususunda düzenlemelerin mevcut olduğu, para cezalarının da geri verileceği veya kaldırılacağına dair herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Bu yoldaki düzenleme, temyize konu kararın verilmesinden sonra yürürlüğe giren 5911 sayılı Gümrük Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 51’inci maddesi ile 4458 sayılı Kanuna eklenmiştir.
Bu bakımdan; 4458 sayılı Kanunda, ödenmiş olan para cezalarının geri verileceğine dair düzenlemenin olmadığı dönemde yapılan başvuruların reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın bu nedenle reddi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu kararda isabet görülmediğinden, mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına katılmıyorum.